ANALİZ - Batılı ülkeleri terörle mücadele önlemlerini artırıyor

ANALİZ - Batılı ülkeleri terörle mücadele önlemlerini artırıyor
Batı ülkeleri karşılaştıkları terör tehdidine paralel olarak tedbirlerini sıkılaştırıyor- Batı, genel anlamda terörü, cebir ve korku kullanarak toplumu yönlendirmeye çalışmak, kaçırma, suikast ve toplu katliamlarla devletin işleyişini etkilemek, toplum ha

ANKARA (AA) - Dünyada terör sorunu son yılların en önemli gündem maddesine dönüşürken, birçok ülke uluslararası bir terör tanımı yapmasa da kendi ülkelerinde terörle mücadele yasalarını en geniş şekliyle yorumluyor. Son dönemde birçok önemli başkentte meydana gelen terör saldırılarının ardından terörizm tanımını genişleten Batı, ağır hapis cezalarından, terörizme bulaşmış kişilerin vatandaşlıktan çıkarılmasına kadar birçok yaptırım uyguluyor.

11 Eylül saldırısıyla birlikte uluslararası toplumun öncelikleri haline gelen terör, El Kaide ve DAEŞ gibi örgütlerin ortaya çıkmasıyla dünyanın en önemli sorunlarından biri haline geldi. Terörün kabul edilmiş ortak bir uluslararası tanımı bulunmamakla birlikte, farklı ülkelerde birbiri ardına yaşanan terör saldırıları tehdidin boyutunu ortaya koyarken, pek çok ülke yeni yasalar çıkarmaya, terörle mücadele yasalarını daha geniş şekliyle yorumlayarak daha ağır cezalar vermeye, daha etkili mücadele yolları araştırmaya başladı.

Birçok Batı ülkesi terör konusunda "tavizsiz ve sert" uygulamaları yürürlüğe koyabiliyor ancak uluslararası ortak bir terör tanımının olmaması ülkelerin ideolojik ve konjonktürel yaklaşım sergilemesine sebep olabiliyor.

- ABD

ABD yasalarına göre, bir eylemin terör tanımlaması için yer alabilmesi için öncelikle "insan hayatını tehlikeye atması, cebir ve korku kullanarak toplumu yönlendirmesi, kaçırma, suikast ve toplu katliamlarla devletin işleyişini etkilemesi" gerekiyor.

11 Eylül saldırısının ardından terörle mücadeleyi en önemli gündemlerinden biri haline getiren ABD, uzun tutukluluk sürelerinden ağır sorgulama yöntemlerine kadar pek çok tartışmalı konuyla gündeme geldi. "Şahin" tutumuyla ön plana çıkan Başkan George W. Bush dönemindeki uygulamalar Barack Obama döneminde de devam etti. Terör eylemleri kadar finansmanının engellenmesi konusunda da ciddi adımlar atıldı. Afganistan ve Irak işgalinden beklenen sonuç elde edilemedi. Asker kayıpları sebebiyle eleştirilen Beyaz Saray yönetimi sınır ötesi terörle mücadele operasyonlarında insansız hava araçlarına ağırlık vermeye başladı.

- Fransa

Fransa'da, kasten kamu düzenini korkutma ve terörize ederek bozma, herhangi bir hava, deniz veya kara taşıtını kaçırma, kontrolünü zorlu ele alma, internet ortamında yapılmış olmasına bakılmaksızın kamu düzenini hedef alan hırsızlık, gasp ve tahrip, patlayıcı ve nükleer maddeleri izinsiz bulundurma, kullanma ve taşıma, silah kullanarak kamu düzenini bozmaya çalışma terör faaliyeti kapsamında değerlendiriliyor. Diğer yandan ülkede terör suçlularına yardım ve yataklık etmek de terör faaliyeti sayılıyor.

Arka arkaya meydana gelen terör saldırılarıyla sarsılan Fransa, Avrupa'da terörle mücadele tedbirlerini katılaştıran ülkelerin başında geliyor.

