Bakanlar Yılmaz, Sarı ve Ünal Diyarbakır'da (3)

DİYARBAKIR (AA) - Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, "Halkımızın mutlaka daha uygun şehir ortamlarında yaşama ihtiyacı var. Sloganlarla bu işler olmuyor. İdeolojik söylemlerle veya iş yapmaya çalışanları karalamayla bu işler olmuyor. Herkes oturup görevini en iyi şekilde yapmak durumunda. Çarpık bir şehirleşme varsa, yerel hizmetler eksikse bunun sorumlusu yerel yönetimlerdir." dedi.

Diyarbakır'da temaslarını sürdüren Kalkınma Bakanı Yılmaz, Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı ile Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, valilikte düzenlenen basın toplantısına katıldı.

Bakan Yılmaz, terör operasyonları sonrasında bölgede yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi, yaraların sarılması ve çalışmaların koordine edilmesi çerçevesinde görevlendirilmiş bakan olarak kentte bulunduğunu söyledi.

Yılmaz, Mardin ve Cizre'deki çalışmalarının ardından Diyarbakır'a geldiğini ifade ederek, bugün Bakanlar Sarı ve Ünal ile değerlendirmeler, incelemeler ve çalışmalar gerçekleştireceklerini belirtti.

Politikalarının net olduğunu, terörle kararlı bir şekilde sonuna kadar mücadele edildiğini ve edileceğinin altını çizen Yılmaz, bunu da insan odaklı bir çerçevede gerçekleştirdiklerini vurguladı.

- "Her şey insanımız içindir"

Yılmaz, şöyle konuştu:

"Tüm amacımız insanımızın daha emniyetli bir ortamda yaşaması, çoluk çocuğunu yetiştirmesi, iş hayatını sürdürmesi ve geleceğe çok daha güvenli bir ortamda emin adımlarla yürümesidir. Her şey insanımız içindir. Maalesef terör örgütü sivil yerleşim alanlarına girerek, buralarda çukurlar açarak, bombalar döşeyerek, düzenekler kurarak, toplumsal hayatımızı olumsuz bir şekilde etkilemiştir. Gerek yaşam kalitemizi, gerek iş ve yatırım ortamını tahrip edici eylemler içine girmiştir. Her hukuk devletinde, demokratik devlette olduğu gibi devletimiz, güvenlik güçlerimiz de halkımızın can ve mal güvenliği, huzuru için gerekli olan çalıştırmaları gerçekleştirmektedir. Burada esas olan şu; terör unsurlarıyla, terör eylemi yapanlarla halkın net bir şekilde, kalın çizgilerle ayrışmasıdır. Bunu da çok başarılı şekilde gerçekleştiriyoruz."

Bunun için azami önemi, dikkati gösterdiklerine, bazı operasyonların uzamasında da en temel faktörlerden birinin bu olduğuna işaret eden Yılmaz, Şırnak'ın Silopi, İdil ve Cizre ilçelerinde operasyonların tamamlandığını anımsattı.

Yılmaz, Silopi ve Cizre'de sokağa çıkma yasağının kısmi uygulandığına dikkati çekerek, "Gündüz normal hayata doğru bir dönüşüm söz konusu. İdil'de de sokağa çıkma yasağı kaldırılıyor. Sadece Şırnak merkezde operasyon devam ediyor. O da inşallah en kısa sürede biter. Mardin'de sadece Nusaybin'de böyle bir durum söz konusu. İnşallah o da tamamlandığında Mardin bütün ilçeleri ve beldeleriyle çok daha huzurlu hale gelecek. Diğer tarafta Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde bir operasyon var. Bu üç yer dışında şu an diğerlerinde herhangi bir problemimiz yok." ifadelerini kullandı.

- "Sur için 14 milyon lira sosyal projelere harcandı"

Operasyonlar sonrasında halkın yaralarını sarmaya çalıştıklarını dile getiren Yılmaz, her türlü fiziki altyapı ve vatandaşların sorunlarıyla ilgili en detaylı şekilde çalışma yaptıklarını anlattı.

Yılmaz, hiçbir vatandaş ve esnafı mağdur etmeyecek bir anlayış içinde bu fiziki alana ilişkin çalışmaları yürüttüklerini aktararak diğer taraftan sosyal konularla ilgili de çok yoğun bir gayretleri olduğunu söyledi.

Hem operasyon sırasında hem de operasyon sonrasında sosyal alanda yaşanan sıkıntıları gidermeye dönük çok yoğun bir gayret içinde olduklarına işaret eden Yılmaz, tüm kurumların vatandaşlarla birlik içinde olduğunu kaydetti.

Yılmaz, "Sadece Sur için 14 milyon liraya yakın bir kaynak sosyal projelere harcandı. Halkımızın gıda, barınma desteği için harcandı. Buna vakıfların ve diğer sosyal kuruluşların yaptıklarını dahil etmiyorum. Gerekirse oteller kiralanıp halkımızın barınma ihtiyaçları karşılandı. Nitekim Diyarbakır'da halen otellerde misafir edilen vatandaşlarımız var. Vatandaşlarımız mağdur olmasın diye her türlü gayret sarf edildi." diye konuştu.

