Benna’nın Türk gelini AA'ya konuştu

Benna’nın Türk gelini AA'ya konuştu
Mısır'da Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın kurucusu Benna'nın gelini Berat el Benna: - "Dünyada hisleri ölmüş, hiçbir şeye tepki vermeyen, başına gelenlere razı çok sayıda yaşayan ölü var. Ama Türkiye halkı böyle değil. Türk halkı canlı ve aktif bir halk.

KAHİRE (AA) - AYDOĞAN KALABALIK - Mısır'da Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın (İhvan) kurucusu Hasan el Benna’nın geçen hafta ölen oğlu Seyfulislam el Benna'nın Türk eşi Berat el Benna, Türkiye ile gurur duyduğunu belirterek "Dünyada hisleri ölmüş, hiçbir şeye tepki vermeyen, başına gelenlere razı çok sayıda yaşayan ölü var. Ama Türkiye halkı böyle değil. Türk halkı canlı ve aktif bir halk. Bununla gurur duyuyorum" dedi.

Benna AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mısır'da 35 yıldır Türk pasaportuyla yaşadığını ve henüz vatandaşlık almadığını anlattı.

Seyfulislam el Benna ile 35 yıl önce evlendiğini kaydeden Benna, "Evliliğimize Ali Yakup Cenkçiler hocamız aracı olmuştu. Rahmetli Necmettin Erbakan hocanın da katkısı vardır. Eşim o zamanlar İstanbul’a çok gelip gidiyordu. Ali Yakup hocamız, Hasan el Benna ile Mısır’da tanışmışlar. Hocamız hem davet üslubunu hem de Arapça dil bilgisini Hasan el Benna’nın kitaplarından öğretirdi. Mısır’a gelmeden önce bir seneyi aşkın süre ders almıştım. Biraz Arapça biliyordum. 35 yıldır Mısır’dayım. Türk vatandaşıyım henüz Mısır vatandaşlığım ve Mısır pasaportum yok. Evlilik nedeniyle 5’er yıl oturum alarak kaldım Mısır’da. Türk bayrağını görünce ağlayan, vatanın toprağını öpen biriyim" diye konuştu.

Mısır'da gelenek ve görenekler konusunda zorluk yaşamadığını belirten Benna, "Mısırlılar, Türkleri çok seviyorlar. Okullarda Osmanlı aleyhine verilen derslere rağmen halk Türkleri çok seviyor. Yurt dışına çıkma imkanı olan bir Mısırlı, önce umre ve haç için Suudi Arabistan'ı, sonra da Türkiye’yi tercih eder" dedi.

Eşiyle 1982’de Türkiye’de evlendiklerini anımsatan Benna, "Nikah şahidimiz Ali Yakup ve Emin Saraç hoca efendilerdi. Avukatımız nikah için gün almış. Eşim nikah tarihini öğrenince bir şey söylemedi. Sonradan öğrendim ki 12 Şubat Hasan el Benna’nın şehit edildiği günmüş. Böyle tevafuk oldu işte" ifadelerini kullandı.

İkisi kız dört çocuğu olan Benna, şöyle devam etti:

"Hepsi Türkçe konuşuyor. Kızım Latife, İstanbul’da yaşıyor, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde ders veriyor. İkinci kızım Sena, Kahire Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi’nde asistan. Amerikan Üniversitesi’nde doktora yapıyor. El Ezher Üniversitesi İslam Hukuku Fakültesi’ni de dışarıdan okuyor. Büyük oğlum Hasan, El Ezher Üniversitesi İslam ve Medeni Hukuk Fakültesi son sınıfta okuyor. Hasan en büyükleri. Ancak bir süre ara verdi eğitime. En küçük oğlum Osman, Kahire Üniversitesi İngilizce Hukuk Fakültesi mezunu. Çocuklarım çok aktif değiller, uzak tuttum, aktif olmalarını istemedim. Babaları da yaş durumundan dolayı tahammül edebilecek bir durumda değildi."

