Arnavutluk'ta "Balkan Dillerindeki Ortak Türkizmalar" Söyleşisi

Arnavutluk'ta "Balkan Dillerindeki Ortak Türkizmalar" Söyleşisi
TİRAN (AA) - Arnavutluk'un başkenti Tiran'da "Balkan Dillerindeki Ortak Türkizmalar" konulu söyleşi düzenlendi.Tiran Yunus Emre Enstitüsünce düzenlenen,...

TİRAN (AA) - Arnavutluk'un başkenti Tiran'da "Balkan Dillerindeki Ortak Türkizmalar" konulu söyleşi düzenlendi.

Tiran Yunus Emre Enstitüsünce düzenlenen, araştırmacı Prof. Dr. Lindita Xhanari Latifi'nin konuşmacı olarak katıldığı söyleşiye akademisyenler, araştırmacılar ve öğrenciler katıldı.

Enstitü Müdürü Ömer Osman Demirbaş, burada yaptığı konuşmada, her ay düzenledikleri söyleşilerin en çok sevdiği etkinliklerden biri olduğunu söyledi.

Söyleşiler sayesinde çok kıymetli ilim insanlarından istifade ettiklerini dile getiren Demirbaş, katılım gösterenlere teşekkürlerini sundu.

Söyleşinin konuğu olan Latifi ise Osmanlı Devletinin Balkanlardan uzaklaşmasına rağmen Balkan ülkelerinin Türkçe kelimelere hiç bir zaman "elveda" demediklerini ifade etti.

Türkçenin Balkan dillerinin sözcük anlam bilimi için önemli bir kaynak oluşturduğunu aktaran Latifi, "Balkan Dillerindeki Ortak Türkizmalar" sözlüğünü hazırlarken iki hedef belirlemeye çalıştığını anımsattı.

Bunlardan ilkinin Türk etkisi, ikincisinin mevcut sözlüklerde bu "türkizmaların" Balkan dillerindeki güncel durumunu gözlemlemek olduğunu belirten Latifi, "1870 yılından itibaren Balkanlı veya Avrupalı Türkologlar tarafından Balkan dillerindeki türkizmaların araştırılması başlamıştır. Bunlar özellikle Türkçe ve birkaç Balkan dili bilen Alman ve Avusturyalıdan oluşuyordu." diye konuştu.

Latifi, her Balkanlının Türkçeden alıntı çok sayıda kelime kullandığına dikkati çekti.

Türk dilinin, Osmanlıcanın o dönem sadece resmi dil olmadığını aynı zamanda gündelik iletişim dili olduğunu düşündüklerini kaydeden Latifi, "Biz biliyoruz ki Osmanlı devletinde Balkan halkları ve diğerleri, imparatorluk içerisinde dolaşım hakkına sahipti. Türkçe her Balkanlının bir diğer Balkanlıyla iletişime geçmesini sağlıyordu. Bu nedenle Türkçeden alınan kelimelerin statüsü, Arapça veya Farsçadan olanlardan farklıydı." ifadelerini kullandı.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.