Sivil toplum kuruluşlarıyla da istişare halinde, onların da katkıları alınarak bu çalışmaların yapıldığının altını çizen Kalkınma Bakanı Yılmaz, önümüzdeki süreçte de evi zarar gören, evini belli bir süre kullanamayacak durumda olanlara sosyal destekleri sürdüreceklerini belirtti.

- Sur, Cizre ve Silopi'de 6 bin 200 kişiye iş

Sosyal destekler dışında ekonomik boyuta da çok büyük önem verdiklerini dile getiren Yılmaz, bunu da kısa ve orta vadeli olarak ayırdıklarını aktardı.

Yılmaz, kısa vadede yerel ekonominin hızlı bir şekilde canlanması için belirli tedbirler aldıklarını ve almaya da devam ettiklerini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Esnafımızın vergi ve prim borçlarıyla ilgili belli kararlar alındı. Diğer taraftan toplum yararına çalışma dediğimiz bir programı devreye sokarak Silopi'de bin 200 kişiye, Cizre'de 2 bin gencimize, Sur'da da 3 bin gencimize geçici 9 aylık iş imkanı sağlandı. Bununla bir taraftan ailelere destek bir taraftan da yerel ekonominin canlanmasına katkıda bulunmuş oluyoruz. Yine kadınlara dönük olarak mikro girişim desteği anlamında bazı hazırlıklarımız var Şırnak'ta. Diyarbakır ile ilgili olarak kadınlara yönelik özellikle belli çalışmalar yapmayı da planlıyoruz. Kısa dönemde hızlı bir şekilde mesleki eğitimlerle, girişimci destekleriyle yerel ekonominin canlanması ve özellikle dar gelirli ailelerimizin kendi ayakları üstünde durarak, üretim yaparak daha sürdürülebilir şekilde hayatlarını devam ettirmeleri için gerekli tedbirleri alıyoruz."

Yılmaz, orta ve uzun vadede ekonomik anlamda çok daha köklü adımlar atmayı planladıklarını dile getirdi.

- "Ekonomik hayatı ve refahı artıracağız"

"Huzur ortamının da iyileşmesi, bütün kurumların da çok daha aktif katkısı ile ekonomik hayatı ve refahı artıracağız. Mevcut destek ve teşvik mekanizmalarını daha etkin bir şekilde sahaya yansıtırken gerekirse ilave tedbirler de alacağız. Sayın Başbakanımız yarın inanıyorum ki; belli konularda yine müjdeler verecektir, destek açıklamaları yapacaktır" diyen Yılmaz, bu alana ilişkin her türlü hazırlığı yaptıklarını kaydetti.

Çalışmaları katılımcı ve şeffaf bir anlayışla yürüttüklerini ifade eden Yılmaz, bu çalışmalarda muhataplarının bütün toplum olduğunu vurguladı.

Yılmaz, hiçbir kesimin ayrıcalıklı muhatap olmadığını belirterek, "Hiçkimse bu toplumun tamamını temsil etme hakkına ve yetkisine sahip değildir. Herkes belli bir kesimi temsil ediyor. Biz bütün toplumu muhatap olarak alıp, toplumun bütün kesimleriyle diyalog içinde bu süreci yönetiyoruz, yöneteceğiz." dedi.

Sur ilçesinde operasyonun yeni bitmesi nedeniyle çalışmaların tam anlamıyla başlamadığını anlatan Cevdet Yılmaz, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Ama önümüzdeki süreçte Diyarbakır'da da toplantılarla toplumun bütün kesimlerini, halkımızı dinleyerek sorunları doğrudan yaşayan insanlarımızı dinleyerek, bu süreci yöneteceğiz. İlk aşamada ekonomi ile ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla bir toplantı yapmıştık. Bunu diğer kesimlerle yapacağımız toplantılar da takip edecek. Bütün çalışmalarımızı bu anlayış içerisinde gerçekleştireceğiz. Özellikle Sur ile ilgili çok daha özel çok daha nitelikli bir çalışma yürütüyoruz. Sur'un tarihi önemine ağırlığına uygun bir çalışma yürütüyoruz. Sur hepimizindir. Sur sadece Türkiye'nin değil, bütün insanlığın mirasıdır. Buna yakışır bir şekilde Sur ile ilgili çalışmaları ele alıyoruz."

