BELEDİYE VE STK’LARA ÖNEMLİ MESAJLAR

BELEDİYE VE STK’LARA ÖNEMLİ MESAJLAR
TYB şubeler toplantısında, Ülkemizde tasarruf tedbirlerinin önce kültürü etkilediği vurgulandı, kültür adına hizmetlerde bulunan kurum ve kuruluşlara önemli mesajlar verildi

Türkiye Yazarlar Birliği genel merkez yönetim kurulu üyeleri, şube başkanları ve yönetim kurulu üyelerinin katıldığı şubeler toplantısında önemli bilgiler verildi.

İlk konuşmayı yapan Prof. Dr. Ali Osman Kurt, sivil toplum kuruluşlarının üniversitelerle iş birliğinin nasıl geliştirileceğine dair bir konuşma yaptı.

Üniversitelerin bir bilim yuvası olmakla beraber kültüre, sanata ve edebiyata önem vermesi gerektiğini söyleyen Kurt, “Bugün bir çok üniversitemiz öğrencilerine mesleki formasyon kazandırmanın yanı sıra kültürel ve sanatsal anlamda da yeterlilikler kazandırmayı da öncelikli hedefi olarak belirlemiştir. Öğrencilerimizin ise ilgi alanları farklı oluyor. Kimi öğrenciler edebiyata sanata meraklı kimileri de spora. Şubelerimizin ve temsilciliklerimizin bulunduğu illerdeki üniversitelerle iş birliği yapılarak alanımıza giren konularda programlar düzenleye biliriz. Sosyal, kültürel ve sanatsal yaşama katkı sağlamak amacıyla yöneticilerin gözetiminde öğrenciler tarafından kültür sanat toplulukları kuruluyor. Bu öğrenci topluluklarının şube faaliyetlerine katılmalarını sağlayacak çalışmalar ve ziyaretler gerçekleştirmek gerekir.” diye konuştu.

İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, “STK ve Mahalli İdarelerle Etkili iletişim” konusunda bir konuşma yaptı.

Bıyıklı, “Türkiye'de Yerel Yönetimlerin kültür politikaları idarecilerin ilgi alanına göre değişkenlik gösteriyor. Genel bir kültür politikasından söz etmek mümkün değil. Eğer yerel yönetici kültüre sanata duyarsızsa görevde bulunduğu dönem boyunca o alanda herhangi bir üretim söz konusu olmuyor. Bu manada kültürel alanda çalışma yürüten STK'ların daha aktif olması yerel yönetimleri politika geliştirmeye teşvik etmesi gerekir. Ülkemizde tasarruf gündeme geldiğinde ilk tasarrufa gidilen alan Kültür alanı oluyor. Mehmet Doğan Bey'in dediği gibi kültüre ayrılan bütçe zaten kısıtlıyken bir de tasarrufa gitmek tamamen o alanı öldürmek demektir. Milli Kültür Şurası ve benzeri çalıştaylarda Sivil Toplumun kültürel çalışmalarının himaye edilmesinin ve yerel yönetimlerin sivil toplumla birlikte çalışmasının önemi üzerinde özellikle durulmuş sonuç raporlarına da yansımıştır. Fakat icraatlarda henüz istenilen bir gelişme olmadığı görülmektedir.” dedi.

STK'ların yerel yönetimlerle gereğinden fazla birlikte görünmesi de kendi içinde risk barındırdığını, bu durumun sivil toplumun kendi kaynakları ve dinamikleriyle ayakta duramayacağı algısı oluşturduğunu belirten Bıyıklı bu sebeple sivil toplum en büyük yumuşak gücü olan sivilliğine halel getirmeyecek bir çizgide durması gerektiğine vurgu yaptı. İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı sözlerini şöyle sürdürdü: “Sivil toplum örgütleri siyasetin güdümünde değil siyaset üstü bir çizgide durmalıdır. Sivil toplumun siyaset üstü olması söz söyleme gücünü artırır. Siyasetin güdümünde olmak kısa vadede kazandırsa da uzun vadede kurumsal manada kimlik kaybı yaşanmasına sebep olur. Türkiye'nin şartları sivil toplumu siyasetin içine çekmeye zorlasa da buna direnen yapılar geleceğe kalacaktır. Makul bir ölçü belirlemek gerekirse bunu siyasetin ne büsbütün içinde ne de büsbütün dışında olmamak olarak yorumlayabiliriz. Bu ince çizgiyi koruyabilen STK'ların yıpranma payı daha az olmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımız yıllardır kültürel belediyecilik vurgusu yapmakta fakat sahada kültürel belediyeciliğin örnekleri yok denecek kadar az maalesef. Göreve geldiğinde ilk olarak kültür birimini kaldıran ya da sanata dair faaliyet alanlarını sonlandıran yöneticilere şahit oluyoruz. Bunun için sivil toplum kuruluşlarına çok iş düşüyor. Yapılacak iş çok. Gelecekte STK'lara daha fazla ihtiyaç duyulacak. STK'ların bugünü kurgularken kendilerini geleceğe de sağlam hazırlaması gerekir.”

2020 yılı faaliyetlerinin neler olabileceği ve devamlılığı olan etkinliklerin ise planlanmasına ilişkin bilgileri ise Genel Mali Sekreter Fatih Gökdağ anlattı.

Gökdağ yaptığı konuşmada; “Mesnevi Okumaları, Yazar Okulu, Kırklar Meclisi, Milletler Arası 5. Şehir Tarihi Yazarları Kongresi, Tarihi Yaşatmak/Şehri Yaşatmak Bilgi Şöleni, Korsan Yayınla Mücadele Çalıştayı, Türkiye 4. Genç Yazarlar Kurultayı, Dostlarının Tanıklığı İle Yaşayan Yazarlara Saygı ve Felesefe Şurası” nın TYB’nin devam edecek faaliyetleri arasında olduğunu söyledi.

Gökdağ 202 yılı içinde şubelerde düzenlenebilecek anma programları için isim ve tarihleri ise şöyle sıraladı: Yunus Emrenin bilenebilen tarihle vefatının 700. Yılı, Ömer Seyfettin vefatının 100. Yılı, Necati Öner 2.01.2019 vefatının yıl dönümü, Mümtaz Turhan vefatının 50. Erzurum, N.Topçu vefatının 45. Erzurum/ Erzincan, Şule Yüksel Şenler 28. 08. 19 vefatının 1. Kayseri, Ümit Fehmi Sorgunlu vefatının 10. Kayseri, Emir Kalkan 31.07.15 vefatının 5. Kayseri, Rıfkı Kaymaz 22.02.10 vefatının 10. Erzincan, Emin Işık 1.08.19 vefatının 1. Hatay, Halit Özdüzen 02.02.19 vefatının 1. Ankara, Mehmet Şevki Eygi 12. 08.19 vefatının 1. İstanbul, bu yılı değerlendirebilmek için yapılabilecek faaliyetler ne olmalı? Ahmet Haluk Dursun 19.08.19 vefatının 1. Giresun, Mehmet Serhan Tayşi 28.04.15 vefatının 5. İstanbul, Afet Ilgaz 21.01.15 vefatının 5. İstanbul, Recep Vidin 14.09.15 vefatının 5. Ankara, Necdet Kuru vefatının 10. Ankara, Ali Uğur 25.12.10 vefatının 10. Ankara, Ârif Nihat Asya (1904 - 1975) vefatının 45. İstanbul, Zeki Velidi Togan vefatının 50. İstanbul, Orhan Kemal (1914 - 1970) vefatının 50. İstanbul.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.