Başkan Karaarslan’dan 19 Mayıs mesajı

Başkan Karaarslan’dan 19 Mayıs mesajı
MHP Konya İl Başkanı Sayın Remzi Karaarslan’ın Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışının 103. yılı münasebetiyle bir basın açıklaması yaptı.

MHP Konya İl Başkanı Sayın Remzi Karaarslan’ın Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışının 103. yılı münasebetiyle bir basın açıklaması yaptı.

Milliyetçi Hareket Partisi ( MHP ) Konya İl Başkanı Remzi Karaarslan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışının 103. yılı münasebetiyle yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

19 Mayıs 1919; esarete karşı bağımsızlığın, teslimiyetçiliğe karşı dik duruşun, yılgınlığa karşı umut ve uyanışın miladıdır. 19 Mayıs 1919; Türk milletinin geleceğine vurulmak istenen prangaları kırarak tarihi yeniden yazdığı destansı bir serüvenin başlangıcıdır.

Samsun’da başlayan Milli Mücadele süreci, millet onurunun ayağa kalkışı, en önemlisi milli mukavemetin stratejik adım ve iradesidir. 103 yıl önce Samsun’a atılan ilk adım; karanlığı dağıtan aydınlığın, yılgınlığı kovan ahlakın, yenilgiyi reddeden aklın, ümitsizliği bitiren kalbin, teslimiyeti elinin tersiyle iten cesaretin hayranlıkla yad edilen simgesidir.

‘Milletin bağımsızlığının, yine milletin azim ve kararıyla kurtulacağına’ inanan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin muazzam irade gücünü harekete geçirerek müstevlilere karşı düşmesi imkânsız bir cephe açmıştır. Daha da önemlisi 19 Mayıs 1919’da Türkiye Cumhuriyeti’nin harcı karılmış, temelleri kazılmıştır. Tarihin hiçbir döneminde boyunduruk altına girmemiş aziz milletimiz, varlığına ve birliğine vurulmak istenen zincirleri kahramanca kırıp parçalamıştır. Esaret prangaları sökülmüş, eğilmiş baş heyecanla kalkmıştır.

Tarihini bilen, özüne sahip çıkan, ve bunu nesilden nesle aktarmayı başaran milletler tarihin sonuna kadar var olmayı başaracak olan milletlerdir. Bu nedenledir ki, Türkler, tarihin bilinen ilk zamanlarından beri millet olarak vardır ve kıyamete kadar da varlığını koruyacaktır. Türk Milleti, binlerce yıla dayanan tarihi boyunca pek çok büyük medeniyetler inşa etmesinin, zaferlerle, başarılarla dolu bir hayat sürmesinin yanı sıra çok büyük sıkıntılarla ve hatta varlıkla yokluk arasında gidip gelmelerle de karşı karşıya kalmıştır. Milletimizi, Milli Mücadele günlerine getiren ortam da yine Türklüğün var olmak veya yok olmakla yüz yüze kaldığı çok büyük sıkıntılar içinde olduğu bir dönemi göstermektedir. Ama Aziz Milletimiz, böylesine zor ve sıkıntılı anları adeta küllerinden yeniden doğan bir Anka gibi aşmasını bilmiş ve büyük, güçlü bir devlet oluşturmayı başarmıştır.

İşte 19 Mayıs 1919 Türk Milletinin bu yeniden doğuşunun başlangıcı olan bir gündür ve bizler için çok büyük bir anlam ve öneme sahiptir. Ülkenin içinde bulunduğu durumun bir yazgı olmadığını düşünen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Samsun'dan başlayarak bütün ülkeye ve insanlarımıza yansıyan ve yayılan bir kutlu mücadeleyi başlatmıştır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türklüğün kurtuluşu ve vatanın selameti için başlattığı hareket, milletimizin sönmek üzere olan umutlarını canlandırmış ve herkesin bir ülkü etrafında toplanıp kenetlenmesine varan sürece hız ve hayatiyet kazandırmıştır. Ancak, ulaşılan bu zaferi sürekli kılmak isteyen, vatanımızı ve milletimizi büyük bir milli mücadele vermeye götüren şartları çok iyi bilen ve hedefi baştan tam bağımsızlık ve muasır medeniyetler seviyesini aşma olarak belirleyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bunun yolunun da gençliğimizin büyük ülkülerle yetişmesinden geçtiğini görmekteydi.