Benna, Mısır vatandaşlığı alıp almadığı sorusuna "Mısır vatandaşlığı almadım. Daha doğrusu ihtiyaç hissetmedim. Oğlumun isteği üzerine birkaç yıl önce Mısır vatandaşlığı için müracaat ettim. 6 Nisan’da vatandaşlığım için onay çıkmış ama henüz vermiyorlar, bir kağıt eksikmiş. Yani henüz Mısır vatandaşı değilim. Türk pasaportumla beşer yıl oturum alarak devam ediyordum" yanıtını verdi.

- "Türkiye aleyhinde karalama yapıldı"

Berat el Benna, son yıllarda Mısır medyasında Türkiye’ye karşı başlatılan karalama kampanyasıyla ilgili şunları söyledi:

"Mursi’nin devrilmesinden sonra toplum mühendisliği yapıldı. Suni bir şekilde Türkiye’ye karşı karalama kampanyası başlatılarak bir nefret ortamı oluşturmak istediler. Ben hala şaşkınım ama halkın bir bölümü de maalesef buna inandı. Türkiye’ye karşı güzel duygular, bir anda nasıl değişebildi hala şaşırıyorum. Mısır’da uzlaşma olursa toplumda olumlu bir etki yapar. Mısır yönetiminin özellikle de hapishanedekilerin durumu ve verilen idam cezalarıyla ilgili olumlu adım atması gerekir ki anlaşma zemini oluşsun. Mısır’da hala eski yönetim mantığı sürüyor. Türkiye ve Mısır arasında bir uzlaşma zemini konusunda inşallah ilerleme sağlanacak."

Müslüman Kardeşler’in yönetime gelmesini bir senaryo gibi değerlendirdiğine işaret eden Benna, halka söz hakkı vermiş gibi görünerek İhvan'ın yönetime getirildiğini ve başarısız olmaları için çaba sarf edildiğini vurguladı.

Benna "Böylece tüm dünyada insanlara 'işte sizin sevdiğiniz sempati gösterdiğiniz İhvan bu' demek istediler. Bu şekilde bir fotoğraf ortaya çıktı. Çok temenni ederdik ki, İhvan bu seçimlere girmesin. Bunun böyle olacağı önceden belliydi. Cumhurbaşkanlığına aday göstermeme kararı vardı. Bu çok güzeldi, sular durulana kadar, ne olup biteceği ortaya çıkana kadar o kararı değiştirmeselerdi çok daha hayırlı olacaktı. Ama kader bu. Böyle olması her halde mukadderdi. Eşim Seyfulislam el Benna, son dönemde bazı konulardaki gelişmelerden dolayı çok üzgündü. İhvan’ın içindeki bazı durumlar onu üzüyordu. Eşim İhvan’ın cumhurbaşkanlığına aday çıkarmasını baştan istememesine rağmen, madem o yola girdiler diye destekledi, hepimiz destekledik oy verdik" değerlendirmesinde bulundu.

- "Hasan el Benna iktidar olmayı hedeflememişti"

Hasan el Benna’nın hedefinin iktidara gelmek olmadığına dikkati çeken el Benna, "Onun hedefi, İslam hükümlerinin uygulanmasıydı. 'Kim uygularsa uygulasın biz onun yanında yer alırız, ona destek veririz' diyordu. Biz yönetime gelelim diye bir şey yok. Hasan el Benna, Kral Faruk ve Muhammed Necib gibi devlet ricaliyle görüşüyordu. Seçimlere, söylemek istediklerini meclis kürsüsünden söylemek için girmişlerdir. O dönemde El Benna, İsmailiyye’den seçime girmiş. Ancak hile yapılıyor. Seçim sandıkları oyları nehirde bulunuyor. İhvan tamamen partiler üstü olmayı hedeflemişti. Peygamber Efendimiz'e teklif ettikleri gibi 'sana şunu verelim, bunu verelim' diyorlar, kabul etmiyor. Çünkü İslam her şeyin üstünde" diye konuştu.