7 Ocak 2015'teki Charlie Hebdo dergisi saldırısıyla başlayan ve devamındaki üç günde düzenlenen üç ayrı terör saldırısında 17 kişi hayatını kaybetmiş, saldırının ardından İstihabarat Yasası'nda değişikliğe gidilmiş ve terör örgütlerinin internet ve telekomünikasyon araçları üzerinden, mahkeme kararına gerek duyulmaksızın takip edilmesi kolaylaştırılmıştı.

Paris'te 13 Kasım 2015'te düzenlenen ve 130 kişinin öldüğü terör saldırıları sonrası 48 saat içinde 168 ev ve iş yerine baskın düzenlenmiş, 104 kişi ev hapsine alınmış, 23 kişi tutuklanmış, terör örgütü propagandası yaptığı tespit edilen internet sitelerine erişim yasaklanmış, terör bağlantılı dernekler de kapatılmıştı.

Yasayla devlet bünyesinde Ulusal İstihbarat Kontrol Komisyonu kurulmuştu. Komisyonun 4 hukukçu, 4 milletvekili ve 1 telekomünikasyon uzmanından oluşan üyeleri, internet ve telefon denetimini içeren tedbirlerin yasalara uygunluğunu denetlemekle görevlendirilmişti.

Teröre karşı sert tedbirler almaya devam eden Paris yönetimi bu günlerde mücadelesini bir adım daha öteye taşımaya, caydırıcılığı artırmak için terör suçu işlediği tespit edilen kişilerin vatandaşlıktan çıkarılmasını öngören Olağanüstü Hal Yasası'nı hayata geçirmeye hazırlanıyor.

Fransa'nın terör tanımında diğer ülkeden farklı olarak "ekolojik terörizm" kategorisi de bulunuyor. Buna göre, havaya, toprağa, toprak altına, su kaynaklarına, gıda ve gıda yan ürünlerine, kasten, insan ve hayvan sağlığını tehdit eden ve doğanın dengesini bozabilecek herhangi bir madde koymak terör suçu olarak kabul edilebiliyor.

- İngiltere

İngiltere'de 2000 yılında yürürlüğe giren terörizmle mücadele yasasında, hükümete yada uluslararası organizasyonlara tehdit yoluyla etki etme, toplumun yada bir kısmının tehdit edilmesi, tehdidin belli bir siyasi, dini, ırksal ve ideolojik amaçla kullanılması, bireye karşı ciddi bir suçun işlenmesi, konuta ciddi bir zarar verilmesi, kişinin hayatının tehlikeye atılması, ciddi bir şekilde elektronik bir sistemin durdurulması, ateşli silahların ve patlayıcılarla tehdit oluşturulması terör eylemi kapsamında yer alıyor.

2006'da yapılan güncellemeyle terörü teşvik etmek de terör suçu kapsamına alındı. Buna göre kamuoyunun tümü veya bir kısmı tarafından, terör eylemi gerçekleştirmeye dönük emir, teşvik veya zorlama olarak anlaşılması mümkün ifadeler terör suçu olarak görülüyor.

Gerçekleşmiş veya gerçekleşecek terör eylemlerini veya genel olarak terör eylemlerini övmeyi de suç sayan yasa, bu tür övgülerin kamuoyunu terör eylemlerine özendirmeye dönük olduğu tespitine yer veriyor. Yasa, övgüyü de her türden tebrik, kutlama ve benzeri eylemleri içine alacak şekilde tanımlıyor. Yasa, terör eylemlerini övme suçuna 7 yıla kadar hapis cezası öngörüyor.

- Belçika

Teröre karşı tedbirleri son dönemde sıkılaştıran ülkelerden bir diğeri ise Belçika. Belçika'da ülkeye ve uluslararası organizasyona ciddi zarar veren, ülkenin siyasi, ekonomik ve sosyal yapısını imha etmeyi ya da ciddi ölçüde işlemez hale getirmeyi hedefleyen, toplumu korkutmayı, yöneticileri cebren bir işi yapmaya zorlamayı amaçlayan eylemler terör eylemi olarak görülüyor.

