"Başbakan değişikliği ekonomiye zarar vermez"

İSTANBUL (AA) - Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Mustafa Koca, muhtemel Başbakan değişikliğinin Türkiye'nin siyasi istikrarına zarar vermeyeceğini belirterek, "Başbakan değişikliğinin ekonomiye ve siyasi istikrara herhangi bir zarar getirmeyeceğini düşünüyorum. Türkiye artık değişiklikleri hızlıca yapmaya alıştı." dedi.

Koca derneğin genel merkezinde ASKON Ekonomi Raporunu açıklayarak, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Geçen yıl Türkiye'nin G20 ülkeleri arasında en fazla büyüyen ülkeler sıralamasında 4'üncülüğe yükseldiğini anımsatan Koca, "Dünya sıralamasında Hindistan, Çin ve Endonezya'dan sonra Türkiye gelmektedir. Brezilya ve Rusya ise ekonomik küçülme yaşamışlardır. Avrupa Birliğinde büyüme oranı yüzde 1,9 olurken, ABD yüzde 2,4 büyümüştür." bilgilerini verdi.

Türkiye ekonomisinin son dönemde başarılı atılımlara imza attığını belirten Koca, "Başarılar büyük ancak daha ekonomimizin önünde başarması gereken önemli meseleler vardır. Siyasal istikrar, makro dengeler, yolsuzlukların azaltılması ve uluslararası alanda itibar gibi konularda mesafeler alınmış ve bunların karşılığı olarak ekonomimiz de büyüme göstermiştir." diye konuştu.

Koca, son 10 yıllık dönemde dönemin karakterine uygun atılımların miadını doldurduğunu kaydederek, "Şimdi yeni bir atılım dönemi ihtiyacındayız. Şimdiki hatta gelecek zamanın şartlarına göre bu atılımı yapmak zorundayız. Her şeye rağmen başarmamız gereken bir durumla karşı karşıyayız." dedi.

- "Yeni anayasayı, tek kelimeyle, 'özgürlükler anayasası' olarak hazırlamalıyız"

Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması için siyasal istikrarı bozmadan terör sorununa çözüm üretmesi gerektiğini aktaran Koca, şöyle konuştu:

"Tüm vatandaşlarımızın kendini rahat hissedeceği bir düzen kurmalıyız. Yeni anayasayı, tek kelimeyle, 'özgürlükler anayasası' olarak hazırlamalı ve devreye alabilmeliyiz. Yargıya güveni en seri biçimde tesis edebilmeliyiz. Eğitim sorunlarımızı çözmeli, küresel yarışa bilinçli olarak katılmalıyız. Endüstri 4.0 rekabetinde iyi bir yer edinmek için alarm halinde çalışmayız. Bu konuda üniversite-kamu ve özel sektör iş birliğini başarmalıyız. Yabancı yatırımcılar için cazibe merkezi olacak şekilde hukuksal altyapıyı sağlamlaştırmalıyız. Teşvik sistemini piyasanın ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde yeniden düzenlemeliyiz. Özellikle ileri teknoloji üretimini desteklemeli, enerji konusunu kriz sebebi olmaktan çıkarabilmeliyiz."

- "İstihdam üzerindeki vergi yükü azaltılmalı"

Koca, hükümetin başlangıçtan bu yana önemli reform çalışmaları yaptığını hatırlatarak yapısal reformların hız kesmeden sürmesinin önemine dikkati çekti.

Reformların önündeki zorlukların giderek “ince ayar” gerektiren konular olacağını ifade eden Koca, istihdam üzerindeki vergi yükünün azaltılmasını istedi.

"Vergi reformu yapılmalıdır. KDV oranlarındaki farklar sorundur. İadeler hala problem. Bu sorunların hızla aşılması gerek." diyen Koca, şöyle devam etti:

"Verimli olmayan bütçe harcamaları sonlandırılmalıdır. Ülkemizde yatırım ve nitelikli üretimin önündeki engeller kaldırılmalı. Bazı bölgeler özellikle teşvik kapsamına alınarak o bölgelerin kalkınması desteklenebilir. Ar-Ge harcamalarının artırılması gerekmektedir. Şunu bilmek gerekmektedir ki; küresel Ar-Ge’nin yüzde 60’ı sadece 250 şirket tarafından yapılmaktadır. Küresel İnovasyon Endeksi 2013 verilerine bakıldığında Güney Kore, 14 yılda Ar-Ge harcamalarını reel olarak 4 kat artırmıştır. Türkiye’nin 2014 yılı Ar-Ge harcamaları ise 2014 yılında yüzde 3,73 düşüş kaydetmiştir. Yetenek açığının üzerine gidilmelidir. Ülkemizde yetenek açığı yüzde 52 düzeylerinde bulunmaktadır."