Bunun içindir ki, bir yandan bu günün anlam ve öneminin gençlikçe kavranması için onlara armağan etmiş, diğer yandan da ülkemizin geleceğini her zaman güvendiği ve inandığı Türk gençliğine emanet etmiştir. Çünkü gençlik, milletlerin gücüdür ve yarınlarıdır. Gençlerimizin yarınların sorumluluğunu üstlenebilecek ve karşılarına çıkabilecek her sorunun üstesinden gelebilecek ölçüde nitelikli, bilgili ve ideal sahibi insanlar olarak yetişmeleri şarttır.

Hatırlanacağı üzere, geçmişte, gençliğimizin toplumsal hoşgörüsüzlüklerin ve çatışmaların odağında tutulmasından dolayı hem ülkemiz ve hem de insanlarımız büyük acılar yaşamıştı. Günümüzde de benzer gerginlik ortamlarına zemin hazırlanmak istenmektedir.

Gençlerimizin her türlü çatışma ve hoşgörüsüzlüğe karşı çok uyanık olmaları ve kendilerini istismar ettirecek; hem kendilerini hem teminatı oldukları ülke geleceğini tehlikeye atacak davranışlar içerisinde bulunmamaları lazımdır.

Türklük gurur ve şuuru ile dolu, ahlâklı ve erdemli, manevî ve kültürel değerlerimizi sahiplenen, ülkesine ve ailesine karşı sorumluluklarının farkında olan; Türkiye’yi çağdaş uygarlık düzeyine ulaştıracak bilgi, beceri ve donanımıyla, fikri hür, vicdanı hür, insan sevgisine sahip gençliğimizin üstesinden gelemeyeceği hiçbir zorluk ve engel yoktur.

Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş yılı olan 2023 yılı için ortaya koyduğumuz “Lider Ülke Türkiye” hedefimize de ancak, gençlerimizin enerjilerini birleştirdikleri, toplumsal hoşgörü ve uzlaşma kültürünü özümsedikleri, demokrasiye bağlı kaldıkları ve sürekli üretmek için çalıştıkları ölçüde ulaşmamız mümkündür. Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk, "Türk gençliğine terk edip bıraktığımız vicdanî emanet, yalnız ve daima galip olmaktır ve eminim daima galip olacaksınız" sözüyle gençliğe olan güvenini, "Bütün ümidim gençliktedir" sözüyle de beklentilerini dile getirmiştir.

İnanıyorum ki, fırsat buldukları ölçüde ve kendilerine olan toplumsal güveni fark ettikleri takdirde, Türk gençliğinin başaramayacağı hiçbir şey yoktur. Türkiye’mizin ve insanlarımızın layık oldukları mutlu, müreffeh ve güçlü bir ülkeye kavuşmamız da gençliğimizle olacaktır.

Nitekim Bilge Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli bu haftaki partimizin TBMM Grup Toplantısında yapmış oldukları konuşmada ‘Milliyetçi Hareket Partisi Samsun’a çıkan fikirdir, Sakarya’da, Dumlupınar’da, Büyük Taarruz’da düşmanı mahv-ı perişan eden, önüne kattığı gibi kaçtıkları yere kadar kovalayan kahramanlığın varisidir. 19 Mayıs; teslimiyet belgelerini yırtıp atan cesaretin timsalidir. Aynı zamanda manda ve himaye çağrılarını düşmanla birlikte bozguna uğratan ilham ve istiklal sevdasının ta kendisidir. 19 Mayıs 1919 unutulmamış, unutulmayacak, unutturulmayacaktır’ diyerek dosta düşmana gerekli cevabı vermiştir.

Bu düşüncelerle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, mukaddes vatanımızın bölünmez bütünlüğü yolunda, kurtuluş mücadelesini başlattığı bu anlamlı günün yıldönümünde, bütün vatandaşlarımızın ve gençlerimizin bayramını kutluyor, gazilerimizi ve şehitlerimizi şükranla, minnetle ve rahmetle anıyorum.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.