Ailelerin “uyum süreci” kaygısı önerileri

Ailelerin “uyum süreci” kaygısı önerileri
Okula yeni başlayan öğrencilerin uyum süreciyle ilgili ailelere tavsiyelerde bulunan Psikolojik Danışman Songül Gizem Yücel, çocukların okul kaygısının en aza indirilmesi gerektiğini söyledi.

2023-2024 eğitim ve öğretim yılının ilk ders zili çaldı. Uyum haftasının ardından tüm öğrenciler eğitim ve öğretim için sınıflarda ki yerini aldı. Genellikle; okul öncesi, anaokulu ve birinci sınıflarda eğitim ve öğretim gören öğrencilerin ebeveynlerinden ayrılması kolay olmuyor. Öğrencilerin bu hassas dönemleriyle ilgili bilgi veren Psikolojik Danışman Songül Gizem Yücel, “Her eğitim ve öğretim yılının başlangıcı ile çocuklar ve aileler için hem heyecanlı hem de zorlu bir süreç başlar. Özellikle uzun bir tatil sonrası okula geri dönüş, beraberinde olumsuz tepkiler getirebilir. Bu tepkiler sadece ilk kez okula başlayacak olan çocuklar da görülmez, diğer birçok çocukta da görülebilir. Böylesi hassas dönemlerde çocuklara yaklaşımımızda önem arz etmektedir” dedi.

ogrenci.jpg

“OLDUKÇA DOĞAL BİR DURUM”

Öğrencilerin okulla birlikte rutin hayatlarının dışında yeni bir ortamla karşı karşıya kaldığını ifade eden Yücel, “Çocuklar okul hayatıyla birlikte özel alanlarından çıkarak; ilginin paylaşıldığı, öğrenmesi ve uyması gereken kuralların ve otoritenin olduğu ortama katılım sağlıyor. Bu dönemde yeni arkadaşlarla tanışacağı bir ortama gireceği için kaygılanmaları ve heyecanlanmaları oldukça doğal bir durum. Özellikle aşırı koruyucu anne baba tutumuna sahip ailelerde; çocuğun yapması gereken sorumlulukları o yapamaz, beceremez, yanlış yapar düşüncesiyle anne baba üstleniyor. Aynı şekilde çalışan anne ve babaların suçluluk duygusundan dolayı yeterince vakit ayıramadıklarını düşünmesi, çocuklarına sınır koymayan ve aşırı serbest anne-baba tutumları, aşırı ilgi de kaygıya zemin hazırlar ve bağımlılığı beslerler. Bu yüzden çocuklarımıza evde sınırlar koymalı ve sorumluluk almasını desteklemeliyiz” diye konuştu.

EV CAZİP HALE GETİRİLMEMELİ!

Evin okuldan daha cazip hale getirilmesinin çocuklarda okulla ilgili bir ön yargının oluşacağının altını çizen Yücel, “Çocukların okul ile ilgili diğer kaygı sebepleri ise evde; okulla ya da öğretmenle ilgili yapılan olumsuz konuşmaların olması, çocuğun mizaç özellikleri ( utangaç, kaygılı, hassas olması vb.), değişim ve yeniliklerle baş etme becerisinin yeterince desteklenmemesi, her istediğinin yapılması ve böylece evin okuldan daha cazip hale gelmesi çocuklarda kaygıyı artıran diğer etmenler arasında yer alıyor. Ayrıca, yeni kardeş doğumu veya annenin hamile olması, evde kalan kardeşi kıskanma gibi yakın dönemde yaşanan kayıplar da çocukların uyum sürecini etkileyen önemli faktörlerdendir” şeklinde konuştu.

“ÖN HAZIRLIK BÜYÜK ÖNEM ARZ EDİYOR”

Bazı öğrencilerin ilk günler de olmasa bile ilerleyen günlerde okula gitme konusunda isteksiz olabileceğini söyleyen Yücel, “Bazı çocuklar yeni bir çevreye kolayca uyum sağlamış gibi görünür, ilk günlerde herhangi bir olumsuz tepki göstermez. Bir süre sonra okula gitmek istememe, okula geldiğinde ebeveyninden ayrılamama ve sınıfa girmekte diretme gibi davranış gösterebiliyor. Bu konuda önceliğimiz ebeveynlerin sabırlı, sakin, kararlı, işbirliğine yatkın ve ortak tutuma sahip olması bu süreci kolaylaştıran en önemli etkendir. Okula başlamadan önce yapılacak ön hazırlıklar çocuğun okula uyumunda çok büyük önem taşıyor. Ayrıca, okula alışma döneminde çocuğun düzeni ile ilgili diğer alışkanlıklarında değişiklik olmamasına dikkat edilmelidir(bakıcı değişikliği, taşınma, tuvalet eğitimi vb.)” ifadelerini kullandı.