Söz konusu suçların örgütlü olarak işlenmesi durumunda, eyleme katılan, bilgi, malzeme ve mali destek sağlayanlar da terör suçu işlemiş kabul ediliyor.

DAEŞ'e katılan vatandaşlarıyla gündeme gelen Belçika, ağustos ayında yasaları sertleştirdi. Terör suçu işlemek için ülkeye gelmek ve ülkeden ayrılmak da terör suçu kapsamına alınırken, daha önce var olan ancak nadir uygulanan vatandaşlıktan çıkarma cezası da terör suçlarına karışanlara karşı kullanılmaya başlandı.

- Avusturya

Avusturya yasalarına göre, adam kaçırma, suikast, bombalama gibi siyasi düzene karşı işlenen suçlar terör eylemi kapsamında görülüyor.

Terör suçları arasında "cinayet, yaralama, gasp ile adam kaçırma, şiddetli zorlama, tehlikeli tehdit, hayatı tehlikeye atmak, mülkiyete büyük zarar vermek, hava korsanlığı, kasıtlı çevreye zarar, terör suçlarına davet ve onay, ekonomik ve toplumsal ciddi zarar, halkı ağır şekilde korkutmak, ulusal veya uluslararası bir kuruluşu yok etmeye teşebbüs" sayılıyor.

Yasalara göre, saldırı veya terör eylemlerini duyuran, planlayan, gerçekleştiren ve mali destek veren kişi veya gruplar "terörist" olarak nitelendiriliyor. Yasalara göre, terör örgütü yöneticileri 5 yıldan 15 yıla kadar, terör suçları, terör finansmanlığı veya terör örgütüne üye olanlara ise 1 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.

Avusturya Parlamentosu, Aralık 2014'de DAEŞ ve El-Kaide gibi terör örgütlerinin sembollerini yasaklayan yasal düzenlemeyi kabul etti. Yasaya göre sembollerin kullanılması ve propaganda yapılması halinde 4 bin avro para cezası veya 1 ay hapis cezası öngörülüyor. Aynı düzenlemeye göre Suriye'ye savaşa gitme ihtimalinden şüphelenilen kişilere seyahat yasağı konuldu.
İçişleri Bakanlığı, ayrıca DAEŞ ile mücadele etmek amacıyla Google ve Youtube ile işbirliği anlaşması imzaladı.

- Almanya

Yakın dönemde terörle mücadele yasalarını sıkılaştıran bir diğer Avrupa ülkesi ise Almanya. Şubat 2015'te konu tartışılırken Alman Adalet Bakanı, Avrupa'nın en sert terörle mücadele yasasını yapmak için çalıştıklarını söylemişti. Temmuzda yasa kabul edildi.

Ülkenin güvenlik birimlerinin silahlı teröristlerle mücadelede eğitim ve teçhizat bakımından yetersiz oldukları sebebiyle "BFE+" adlı özel tim kuruldu. Tim, 50 kişiyle göreve başladı, ancak bu yıl değişik yerlerde 4 alt birim kurulması öngörülüyor.

Almanya'nın bu yıl içinde yaptığı yasal düzenlemelerle, terör örgütlerine katılmak amacıyla yurt dışına çıkılması suç kapsamına alındı. Buna göre seyahat etmek isteyenlerin pasaportlarına da el konulabiliyor, terörün finansmanı konusunda daha sıkı düzenlemeler ve daha ağır cezalar öngörülüyor.

Alman hükümeti, terör ve ağır suçlarla mücadele kapsamında kişisel telekomünikasyon verilerinin en fazla 10 hafta için depolanmasını öngören yasa tasarısını kabul etti. Ayrıca, cep telefonu ile yapılan görüşmelerde yer belirten veriler de en fazla dört hafta depolanacak.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.