AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Çelik:

İSTANBUL (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK), PYD ateşine karşılık vermesiyle ilgili, "TSK, onların Azez bölgesindeki hareketliliğine karşı bir operasyon gerçekleştiriyor" dedi.

Küçükçekmece'deki Akit Medya Grubunu ziyaret eden Çelik, geçmiş olsun dileklerini iletti ve medya grubuna yapılan saldırıyı kınadı. Akit ve Yeni Şafak gazetelerinin, "Türkiye'nin zifiri karanlığa büründüğü zamanda" bile boyun eğmediğini ifade eden Çelik, saldırıyı üstlenenler olduğunu ancak, arkasında kimlerin olduğunun anlaşılması ve olayın aydınlığa çıkması için çalışacaklarını anlattı.

Ömer Çelik, "Akit, belli bir kimliği ve karakteri olan, kendi prensipleri üzerinde hassasiyetle duran ve bu şekilde yayın yapan bir yayın organı. Dolayısıyla silahla, bombayla susturulması mümkün değil. Açık ve net bir şekilde söylüyoruz; Akit ve Yeni Şafak'a yapılan saldırı bize yapılmış bir saldırıdır" diye konuştu.

- PYD hedeflerinin vurulması

Bir gazetecinin, PYD hedeflerinin vurulmasına ilişkin sorusunu Çelik, şöyle yanıtladı:

"TSK, onların Azez bölgesindeki hareketliliğine karşı bir operasyon gerçekleştiriyor. Baştan beri söyledik. PYD ile geçmişteki yaptığımız görüşmelerde iki hususun altını çizdik. Eğer PYD Suriye’deki Kürtlerin kazanımları için mücadele eden bir örgütse, Suriye'deki Kürtlerin kazanımını, Suriye'deki Kürtlerin herhangi bir kazanımı yokken, ilk olarak Esad'a, Sayın Cumhurbaşkanımız Başbakanlığı zamanında, Sayın Başbakanımız Dışişleri Bakanlığı zamanında dile getirdi. Biz oradaki Arapların ve Türkmenlerin durumlarına ne kadar hassassak, aynı zamanda Suriye’deki Kürtlerin durumlarına yönelik hassasiyetimizi gösterdik.

Kobani olayları sırasında Türkiye’nin yardımları olmasaydı orası IŞİD’in eline geçecekti. Buna rağmen sanki Türkiye IŞİD'e destek vermiş gibi kara propaganda yapıldı. Biz Suriye'deki Kürtlerin konumuna hassasız ama şunu unutmamak gerekir; PYD, Suriye’deki Kürtlerin tamamını temsil eden bir örgüt gibi sunulmamalıdır. Orada pek çok Kürt grup var. PYD'nin ele geçirdiği bölgelerde, IŞİD'in ele geçirdiği bölgeler gibi zulüm görüyorlar. Kürt, Arap ve Türkmen gruplar aynı şekilde. Nüfus mübadelesi yapıyor, fiili durum oluşturuyor. PYD'nin Suriye'nin kuzeyindeki Haseki, Kamışlı, Kobani... Bu bölgelerdeki hareketliliği Esad rejiminin kendisine bu alanı açmasıyla oluyor. Esad rejimi, Özgür Suriye Ordusu ve muhaliflere karşı PYD'yi buralara yerleşmeye teşvik etti. O zaman da söyledik, 'Esad'la yan yana durmayın, fiili durum oluşturmayın Suriye'de'. Yarın birgün, Suriye'nin geleceğine Suriye halkının tamamı karar versin diye. PKK ve Esad rejimiyle işbirliği yapmaması konusunda, Türkiye'ye karşı hasmane tavır geliştirmemeleri konusunda onları uyardık.

PKK ile ilişkileri tamamen iç içe geçmiş bir ilişkidir. Esad rejimiyle tamamen iç içe geçmiş bir ilişkidir. Dolayısıyla Cenevre 3'te herhangi bir şekilde muhaliflerin safına oturmasını kabul etmedik. 'Oturacaksa Esad'ın safına otursun' dedik. Buradaki kırmızı çizgimiz bellidir. Ulusal güvenliğimizi tehdit eden bir örgüttür. Kim ne derse desin terör örgütüdür. Ulusal güvenliğimize dönük bir hareketi ya da oradaki mazlumlara dönük hareketi olduğunda gereken karşılığı gereken şekilde görecektir."

- Cizre

Cizre'deki operasyonlara ilişkin soruları da yanıtlayan Çelik, güvenlik güçlerinin vatandaşlara zarar gelmesin diye çok titiz bir çalışma yaptığını, herhangi bir vatandaşa zarar gelmesin diye kendi canlarını riske atarak metre metre ilerlediklerini ifade etti.

"Yoksa bu örgütün ya da o örgüt elemanlarının oradaki gücünden kaynaklanan bir gecikme değildir" diyen Ömer Çelik, Türkiye'de meşru güvenlik güçleri dışındaki silahlı unsurların, terör grupların temizlenmesi konusunda cumhuriyet tarihinin en etkili mücadelesinin verildiğini sözlerine ekledi.