Savunma sanayinde heyecan verici gelişmeler yaşandığını belirten Koca, çalışmaların daha nitelikli yapıya bürünmesi gerektiğini söyledi. Kamudan beklenen çalışmaların yanı sıra özel sektör paydaşlarına da önemli sorumluluklar düştüğünü anlatan Koca, "Artık her firma uluslararası sektörel trendleri dikkatle izlemeli, Kur hareketlerini okumayı öğrenmeli ve kur risklerine karşı koruma becerisi geliştirmelidir. Geleceğe dönük kararlarda ulusal ve uluslararası trendleri gönünde bulundurma refleksi geliştirmeli, dalgalanmalar karşısında statik davranış kalıpları yerine proaktif davranış melekesi kuşanmayı becerebilmelidir." diye konuştu.

- "Döviz kuru savaşları adeta informel ekonominin daha geçerli olduğunu ortaya koydu"

Raporun dünya ekonomisine ilişkin bölümlerini paylaşan Koca, petrol fiyatlarındaki dalgalanmaların birçok ekonomiyi tarumar ettiğini anımsatarak, Suudi Arabistan-Yemen-İran, ABD-İran ilişkilerinin istikrarsızlığı kronikleştirdiğini kaydetti.

Rusya-Ukrayna-Kırım meselesi gibi gerilim hatlarının yapısal arızalar ürettiğini ifade eden Koca, şunları söyledi:

"Suriye ve Irak’taki gerilimler bir dünya sisteminin bulunmadığını ve emperyalist telakkilerin hala çok etkin olduğunu gösterdi, döviz kuru savaşları diyebileceğimiz gelişmeler, adeta informel ekonominin daha geçerli olduğunu ortaya koydu.

'Yakın gelecekte küresel riskler nelerdir?' diye bakılacak olursa, Çin’deki yavaşlama ve diğer BRICS (Brezilya,Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti) ülkelerindeki zayıflıklar, kalkınmakta olan ülkelere olumsuz etki yaymaya devam edecektir. Finansal piyasalarda oluşacak bir türbülans borçlanma maliyetlerini artırıp sermaye hareketlerinde bir çekilmeye neden olacaktır. Mal ihraç eden ve büyük cari açıkları olan ülkeler bu risklerden daha fazla etkilenecektir."

- "Başbakan değişikliğinin siyasi istikrara herhangi bir zarar getirmeyeceğini düşünüyorum"

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Koca, muhtemel Başbakan değişikliğinin Türkiye'nin siyasi istikrarına zarar vermeyeceğini belirterek, "Başbakan değişikliğinin ekonomiye ve siyasi istikrara herhangi bir zarar getirmeyeceğini düşünüyorum. Türkiye artık değişiklikleri hızlıca yapmaya alıştı. Şu anda gündem genel kurul konusuna kilitlendi. 'Erken seçim olur mu?' sorusuna bugünden yarına bir cevap vermenin mümkün olmayacağını düşünüyorum." diye konuştu.

Dolardaki dalgalanmaların geçici olduğuna vurgu yapan Koca, piyasalarda manipülatif hareketlere dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

Başbakanın yeniden belirlenmesi halinde kabinede bazı değişiklikler olabileceğini düşündüğünü aktaran Koca, reform iradesinin bu değişikliklerden etkilenmeyeceğini kaydetti.

ASKON'un üyelerini ve KOBİ'leri desteklemek için geliştirdiği projelere değinen Koca, girişimciliğin gelişmesine katkı sunmayı amaçladıklarını söyledi.

Raporun tanıtım toplantısında söz alan Prof Dr. Yusuf Tuna ise Türkiye'deki kayıt dışı ekonominin piyasada çarkların dönmesine dolaylı yoldan katkı sunduğu yorumunu yaptı.