Aşırı Takım Sevgisi Sağlık Sorunlarını Beraberinde Getiriyor

Aşırı Takım Sevgisi Sağlık Sorunlarını Beraberinde Getiriyor
Aşırı taraftarlık strese bağlı olarak öksürük, soğuk algınlığı, alerji, kilo alımı ve yüksek tansiyon gibi birçok sağlık sorununa yol açabiliyor- Nişantaşı Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümü’nden Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Enis Balkan:- "Heye

İSTANBUL (AA) - Nişantaşı Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümü Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Enis Balkan, "Yapılan araştırmalar önemli maçlarda kalp krizi geçirme olasılığının arttığını göstermektedir. Kalp ve damar hastalıkları olan kişilerin maça gitmemesi belki en akla yakın öneri olabilir." ifadelerini kullandı.

Nişantaşı Üniversitesi'nden yapılan açıklamada, aşırı taraftarlığın strese bağlı olarak öksürük, soğuk algınlığı, alerji, kilo alımı ve yüksek tansiyon gibi birçok sağlık sorununa yol açabileceği bildirildi.

Açıklamada, 2014 Dünya Kupası sırasında Brezilyalı seyircilerle gerçekleştirilen araştırmada takımlarına aşırı bağlı taraftarların canlı maç izlerken daha fazla stres yaşadığı ifade edilirken, Stress and Health Dergisi’nde yayımlanan araştırmanın sonuçlarına göre aşırı taraftarlığın birçok sağlık sorununa yol açabileceği kaydedildi.

Söz konusu kişilerde stres hormonu olan kortizolün zaman içinde baskılanmış bir bağışıklık sistemi (öksürük, soğuk algınlığı, alerji), kilo alımı ve yüksek tansiyona sebep olabileceği belirtilirken, daha önce yapılan araştırmadalarda da önemli maç günlerinde taraftarlar arasında kalp krizlerinde artış yaşandığı araştırmanın sonuçları arasında yer aldı.

Çevremizdeki olayların, ya da kendi yaşadıklarımız ve bazen heyecan duymak için katıldığımız faaliyetlerin duygu durumumuzu olumlu ya da olumsuz etkileyebileceğine işaret eden Balkan, şöyle devam etti:

"Heyecanlandığımızda ya da bizi kötü hissettiren durumlarda sinir sistemimiz adrenalin, noradrenalin ve kortizol gibi hormonlarının salgılanmasına yol açar. Bu çerçevede spor müsabakalarını izleyen taraftarların sağlığında problemler oluşturabilir. Örneğin bir futbol maçında taraftar, takımı istediği performansı göstermediğinde kızar, sinirlenir ve öfkelenir. Bu durum yukarda tanımladığımız hormonların salınımına yol açar. Bu hormonların etkisiyle solunumu hızlanır, kalp atım sayısı artar, kan basıncı yükselir, kasları gerilir, sindirim sisteminde değişimler olur, karnında midesinde ağrılar başlar, ishal olabilir. Yine bu etki ile bağışıklık sistemi baskılandığı için enfeksiyonlara açık hale gelir. Yapılan araştırmalar önemli maçlarda kalp krizi geçirme olasılığının arttığını göstermektedir. Kalp ve damar hastalıkları olan kişilerin maça gitmemesi belki en akla yakın öneri olabilir."

Balkan, sağlıklı kişilerin uzun sürmemesi halinde bu değişikliklerden olumsuz etkilenmeyeceğini ifade ederek, "Ancak vücutta önceden var olan bazı durumlar bu dönemde de yaşamı tehdit eden olumsuzlukların çıkmasına neden olabilir. Örneğin önemli final maçlarının seyircileri arasında yapılan araştırmalar bu maçlarda kalp krizi geçirme olasılığının arttığını göstermektedir. Yine bu durumlarda saldırganlık eğilimlerinin artması da gözlenen bir durumdur." değerlendirmesinde bulundu.

- "Kalp hastalığı olanlar maça gitmesin"

Konunun çözümünde kişisel olarak yapılacaklar konusunda tavsiyelerde bulunan Balkan, "Stresle baş etmeyi öğrenmek, yani kendi stresini yönetebilecek bilgi ve donanıma sahip olmaktır. Yaygın olarak söylenen ‘keskin sirke küpüne zarar verir’ sözünü hatırda tutmak ve öfke yönetimini öğrenmek gerekir. Yine de stadyum gibi büyük kalabalıkların bulunduğu ortamlarda heyecanlanmamak ve etkilenmemek çok zordur. Kitle psikolojisi çerçevesinde ne kadar dirense de çoğunluk aynı heyacanı duyar ve etkilenir, sinirlenir, öfkelenir, hatta bazıları zarar görür." ifadelerini kullandı.

Balkan, "Çözümü çok da kolay olmayan bu durumlar için toplumsal olarak yapılabilecekler, müsabakalarda gerginlik arttığında ortamı sakinleştirecek tedbirler alınması, toplumsal olarak taraftarların kutuplaşmalarının önleyici söylemler, karşılaşmaların adil yönetilmesi, müsabaka ortamında çalınacak sakinleştirecek müzikler ile daha iyi ortamlar yaratılması önerilebilir." değerlendirmesinde bulundu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.