“UNUTMAYIN Kİ KAYGI BULAŞICIDIR”

Okullar açılmadan önce çocuklara okulla ilgili bilgi verilmesinin önemine dikkat çeken Yücel, şunları kaydetti: “Veliler okullar açılmadan önce çocuklarına; neden okula gittiklerini, okulun nasıl bir yer olduğunu, okulda neler yapıldığının ve kimlerin onunla birlikte orada olabileceği konusunda bilgi vermeliler. Ne kadar tedirgin ve gergin olursanız olun dışarıdan bakıldığında sakin ve rahat görünmeye çalışın. Unutmayın ki kaygı bulaşıcıdır. Kararlılığınız sözel olduğu kadar, beden dilinizle de çocuğa yansıtılmalı. En ufak bir tereddüt (acıma, endişe ifadesi) korku ve kaygıyı tetikleyen bir uyarıcıdır.”

EĞİTİMCİYLE BAĞLAR GÜÇLENDİRİLMELİ!

Çocukların öğretmenleriyle bağ kurmasının önemli olduğunu vurgulayan Yücel, “Çocuklarınızın duygusunu görmezden gelmeyin. Onu anladığınızı, şu an böyle hissetmesinin normal olduğunu hatta onunla aynı duyguları yaşayan arkadaşlarının olabileceğini söyleyerek yalnız olmadığını hissettirebilirsiniz. Veliler çocuklarına, “Ağlarsan veya hasta hissedersen seni alırım” demekten kaçınılmalı. Öğretmeniyle bağı kuvvetlendirmek için ‘ihtiyacın olduğunda öğretmenin senin yanında olacak’ şeklinde ifadeler kullanması gerekir. Vedalaşmaları kısa tutmak çok önemli. Sarılıp seni okul çıkışında buradan alacağım diyerek ayrılmanız kapıda ki ağlama ve bırakmama durumlarının önüne geçecektir. Ayrıca, tekrar tekrar kaygı yaşamamasını sağlayacaktır. Kararlı olmanız önemlidir” görüşlerine yer verdi.

OKUL DÖNÜŞÜ SOHBETLERİ YAPILMALI

“Eve geldiğinde okulda yaşadıkları ile ilgili onunla konuşun. Her okul dönüşü eğer isterse; olan biten her şeyi size anlatmasına izin verin” diyen Yüceli şu görüşlere yer verdi: “ Okulda hoşuna gitmeyen bir durum olduğunu ifade ettiğin de ise yorum yapmadan ‘Bence bunu öğretmenine söyleyerek bir çözüm yolu bulabilirsin’ diyerek sorumluluk almasına izin verin. Okuldan getirdiği eşyaları ve okul malzemelerine kolayca ulaşabileceği bir ortam yaratıp bağımsız hareket edebilme ve başarma duygusunu yaşatın. Maddi değil manevi ödüllerle çocuğunuza alışma sürecinde bol bol destek olun. Maddi ödüllerin doyumu ve her davranış sonrası çocuğun ödül beklemesine sebep olur. Ödül göremeyince istenilen davranışı yapma sıklığı azalır ve hiç yapmamaya başlar. Çocuğun uykusuzluk nedeniyle okula gitmek istemeyişini önlemek için çocuğun gece erken yatıp sabah uykusunu almış olarak kalkması sağlanmalıdır. Çocuk birkaç hafta içinde bu düzene yavaş yavaş uyum sağlayacaktır. Zamanla sabahları daha az zaman harcadığınızı fark edeceksiniz.”

SORUNLARIN DOĞAL VE GEÇİCİ OLDUĞU UNUTULMAMALI

Okula başlayacak her öğrencinin uyum sürecinin birbirinden farklı olduğunu kaydeden Yücel, “ Her çocuğun uyum sürecinin birbirinden farklı olduğu unutulmamalı ve çocuğa göre yaklaşım belirlenmelidir. Okula uyum döneminde yaşanabilecek sorunların doğal ve geçici olduğu unutulmamalı. Bu süreçte çocuğa karşı anlayışlı ve destekleyici olunmalıdır. Yeni eğitim-öğretim yılımız geleceğimizin mimarı öğrencilerimize, velilerimize ve değerli öğretmenlerimize hayırlı olsun. Başarı dolu bir dönem olmasını diliyorum” cümleleriyle sözlerine son verdi. •Mine Doruatlı

psikolog-songul-gizem-yucel.jpeg

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.