Başbakan Davutoğlu canlı yayında

Başbakan Davutoğlu canlı yayında
Davutoğlu: (3)- "Aylardır 'Merkez Bankası başkanı nasıl seçilecek, ne olacak' diye zaten neredeyse pusuda bekleyenler var. Herhalde onların biraz hevesleri kursağında kalmış. Ama piyasaların bugünkü genel tepkisine baktığınızda da bu sürekliliğin devamı ö

ANKARA (AA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Murat Çetinkaya'nın yeni Merkez Bankası Başkanı olmasını öngören kararnamenin imzaya açılmasına ilişkin, "Aylardır 'Merkez Bankası başkanı nasıl seçilecek, ne olacak' diye zaten neredeyse pusuda bekleyenler var. Herhalde onların biraz hevesleri kursağında kalmış. Ama piyasaların bugünkü genel tepkisine baktığınızda da bu sürekliliğin devamı önemli bir istikrar ve güven unsuru olarak görüldü" dedi.

Davutoğlu, Şanlıurfa'da, Habertürk televizyonunda canlı yayınlanan "Şimdi ve Burada" adlı programda gençlerin sorularını yanıtladı.

İki ayda 250 bin yeni iş imkanı ürettiklerini ifade eden Davutoğlu, Türkiye'nin genç nüfusunun olduğuna dikkat çekti. Nüfusun arttığını kendilerinin de koşarak bu nüfusa iş yetiştirmeye çalıştıklarını dile getiren Başbakan Davutoğlu, gençlerden kendilerini iyi donatmalarını istedi. Öğrencilere hayallerinin peşinden koşmalarını tavsiye eden Davutoğlu, Nobel ödüllü bilim adamı Aziz Sancar'ı örnek gösterdi.

Taşeron işçilerin durumuna ilişkin soru üzerine de Başbakan Davutoğlu, konuyu "önemli bir yara" olarak nitelendirdi. Taşeron işçilerin statüleri konusunda uzun dönem sıkıntı yaşandığını hatırlatan Davutoğlu, 2014'te iki kanun çıkardıklarını belirtti. Bunların birinde taşeron işçilere toplu sözleşme hakkı getirildiğini, diğerinin ise asli iş kolu ile yardımcı iş kolunun ayırt edilmesine yönelik olduğunu dile getiren Davutoğlu, şunları söyledi:

"Sözümüz, taahhüdümüz şuydu, asli iş yapanları alalım, belli bir adalet sağlayalım. Yardımcı iş yapanlar ise şirketlerle birlikte çalışmaya devam etsinler. Ama sonra gördük ki etüt ettik, bunun getireceği bir takım adaletsizlikler olabilir. Seçimden sonra değerlendirdik ve hepsine bu imkanı verelim dedik. 700 bini aşkın vatandaşımıza. Dolayısıyla onlara bu imkanı vereceğiz. Ne imkanını veriyoruz? Kamuda görev yapma imkanını, kamuda istihdam hakkını. Bu, değişik formüllerle olabilir.

Şu ana kadar ki sözleşmeleri devam ettiği için şimdi aynı temelde sözleşmeli olarak onları kamuda istihdam edeceğiz, söz verdiğimiz gibi. Ama bunu yaparken de bir başka adalet unsurlarını da gözetmemiz lazım. Bir, güvenlik araştırmasını yapmak zorundayız. Nasıl herhangi bir memur yeni işe başlıyorsa veya işçi bir güvenlik araştırması yapılıyor, kamuda bu yapılacak. Yoksa art niyetle taşeron şirketlerde çalışan bazı örgüt bağlantıları olanlar da bundan istifade etmeye kalkabilir. Bizim için önemli olan işçilerimizin haklarının temin edilmesi. İkincisi, asli işlerde çalışıyorsa bir sınavla onun gerçekten o işi yapabilecek kapasitede olup olmadığını görmek. Burada da KPSS'ye milyonlarca insan girip iş sahibi olamazken taşeronlardan almanın adaletsizliğini de buradan gidermeye çalışıyoruz. Bunun ikisi aşıldığı zaman, yapıldıktan sonra elimizdeki taşeron işçilerimizi inşallah kamuda bu anlamda istihdam edeceğiz. Hiç merak etmesinler bunları tamamlayanlar iş imkanına kavuşacaklar."

- "Alternatifleri değerlendirdik"

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Murat Çetinkaya'nın yeni Merkez Bankası Başkanı olmasını öngören kararnamenin imzaya açılmasına ilişkin soru üzerine Başbakan Davutoğlu, merkez bankalarının bütün dünyada siyasi bürokratik kadroların çok özel bir şekilde değerlendirdiği bir alan olduğunu belirtti. Ülkenin para politikalarının, makro ekonomik dengelerinin belirlendiği kurumda ehliyet ve liyakatın öne çıkmasının önemine değinen Davutoğlu, "Bizim iktidarlarımız döneminde Merkez Bankasında ehil kadroların iş başına gelmesi bizim için hep önem taşıdı" diye konuştu.

Bu dönemde Türkiye'nin Merkez Bankası rezervlerinin 20-25 milyar dolar civarından 130 milyar dolara çıktığına dikkati çeken Başbakan Davutoğlu, hükümetlerle merkez bankalarının yakın çalışmasını ekonomik başarı için şart olarak nitelendirdi.

