Bakanlar Kurulu Toplantısı

Bakanlar Kurulu Toplantısı
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş: (3)"Bu anayasa değişikliği, Türkiye'de etkin bir yönetim modeli kurulması için talep edilmiş olan bir değişikliktir. Desteği parlamentodaki milletvekilleri verirse, bu anayasa değişikliği teklifi millete g

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "Bu anayasa değişikliği, Türkiye'de etkin bir yönetim modeli kurulması için talep edilmiş olan bir değişikliktir. Desteği parlamentodaki milletvekilleri verirse, bu anayasa değişikliği teklifi millete gider, millet de 'evet' derse buna mani olmaya kimsenin gücü yetmez. Milletten başka hiçbir güç bu memlekette yoktur. O devirler geride kaldı. Kapalı kapılar ardında 'cumhurbaşkanı şu olur, Anayasa Mahkemesi başkanı bu olur' diye hesaplar yapıp ondan sonra milletin önüne çıkarıp onları sözde al gülüm ver gülüm oylatarak cumhurbaşkanı seçme zamanı da, üst yargıdaki adamları belirleme zamanı da tarihe karışmıştır." dedi.

Kurtulmuş, Çankaya Köşkünde gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu'na verilen arada, toplantıya ilişkin açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

TBMM Anayasa Komisyonu'nda görüşmeleri devam eden anayasa değişiklik teklifi ile ilgili anamuhalefet partisi CHP'li milletvekillerinin tutumları ve MHP Genel Başkan Yardımcılarından birinin sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki hesabından referandum tarihi vermesine ilişkin sorulara Kurtulmuş, "Önümüzdeki süreç önemli bir noktadır. İnşallah Türkiye çok kısa bir süre içerisinde Anayasa görüşmelerini tamamlayıp referanduma gidecek. Kaçla geçerse geçsin, 367'yi aşsa bile referanduma gidecek. Dolayısıyla herkesin sözlerine dikkat etmesi lazım." cevabını verdi.

Bu anayasa değişikliğinin, Türkiye'de etkin yönetim modeli kurulması için talep edilen değişiklik olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Desteği parlamentodaki milletvekilleri verirse, bu anayasa değişikliği teklifi millete gider, millet de 'evet' derse buna mani olmaya kimsenin gücü yetmez. Milletten başka hiçbir güç bu memlekette yoktur. O devirler geride kaldı. Kapalı kapılar ardında 'cumhurbaşkanı şu olur, Anayasa Mahkemesi başkanı bu olur' diye hesaplar yapıp ondan sonra da milletin önüne çıkarıp onları sözde al gülüm ver gülüm oylatarak cumhurbaşkanı seçme zamanı da üst yargıdaki adamları belirleme zamanı da tarihe karışmıştır. Dolayısıyla herkesin üslubuna dikkat etmesi lazım. Biz bu anayasa meselesini toplumda bir kamplaşma meselesi değil, bir bütünleşme meselesi olarak görüyoruz. Daha güçlü bir yönetim modeli, meselelerini konsolide ederek çözmeyi başarmış bir Türkiye kurulsun istiyoruz."

- "Değerlerimiz ortak kalsın"

Türkiye'nin ulusal, milli mücadelesinin kimsenin babasının malı olmadığı söyleyen Kurtulmuş, "Bu memlekette Mustafa Kemal Atatürk herkesin ortak değeridir. Mustafa Kemal Atatürk Türkiye'nin kurucu başkomutanıdır, Recep Tayyip Erdoğan da bugünkü başkomutandır. Dolayısıyla, Recep Tayyip Erdoğan ile Mustafa Kemal Atatürk'ü farklı yerlerde göstermeye çalışmak, en azından siyaseten birtakım hesapların içerisinde olmak demektir. Arkadaşlar bundan vazgeçsinler, bu fayda getirmez, doğru bir üslup da değildir. Türkiye'de bırakın bazı ortak değerlerimiz ortak kalsın. Partilerimiz farklı olabilir, siyasi görüşlerimiz farklı olabilir, yaşam tarzlarımız farklı olabilir, Allah aşkına dokunmayın. Cumhuriyetin kurucu değerleriyle, Cumhuriyetin kurucu lideriyle, onu bugüne malzeme yaparak konuşmanın hangi siyasi getiri elde edilmeye vesile olacağını anlayamıyorum, doğru da bulmuyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Mustafa Kemal Atatürk üzerinden 2017'de yapılacak bir referandumu yönlendirmeye kalkmanın siyaseten çok büyük bir talihsizlik olduğuna işaret eden Kurtulmuş, "Hepimiz ortak değerlerimiz noktasında samimi olalım ve bu samimiyet etrafında görüşlerimizi dile getirelim." dedi.

- "OHAL laf olsun diye ortaya konulmadı"

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, olağanüstü hal (OHAL) uygulamasının bir kez daha uzatılmasının hükümetin gündeminde olup olmadığına ilişkin soru üzerine, konunun Bakanlar Kurulu toplantısında gündeme gelmediğini bildirdi.

OHAL'in laf olsun diye ortaya konulmadığını vurgulayan Kurtulmuş, "Birtakım zorluklar, zorunluluklar dolayısıyla konulmuştur. Açık söyleyeyim, eğer OHAL uygulamaları olmasaydı, teröre karşı, terör örgütlerine karşı etkin mücadele kapsamında atılan birçok adımın atılması mümkün olmayabilirdi. Dolayısıyla OHAL gerektiği kadar olacaktır. Biz de arzu ederiz ki bir referandum sürecine giderken olağanüstü halin kaldırılması, eğer imkanlar bakılır, siyasi şartlar elveriyorsa, kaldırılması mümkünse, yine diğer partilerle müzakereler de yapılarak belli bir noktaya gelinir. Ama bugün için ve bu yönde şu ya da bu şekilde alınmış bir kararımız yoktur." diye konuştu.