- "Kral Faruk’un, Hasan el Benna’nın şehit edilmesiyle alakası yok"

Berat el Benna, Hasan el Benna suikastının ardında Kral Faruk’un bulunduğu iddialarıyla ilgili soruya şu yanıtı verdi:

"Kral Faruk’un, Hasan el Benna’nın şehit edilmesiyle alakası yok. Suikastı Kral Faruk’un yaptırdığını yazan kitaplar, sipariş edilerek yazılmış olan kitaplardır. Kesinlikle Kral Faruk’un suikast ile alakası yoktur. Kral Faruk, kendisini çok seviyordu son yıllarında neredeyse kendisini İhvan olarak ilan edecek dereceye gelmişti."

1952'de Kral’ın devrilişini İhvan’ın organize ettiği iddialarının da doğru olmadığını belirten Benna, "Bunu çok sağlam kaynaklardan okudum. Abdunnasır, İhvan’a hükümet kurma teklifinde bulundu. Hasan Hudeybi zamanıydı galiba, kabul edilmedi" dedi.

- "Hasan el Benna bir Filistin şehididir"

Benna, sözlerine şöyle devam etti:

"Hasan el Benna bir Filistin şehididir. Türkiye’de bu bilinmiyor. El Benna, sırf İslam daveti için çalışıyor diye şehit edilmedi. Şehit edildiği gün Filistin’e bir iletişim sistemi gönderme gayreti içindeydi. Filistin’e İhvan’dan savaşçılar gönderilmişti. El Benna’ya telsizle bildirip yardım istiyorlar. Ben bunu İhvan’ın en önemli ağızlarından duydum. O muhaberat sistemini hazırlıyor ve o gece yanındakilerle birlikte Filistin’e gitmek üzereyken şehit ediliyor. Yahudiler öldürüp suçu Kral’ın üstüne attılar."

Eşi Seyfulislam el Benna'nın ölümünün ardından taziye konusunda yaşananlara da değinen Benna, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın taziye için aradığını kaydetti.

Benna, "Tahrir Meydanı bitişiğindeki Ömer Mekrem Camisi'ndeki taziye programı bir kanalizasyon sorunu gerekçesiyle engellendi. Sonra İman Camisi’ndeki taziye de iptal edildi. 'Bari son günde evde yapalım' dedik, bu en garip tarafı, bizim evi su bastı. Eve 25 santimetre su doldu. Daha halıları yeni serdik. Bir haftadır yerler ıslaktı. Son kat olan yedinci katta kimse oturmuyor. Ama birden su tesisatı patladı ve bizim bulunduğumuz bütün daireleri su bastı. Aslında herkes anladı bunu. Ferdi olarak gelen giden oldu. Ancak toplu bir taziye yapamadık. O gün son gündü. Şafi mezhebine göre taziye üç gündür. Eşim için Mısır’da taziye merasimi yapılamadı ama Katar, Suudi Arabistan, Filistin ve Sudan gibi 44 ülkede yapıldı. Türkiye’de 12 Şubat'ta Hasan el Benna’nın şehit edildiği gün yapılacak" diye konuştu.

- "Kabirleri misk gibi kokuyor"

Mısır'da farklı bir kabir sistemi olduğunu anımsatan Benna, "Hasan el Benna, muhterem babası ki çok önemli bir hadis alimidir. Görümcemin oğlu aynı kabir bölümüne defnedildi. Rabia’dan 2 gün sonra Ramses’te şehit edilmişti. Kabrin kapağı açıldı. Öyle bir güzel koku yayıldı ki etrafa, sanki bir gül bahçesi açıldı. Kızım bir avuç toprak aldı oradan. Parfüm diye kullanın o kadar güzel kokuyor. Halbuki Mısır’da kötü kokuya 'kabir gibi kokuyor' derler. Çünkü defin işlemi toprağa yapılmadığı için kabirler kokar" dedi.

Benna, Türkiye'ye ise şu mesajı verdi:

"Dünyada hisleri ölmüş, hiçbir şeye tepki vermeyen, başına gelenlere razı çok sayıda yaşayan ölü var. Ama Türkiye halkı böyle değil. Türk halkı canlı ve aktif bir halk. Bununla gurur duyuyorum. Türkiye ile gurur duyuyorum."


Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.