Davutoğlu, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın görev süresi içinde çok önemli hizmetler yaptığını belirterek, çok kıymetli bir ekonomist ve akademisyen olduğunu söyledi. Görev süresinin sonuna gelen Başçı'nın yerine gelecek isim konusunda bir takım kriterleri göz önünde tuttuklarını dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Süreklilik önemli, kurum içinde süreklilik. Politikalarda istikrar, piyasalara güven vermek. Bu anlamda Erdem Bey ile de birlikte çalışan yine çok güvendiğimiz bir arkadaşı Murat Çetinkaya, o da benim ta 90'lı yıllardan tanıdığım, Boğaziçi Üniversitesinde çok iyi bir akademik kariyerden sonra özel sektörde, finans sektöründe çalışmış, Merkez Bankası başkan yardımcısı olarak da önemli görevler ifa etmiş bir arkadaşımız. Alternatifler vardı. Bu alternatifler üzerinde geçtiğimiz hafta, Sayın Cumhurbaşkanımızla haftalık görüşmemizde, birlikte alternatifleri değerlendirdik."

- "Biraz hevesleri kursağında kalmış"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile konuyu önceki gün tekrar istişare ettiklerini ve Çetinkaya'nın bu görevi en iyi şekilde yapacağına kanaat getirdiklerini belirten Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Türkiye'de kriz çıkarmak veya kriz olmasa bile bir kriz havası oluşturmak için fırsat kollayanlar, bekleyenler var. Aylardır 'Merkez Bankası başkanı nasıl seçilecek, ne olacak' diye zaten neredeyse pusuda bekleyenler var. Herhalde onların biraz hevesleri kursağında kalmış. Ama piyasaların bugünkü genel tepkisine baktığınızda da bu sürekliliğin devamı önemli bir istikrar ve güven unsuru olarak görüldü. Murat Bey de çok takdir ettiğim, ağırbaşlı, vakur ve bu anlamda güvenimizi hep kazanmış bir arkadaşımızdı."

Çetinkaya'nın yeni görevi en iyi şekilde ifa edeceğine yönelik inancını dile getiren Davutoğlu, "19 Nisan'da görevi normalde doluyor Erdem Bey'in ama şimdiden ilan ederek hem bir geçiş süreci olur hem de piyasalarda her gün 'Ne olacak, kim kime yakın, ne oluyor' gibi ülke ekonomisi açısından hiç sıhhatli olmayan tartışmalar çıkarmaya çalışanlar oldu. Bu arada Erdem Bey'i de inşallah OECD'ye büyükelçi olarak göndereceğiz" ifadesini kullandı.

Eskiden Türkiye'de ehliyet ve liyakat konusunda şöhret olmanın zor olduğunu ama şimdi değişik alanlarda dünya çapında görev ifa eden insanların olduğuna dikkati çeken Başbakan Davutoğlu, bunun Türkiye için büyük bir kazanç olduğunu söyledi.

Başbakan Davutoğlu, siyasette önemli olanın bir mevkide çok uzun süre kalmak olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Önemli olan o mevkiyle birlikte bir süreklilik içinde yeni insan unsurlarını devreye sokmak. Bizim size devredeceğimiz en güzel miras özgüvendir. Kendinize, ülkenize güveneceksiniz. Türkiye'de 'her an bir kriz çıksın' diye neredeyse yapılan çabalar karşısında eğer bizim özgüvenimiz sağlam olmamış olsaydı şu anda topluma karamsarlık hakim olurdu. Bu anlamda Merkez Bankasındaki nöbet değişimi güzel bir örnek teşkil etti."

- "Hepimiz, çocuklar bile milyonerdi"

Merkez Bankasında atılan adımın hayırlı olması temennisinde bulunan Davutoğlu, salondakilere Türk lirasında altı sıfırın olduğu dönemleri anımsattı. Başbakan Davutoğlu, "Hepimiz milyonerdik. Çocuklar bile milyonerdi ama paranın değeri yoktu" dedi.

Bir ülkenin itibarının birkaç unsurla belli olduğunu dile getiren Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"İnsanlar o ülkenin bayrağına baktıklarında ne hissediyorlar? Düşünün gözünüzün önünden bayrakları sırayla geçirin. Pakistan, Tunus bayrağı sizde bir anda heyecan uyandırabilir değil mi? Benziyor bizim bayrağımıza. Bazı bayraklara hafif soğuk durursun, bazı bayraklar da sizde hiçbir şey uyandırmaz. Şu çok önemli, bugün al bayrağı gören bir Somalili kendi bayrağı gibi hissediyorsa, al bayrağı gören bir Filistinli 'Bu beni temsil ediyor' diyorsa, al bayrağın altında yaşamak için koşarak Türkiye sınırlarına gelen bir Suriyeli 'Ah şu bayrağın altına sığınayım' diyebiliyorsa, binlerce kilometre ötedeki Arakanlı, ziyaret ettiğimde al bayrağı kaldırıp öpüp başına koyuyorsa, o bayrak sembol olarak o ülkenin değerini yansıtır."

Bir ülkenin değerini yansıtan diğer değerlerin ise pasaport ve para olduğunu belirten Davutoğlu, "Eskiden herkes alay ederdi Türk lirasıyla. Şimdi birçok yerde mesela Erbil'e gitseniz veya bazı yerlerde Türk lirası üzerinden alışveriş yapılıyor. Bunlar hep değer ifade eder. Bu ülkenin ekonomisinin buraya gelmesine katkıda bulunan herkese teşekkür borçluyuz. Görüş ayrılıkları olabilir, farklı fikirler söylenebilir bunların hepsi yaşanır gelip geçer. Geride ne miras bıraktığınız önemli" ifadelerini kullandı.

(Sürecek)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.