Kurtulmuş, bir gazetecinin taşeron düzenlemesi, emekliye promosyon ve asgari ücret gibi kamuoyunun beklediği konulara ilişkin yeni bir durumun olup olmadığını sorusuna, “Bunlarla ilgili çalışmalar son noktaya gelmediği için biz de son noktayı koyamıyoruz. Dolayısıyla bu anda bu çalışmalar ilgili bakanlıklarda devam ediyor, son nokta geldiği zaman da onu açıklayacağız.” karşılığını verdi.

El Bab operasyonuna Rus uçaklarının destek verdiği iddialarına ilişkin değerlendirmelerinin sorulması üzerine ise Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Sahada bir savaş oyunu oynamıyoruz. Can pazarının yaşandığı bir bölgeden bahsediyoruz ve orada bizim silahlı kuvvetlerimizin çok değerli mensupları, evlatlarımız da orada. Dolayısıyla ‘şuradan şu kalktı, buradan bu indi’ gibi birtakım sözlerle sanki masa başında bir savaş oyunu oynuyormuş gibi sözleri kabartarak, hatta bazen de abartarak biz söz söyleyemeyiz. Operasyonla ilgili Türkiye gerçekten üzerine düşen sorumluluğu yerine getiriyor, bunu bir milli güvenlik meselesi olarak görüyor, Türkiye topraklarının, sınırlarının korunması meselesi olarak görüyor ve bununla ilgili de ne gerekiyorsa onu yapacaktır."

Yaz saati uygulamasında değişiklik olup olmayacağı konusundaki soruyu ise Kurtulmuş, "Öyle bir çalışmamız yok, yaz saati ile ilgili herhangi bir uygulama olmayacak, geriye alma şeklinde bir niyetimizin olmadığını ifade etmek isterim." şeklinde yanıtladı.

- "Esnaf açısından işsizlik fonu mahiyetinde"

Açıklamasında bahsettiği esnaf fonunun işleyişine ilişkin soruya Kurtulmuş, "Teknik kısmı son şeklini alacak. Şunu ifade edeyim, bu bir tabiri caizse esnaf açısından işsizlik fonu mahiyetinde bir şey. Esnaf normalde çalışırken bu fona belli bir miktarda para yatıracak, devlet olarak da biz destek vereceğiz aynı şekilde. Böylece hem tasarruf yapması sağlanacak esnaflarımızın hem de Allah korusun güç durumda kaldıklarında da bu fonun nimetlerinden istifade etmeleri sağlanmış olacak." yanıtını verdi.

Kurtulmuş, ana çerçevenin bu şekilde olduğunu ancak farklı senaryoların bulunduğunu, bunlara göre de rakamların ortaya çıkacağını ifade ederek, "Bu Türkiye için önemli bir şey olacak, ekonomiye can katacağını ümit ediyoruz ve inşallah başarılı sonuçlar elde edeceğimizi de ümit ediyoruz." dedi.

Başbakan Binali Yıldırım ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin görüşmelerinde hangi konuları ele alarak mutabakata vardıklarına ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"İki genel başkanın, hatta iki parti adına yetkilendirilmiş olan arkadaşlarımızın yaptığı her toplantıdan sonra detayları açıklasaydık bu iş buraya gelmezdi, bir yol kazasına uğrardı. Dolayısıyla iş kendi nezaketi, nezaheti içerisinde yürüyor. Her iki taraf da kendisine karşılıklı olarak birbirine vermiş olduğu sözler çerçevesinde adımlarını atıyor, benim kastettiğim budur, detayı zaten görüyorsunuz artık maddelerin oylamasına geçildi. Detayın konuşulmasının da bir anlamı kalmadı."

- Suriye görüşmeleri

El Bab operasyonunda Türkiye’ye koalisyonun destek vermemesi konusuna ilişkin bir soru üzerine Kurtulmuş, " (Destek vermiyorlar) lafını bir tarafa koyun, biz El Bab meselesinde herkesi uyararak şunları şunları yapacağımızı söylüyoruz ve harekata destek veriyoruz ve büyük oranda Türkiye’nin desteği çerçevesinde El Bab operasyonu yürüyor. Özellikle Halep’in, doğu Halep’teki o insani dramın sona erdirilmesi konusunda Türkiye devreye girdi. Ruslarla beraber rejim muhalifi olan ılımlı muhaliflerle birlikte Rusların görüşmelerinde Türkiye tabiri caizse garantör rol oynadı, oynamaya da devam ediyor. Çok kolay bir süreç değil, Suriye dediğimiz mesele her bir cümlesi arkasında çok ağır siyasi sorunların yattığı bir denklem." ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, esas mühim olan konunun karşılıklı anlayış içerisinde çözüme doğru gitmek olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Olumlu istikamette gidiyor ve inşallah Suriye’de bütün bu insani kayıpların bir an evvel bitirilmesi, keşke daha önce bitirilebilseydi, keşke daha evvel bir barış perspektifi ortaya konulsaydı, yüz binlerce insanın ölmesine vesile olan bu ağır tahribat ortaya çıkmasaydı ama ne yapalım şimdi bundan sonra hiç olmazsa Türkiye girişimleriyle Halep’teki 45 bine yakın insanın İdlib’e geçirilmesine yardımcı oldu. Ayrıca orada yeni insani dramların ortaya çıkmasını engelleyecek adımları da atmaya başladık. Ümit ediyorum ki Ruslarla yapılan görüşmeler, Suriye genelinde sadece Halep çevresinde değil, Suriye genelinde de bir barış perspektifinin gelişmesine katkıda bulunur."

(Bitti)



Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.