AGD Konya Şubesi Filistinlilerin sesi oldu

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Konya Şubesi, Aksa Tufanı'nın ikinci yıl dönümü münasebetiyle "Ya Zafer Ya Şehadet" adlı bir program düzenledi. Programda konuşan Saadet Partisi İl Başkanı Mehmet Demirel “Çaresizlerin çaresi milli görüştür” dedi.

Zindankale otoparkının üstündeki Süleyman Şah Salonu'nda gerçekleşen programa AGD Konya Şube Başkanı Durmuş Ali Kara, Saadet Partisi Konya İl Başkanı Mehmet Demirel, Esnaf ve Sanatkarlar Derneği (ESDER) Konya Şube Başkanı Latif Işık, AGD Bölge Başkanı Bahri Kırışık ve Konya Milli Görüşçü Kuruluşlar (MİLKO) temsilcileri ile çok sayıda Filistin sevdalısı katıldı.

'ÇARESİZLERİN ÇARESİ MİLLİ GÖRÜŞTÜR'

Sumud Filosunun çaresizlerin çaresi olmak adına kurulduğunu ifade eden Saadet Partisi Konya İl Başkanı Mehmet Demirel, gündemin her zaman Gazze olması gerektiğini, Doğu Türkistan'ın da unutulmaması gerektiğini söyledi. Dünya ve 57 İslam ülkesinin Gazze için bir organizasyon düzenlememesi üzerine Milli Görüşçüler olarak Küresel Sumud Filosu'nu düzenlediklerini aktaran Mehmet Demirel, “Konumuz her zaman Gazze olmalı. Nasıl ki Gündemimizde Gazze varsa Doğu Türkistan da gündemimizde olmalı. Dünyada 57 İslam ülkeleri ve diğer dünya ülkeleri Gazze için bir organizasyon düzenlemediler. Bizde baktık dünyadan ses yok. Devletler icraat göstermeyince bizde milli görüşçüler olarak sumud filosunu düzenledik ve ispanyadan kalktı. Sumud filosunun temelini Milli Görüş attı. Sumud nedir? Sumud aslında kelime olarak kararlılık demektir. Biz kararlılıkla Gazze’ye ulaşacağız demektir.” dedi.

‘MİLLİ GÖRÜŞ MÜSLÜMAN OLMAYAN ÜLKELERİDE BİR ARAYA GETİRDİ’

Saadet Partisi Konya İl Başkanı Demirel, Sumud Filosu'nun yaşadığı zorlukları anlatırken, amiral gemisinin drone saldırısına uğraması ve programın ertelenmesi gibi olaylara rağmen kimsenin davadan vazgeçmediğini söyledi. Demirel, “Eğitimler verilirken 5 günde gemide eğitim alınacaktı ancak Amiral gemimiz drone saldırınsa uğradı. Gemide yangın çıktı. Bu yüzden program ertelendi. Bu ekibin içinde Müslüman ya da Müslüman olmayan hiç kimse vazgeçmedi bu davadan bu yoldan. Biz Müslümanlarla anlaşabiliyoruz. Türkiye’deki diğer siyasi partilerle anlaşabiliyoruz çünkü hepimizin ortak davası milletin vatanın ve menfaati. Ama Müslüman olmayan diğer ülkelerle bizi milli görüş nasıl bir araya getirdi. Hepimizsin derdi Filistin dedi Gazze dedi. Ve bütün insanlık bir araya gelmiş oldu. Müslümanların lehine olan bir konuda ve ülkemizin lehine olan bir konuda milli görüş her zaman insanları bir araya birleştirebilir” diye konuştu.

'HAMASLILAR TÜRKİYEDE OLSAYDI MİLLİ GÖRÜŞÇÜ OLURLARDI'

