"Anadolu'ya Ses Veren Dergiler"

"Anadolu'ya Ses Veren Dergiler"
"Edebiyat Mevsimi" etkinlikleri kapsamında düzenlenen panelde, taşrada yayımlanan dergiler konuşuldu

"Edebiyat Mevsimi" etkinlikleri kapsamında düzenlenen "Anadolu'ya ses veren dergiler" konulu panelde, taşrada yayımlanan dergiler konuşuldu.

TYB İstanbul Şubesi'nde gerçekleştirilen etkinliğin moderatörlüğünü üstlenen Mahalle Mektebi Genel Yayın Yönetmeni Ulvi Kubilay Dündar, isim ve mottoların, dergilerin kimliğini oluşturduğunu kaydederek, "Biz de dergimize alt başlığı koyarken, hayat edebiyatı dedik. Dergiler çok önemli. Bazıları gün yüzüne çıkıyor, bazıları yerin altından akıyor. Birileri oradan beslenecektir. Dergiler geleceğe bırakılmış bir mektup aslında" dedi.

Etkinliğe katılan Nazım Payan, Elazığ'da yayımlanan "Bizim Külliye Dergisi"ni 60-70 kişiyle çıkarmaya başladıklarına dikkati çekerek, "Sayfanın yerini beğenmeyen, görüş ve düşüncelerimizi beğenmeyen ayrıldı velhasıl 7-8 kişi kaldık. Dergimiz devam ediyor" ifadelerini kullandı.

Dergiciliğin zorluklarını anlatınca cesaretin kırıldığını söyleyen Payan, "Bazen kimse kapımızı çalmıyor. Bizim dergilerin mekanları, aynı zamanda edebiyat sevenlerin buluşma yeri oluyor. Bu vasfıyla bile, bir derginin hayatta bulunması şart. Fatih'ten bu yana edebiyat giderleri devlet tarafından karşılanıyormuş" diye konuştu.

- Ekinci: "Heveslerle, geçici ilgilerle alakadar değiliz"

Aşkar Dergisi Genel Yayın Yönetmeni İdris Ekinci de Aşkar Dergisi'nin çok büyük bir iddiası olmadığını ifade ederek, "Bir edebiyat dergisi ne kadar iddialıysa, Aşkar o kadar iddialı. Edebiyatımızın geldiği noktayı biz çok dikkate alıyoruz. En çok dikkat ettiğimiz husus tekrara düşmemek, zamanın gerisinde kalmamak" dedi.

Aşkar Dergisi'nde modern şiirlerin yayınlandığını ve şiir üzerine değerlendirmeler yapıldığını dile getiren Ekinci, şu bilgileri verdi:

"Günümüzde hangi mevzular edebiyatın içine girebiliyorsa, Aşkar da bu konularla ilgileniyor. İnsan diye bir gerçeklik var ve insan bir hayatın içerisinde. Bu hayat, kendine has kurallar ve sınırlamalarla, insanı tabiri caizse hakimiyeti altına alıyor. Dolayısıyla buradan çıkan sonuç şu, bizim takatimizin kalmadığı o kadar çok ayrıntı var ki hayatta. Farkına varamıyoruz. İşte edebiyat denen şey, bu farkındalığı oluşturuyor."

İdris Ekinci, Sivas'tan çıkmış çok kıymetli kalemler olduğuna vurgu yaparak, "Dolayısıyla insan meselesi olan herkes Aşkar'ın içinde kolaylıkla yer alabiliyor. Hassas olduğumuz şey, heveslerle, geçici ilgilerle alakadar değiliz. Bu açıdan Aşkar'ın modern edebiyata katkılarını önemli buluyorum. Bazı şeylerin desteklenmesi ve yaşatılması gerekiyor. Dergimizin üzerinde durduğu bir husus daha var. Bizler özellikle edebiyat aleminde zuhur eden gereksiz, yıpratıcı tartışmaların uzağında duruyoruz" ifadelerini kullandı.

Aşkar Dergisi'nin hassasiyetleri olduğunun altını çizen Ekinci, taviz vermediklerini aynı zamanda hiç kimseyi karşılarına alıp mücadele vermediklerini söyledi.

Van'da yayımlanan Hayal Bilgisi'nin Genel Yayın Yönetmeni Cihat Albayrak, Edebiyat Mevsimi'ne 7 yıl önce öğrenciyken geldiğini aktardı.

Edebiyat Mevsimi'nin edebiyatla uğraşmak adına kendisini teşvik ettiğini belirten Albayrak, dergiyi Erciş'te çıkardıklarını kaydederek, "Sonra deprem oldu. Depremden sonra ailesini kaybeden pek çok öğrencim oldu. Bu çocukların, 'bir hayalim var', başlıklı yazıları ve çocuklarla ilgili pek çok şey var. Çok yetenekli gençleri orada keşfetmeye başladık. Taşrada çıkan edebiyat dergilerini takip etmek, o bölgede çıkan yetenekleri de takip etmek açısından oldukça önemli" diye konuştu.

7. Edebiyat Mevsimi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı ile TYB İstanbul Şubesi işbirliğinde okurlarla buluştu.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.