Başkan Tutal’ın Mevlid Kandili Mesajı

Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'in dünyamıza teşriflerinin 1449. yıl dönümünü idrak etmenin mutluluğunu yaşadıklarını kaydeden Başkan Tutal,  Mevlid Kandilinin tüm insanlık için şefkat, sevgi, hoşgörü, adalet ve huzur ikliminin yaşanmasına vesile olmasını diledi.

Peygamber Efendimizin Doğum günü olan bu günü iyi değerlendirmeli ve O’nun arzu ettiği gibi bir yaşam tarzını hayatımıza nakşetmeliyiz diyen Başkan Tutal;  Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimizin (s.a.v.) dünyayı şereflendirdiği bu mübarek gecede onun rahmet, merhamet ve adalete dayalı kuşatıcılığının yalnızca İslam  ümmetini değil bütün insanlığı kapsadığını bir kez daha hatırlıyoruz. İnsanların en hayırlısı Hz. Peygamber binlerce yıllık geçmişe uzanan insanlık tarihi boyunca gelen peygamberler silsilesinin sonuncusu, Hak din İslam’ı müjdeleyendir.

Onun yaşayışı ve sünneti sayesinde insanlığın önünde aydınlık, merhamet ve hoşgörü dolu bir devir başlamıştır. Bugün, tüm insanlık Hz. Peygamberin çağlar üstü örneklik ve rehberliğine her zamankinden daha fazla muhtaçtır.

Hak ve batıl adetlerin yerine İslam’ın güzel adetlerini hayatımıza rehber kılmalıyız. Peygamber efendimizin (s.a.v.) “Kim bir kavme (topluluğa) benzemeye çalışırsa o, onlardandır" buyurmaktadır. Bu sebeple Hayatımızı rehberimiz olan Hz. Muhammed (s.a.v.)’i örnek alarak yaşamalı ve ona göre geleceğe yelken açmalıyız.

Peygamber Efendimize duyduğu eşsiz sevgisiyle dizelerinde “ “Gönül ne rütbe¸ ne taç ne de taht ister. O¸ gayret yolunda yumuşak bir kalp ile sebat eden bir ayak ister” diyen Nabi, malın da mülkün de yalan olduğunu, ancak Allah’ın rızasına, sevgilisinin şefaatine nail olabilmenin en büyük gaye olduğunu söylemiştir. Bu gaye uğrunda bu gecede inanıyorum ki yaşantısı ve davranışlarıyla tüm insanlığa yol gösterici olan Peygamberimizin güzel ahlakını kendi hayatlarımızda örnek alma gayreti içerisinde olacağız. Hayatımızda, çevremizde yaşadığımız olumsuzluklardan kurtulmak, huzura kavuşmak için ihtiyaç duyulan sevgi, anlayış ve hoşgörü ortamının kurulabilmesi için son derece uygun fırsatlar olarak görülmesi gereken bu manevi gün ve gecelerde yaşlılarımızın, hastalarımızın, uzaktaki eş, dost ve akrabalarımızın gönüllerine hoş bir seda bırakabilmenin gayreti içerisinde olmalıyız. Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in “Ey insan¸ sana son sığınak. Son Peygamber'in hırkasında” dediği gibi, bu gecede Peygamberimiz Hz. Muhammed’in doğum gününü en güzel şekilde idrak ederek, değerlendirmeliyiz.