Gazze'de devam eden mücadele, Kudüs davasının önemi, İslam ülkelerinin tavrı ve Milli Görüş'ün Filistin'e desteği üzerine odaklandığını belirten Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Konya İl Başkan Yardımcısı Tekin Arıkan, "Kudüs Bu Ümmetin İmtihanıdır, Biz Hamas'ın Ta Kendisiyiz" ifadelerini kullandı. Konforlarını bir kenara bırakarak Gazze için bir araya gelmenin önemine değinen Tekin Arıkan, "Çok şükür ki Gazze gibi bir derdimiz ve Kudüs gibi sevdamız var. Kudüs bu ümmetin imtihanıdır" dedi. Gazze meselesiyle hem yöneticilerin hem de 57 İslam ülkesi yöneticilerinin imtihanda olduğunu vurguladı. Ebeveynlere seslenerek, helal rızkın bir kısmını Kassam ve Gazze için ayıran babaların ve Gazze'deki anneler gibi şehit olmaları için çocuk yetiştiren annelerin şeref sahibi insanlar olduğunu dile getirdi. Arıkan, Milli Görüş camiasının 7 Ekim'den beri dualarla ve eylemlerle Gazze'nin arkasında olduğunu ifade ederek, "Biz Erbakan Hoca'nın tarafıyız. Biz Hamas'ın ta kendisiyiz. Hamaslı Gazzeli kardeşlerimiz Türkiye'de olsaydı bugün Milli Görüşçü olurdu" şeklinde konuştu.

'KUDÜS COĞRAFİ DEĞİL İMANİ BİR MESELEDİR'

Müslümanlar için bildikleri şeyleri derleyip bir araya getirmenin önemli bir görev olduğunu söyleyen Karmanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Araştırma Görevlisi Ayhan Gürbüz, davanın adının Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın meşhur sözüyle başlayarak "Kudüs coğrafi değil imani bir meseledir" vurgusunu yaparak sözlerine şu cümlelerle devam etti: Bizim hareket noktamız neresidir? Filistin meselesi bizim için Kudüs ve Aksa davasıdır. Bizim hareket noktamız milli görüşçü kuruluşların desteğiyle şuurlu bir Müslüman olaya nasıl bakar bizim hareket noktamız burası. Hareket noktamız böyle olunca aksa tufanı diye gündemimize gelen bu konunun tarihi arka planları vardır. Müslümanların tarih çizelgesi hak ve batıl mücadelesidir.” Gürbüz, Aksa Tufan’ının tarihî arka planı olduğunu, sadece iki yıllık bir soykırım veya 75 yıllık bir işgalden ibaret olmadığını belirterek sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Bizim için dünya tarihi bu şekildedir. Tarihi arka planda da biz bunu böyle bileceğiz sadece 2 yıllık bir soykırımdan bahsetmiyoruz biz tarihin arka planını kapsayan bir mücadeleyi savunuyoruz bu yüzden adi aksa tufanıdır. Bizim verdiğimiz mücadele bir coğrafi veya herhangi bir mücadele değildir bizim mücadelemiz hak batıl mücadelesidir ve bu yüzden Filistin meselesi coğrafi bir mesele değil imani bir meseledir. Biz şuanda hak ve batıl mücadelesinin en önemli sahnesindeyiz. Biz 2 yıldır devam eden bir soykırımdan veya 75 yıllık bir işgalden bahsetmiyoruz karsımızdakinin bir batıl tarihi geçmişi varsa bizim de hak tarihi geçmişiz var.”

'BÜTÜN İMKANLAR VAR AMA BİR AVUÇ GAZZELİ KARDEŞLERİMİZİN ÖLÜMÜNÜ ENGELLEYEMİYORUZ'

Programa Sumud Filosundan görüntülü arama yoluyla katılan Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, Gazze'deki insanlık dışı katliama ve soykırıma dur demek üzere bir mücadele içinde olduklarını, sembolik olarak Gazze sularına girerek küresel aktörlerin devreye girip ablukanın kırılmasını sağlamayı hedeflediklerini söyledi. Yaşanan sürecin insanlık ve İslam tarihinde eşi benzerinin görülmediğini belirten Necmettin Çalışkan, İsrail'in Gazze'yi açlıkla vurduğunu vurguladı. Haçlı ve Moğol seferlerinde dahi bu denli rezil bir durum yaşanmadığını dile getiren Çalışkan, "Bugün 57 İslam ülkesi tarihlerinin en güçlü dönemini yaşıyor ancak Gazze için herhangi bir icraat yok. Bütün imkânlar var ama bir avuç Gazzeli kardeşimizin ölümünü engelleyemiyoruz" dedi. Çarşamba sabah saatleri itibarıyla işgal altındaki Filistin'in sularına gireceklerini aktaran Çalışkan, ablukanın kırılması ve açlıktan ölümlerin bitmesi için canla başla mücadele edeceklerini belirterek, meydanlarda, ekranlarda ve salonlarda desteğin sürdürülmesini istedi.