- "Sloganlarla bu işler olmuyor"

Yerel yönetimlerin bugüne kadar üzerlerine düşen görevi yapmadıklarını vurgulayan Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

"Gerek tarihi yapılarla ilgili olarak gerekse iyi bir imar planı hazırlama ve halkımızın hak ettiği hizmetleri sunacak bir şehir planlaması gerçekleştirme anlamında yerel yönetimlerin zaaflarını, eksikliklerini de sahada çok net bir şekilde görüyorum. Halkımızın mutlaka daha uygun şehir ortamlarında yaşama ihtiyacı var. Sloganlarla bu işler olmuyor. İdeolojik söylemlerle veya iş yapmaya çalışanları karalamayla bu işler olmuyor. Herkes oturup görevini en iyi şekilde yapmak durumunda. Çarpık bir şehirleşme varsa, yerel hizmetler eksikse bunun sorumlusu yerel yönetimlerdir. Yerel yönetimlerden de herkesin hesap sorması gerektiğini belirtmek istiyorum. Önümüzdeki süreçte bir taraftan daha iyi bir şehirleşme için diğer taraftan ekonomik sosyal refahımızı artırmak için var gücümüzle ve koordineli şekilde çalışmalarımızı yürüteceğiz."

- "Sur içinde konutlar da olacak, ticaret de olacak"

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, "Sur için insansızlaştırma" yönünde iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.

Sarı, "Sanki biz burayı boşaltacağız, burada hiçbir şey olmayacak gibi...Sur içinde konutlar da olacak, ticaret de olacak. Sur içinde kültür varlıklarımız da olacak turizm de yapılacak, dini tesisler de olacak ve orada ibadet yapılacak." ifadesini kaullandı.

"Kamulaştırma yapılan 3 mahallede yöre mimarisi taşıyan, Diyarbakır'ın çok güzel mimari özellikleri olan cumbalı, taş evleri, avluları, çeşmeleri sokaktaki hayratları, var yapacağız. Bunların öne çıktığı 5 bin yıllık tarihi burada yapmaya çalışacağız. Burada yansıtıldığı gibi rant elde etmek değil, tam tersi restorasyon ve rölöve işleri en pahalı işlerdir" diyen Sarı, bunları yaparak Diyarbakır içindeki tarihi dokuyu ortaya çıkarmaya çalıştıklarını belirtti.

Sarı, vakıf eserleri üzerinde kamulaştırmanın kesinlikle söz konusu olmadığına işaret ederek, şunları kaydetti:

"Biz AK Parti olarak vakıfların eserlerini iade eden, restore eden bir hükümetiz. Sadece Sur'da yapılan yatırım 124 milyon liradır. Biz sadece Türkiye'de değil dünyadaki vakıf eserlerini koruyan bir devletiz. Bugün bu anlayışın tam tersini iddia edenler hem vatandaşı kandırıyorlar hem de yanlış bilgi sunuyorlar. Teröristler, tahrip ettiği tarihi tescilli binaları yaktı, yıktı. Burada yaşayan vatandaşlarımız biliyor. Bunların tekrar eski güzel şekilde inşa edilmesi için çaba sarf ediyoruz. Ama bunu kamuoyuna yanlış ve yanlı olarak, maalesef bize de iftira atarak farklı biçimde anlatıyorlar."

- "Vatandaşların rızaları dışında hiçbir şey olmayacak"

Sur'da kaçak yapılarda yaşamını sürdüren kişilerin de mağdur edilmeyeceğine vurgulayan Sarı, ilçede kaçak yapılar olduğu gibi bu yapılarda kiracı olan vatandaşların da bulunduğuna dikkati çekti.

Sarı, bu kişilerin oturdukları binaların da yakıldığını ve yıkıldığını belirterek şöyle devam etti:

"Onlara da 'kira öder gibi konut sahibi yaparız sizi' diyoruz. Orada bir ev yapmış ve o ev yakılmış, yıkılmış. Ona da diyoruz ki; 'Yakılan, yıkılan evin bedelini biz peşinat olarak alalım, sizi de kira öder gibi konut sahibi yapalım'. Bunların hepsini vatandaşlara alternatif olarak sunacağız. Eğer vatandaş hiçbirini istemiyorsa, o zaman, 'kamulaştırma bedelini verip, yerini alalım' diyeceğiz. Olayın bütününe bakmamız lazım. Öncelikle bizim yapacağımız vatandaşlarla uzlaşma. Onları mağdur etmeyecek bir çözüme gitmektir. Vatandaşların rızaları dışında hiçbir şey olmayacak. Tanıtım ofisi açıp, vatandaşlara orada bire bir anlatacağız."

Sur ilçesindeki tarihi tescilli yapıların yöresel mimari özelliklerine göre etaplar halinde yapılacağını dile getiren Sarı, hiçbir vatandaşın mağdur edilmeyeceğini aktardı.

Sarı, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bu proje Sur'u dünyaya hediye edilebilecek proje çalışmasıdır. Mağduriyetlerinin sebebi aslında terörün oluşturduğu bu süreçtir. Biz onun telafisi için bir çalışmadan bahsediyoruz. O zaman terör saldırılarına, terörün yerleştirdiği bombalardan dolayı tahrip olan, yıkılan binalara sesi çıkmayanlar, bugün bizim vatandaşımız için yapacağımız çalışmayı eleştirme cüreti gösteriyorlar. Bunu da vatandaşın takdirine bırakıyoruz."

Toplantıya, Vali Hüseyin Aksoy, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Galip Ensarioğlu ve Ebubekir Bal ile AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, AK Parti İl Başkanı Muhammed Akar da katıldı.

(Bitti)