Beyazgül Derneği, hem sahada hem gönüllerde iz bırakıyor
Savaşın yıktığı şehirde, çocuk sesleri hâlâ duyuluyor. Enkaz altından değil artık; bir kazan kaynarken, bir su tankeri sokağa girdiğinde Gazze’de iki yıldır hayatın tekrar filizlenmesine katkı sağlayan Türkiye merkezli Beyazgül Derneği, hem sahada hem gönüllerde iz bırakıyor.
“BİZİM İÇİN BU, SADECE YARDIM DEĞİL; İNSANLIK BORCUDUR”
Dernek Başkan Yardımcısı Yasin Kaplan, savaşın en ağır dönemlerinde bile faaliyetleri durdurmadıklarını anlatıyor: “Gazze’de görev almak kolay değil. Ama her gönderilen kumanya, her tanker su, her sıcak yemek; burada bir insanın yaşama tutunması demek. Bizim için bu sadece yardım değil, insanlık borcudur.”
İKİ YILDA 20 BİN KUMANYA, ON BİNLERCE TEŞEKKÜR
Beyazgül Derneği, Gazze’nin kuzeyinden Refah’a kadar uzanan bölgelerde iki yılda yaklaşık 20 bin kumanya kolisini ihtiyaç sahiplerine ulaştırdı. Her koli, bir ailenin bir haftalık gıda ihtiyacını Rahat bir şekilde karşılıyor. Pirinç, yağ, makarna, un ve konserve gıdalarla dolu paketler, her ay binlerce eve umut taşıyor.
YARIM MİLYON KİŞİYE SICAK YEMEK DAĞITILDI
Gazze’de açılan mobil mutfaklar sayesinde iki yılda 500 binden fazla kişiye sıcak yemek ulaştırıldı. Her gün büyük kazanlarda pişirilen yemekler; özellikle çocukların ve yaşlıların tek düzenli öğününü oluşturuyor.

TEMİZ SUYA ULAŞMAK: GAZZE’DE HAYATIN EN ZOR MÜCADELESİ
Beyazgül Derneği’nin su tankerleri, düzenli olarak Gazze’nin farklı bölgelerine ulaşarak içilebilir su ihtiyacını karşılıyor. Her gün tankerlerle yapılan dağıtımlar sayesinde, kamplarda ve yıkım bölgelerinde yaşayan binlerce insan suya erişim sağlayabiliyor.
Çocukların elinde bidonlarla musluk başında bekleyişleri, annelerin dolan bidonları taşırken ettiği dualar, suyun burada sadece bir ihtiyaç değil, yaşamın kendisi olduğunu gösteriyor. Beyazgül ekipleri, kimi zaman uzun kuyrukların arasında, kimi zaman dar sokaklarda ilerleyerek suyu en ücra noktalara kadar ulaştırıyor. Bu çaba, Gazze’de bir bardak suyun bile ne kadar kıymetli olduğunu her gün yeniden hatırlatıyor.
UN YARDIMLARIYLA SOFRALAR AYAKTA KALIYOR
Beyazgül Derneği’nin sağladığı yüzlerce ton un yardımı, doğrudan halka ulaştırılarak ailelerin kendi imkânlarıyla ekmek ve hamur ürünleri hazırlamasına imkân tanıyor. Gazze’de un bulmanın zorlaştığı dönemlerde yapılan bu dağıtımlar, özellikle kalabalık ailelerin en temel ihtiyacını karşılıyor. Dernek ekipleri, belirlenen bölgelerde düzenli olarak un teslimatları yaparak halkın günlük yaşamını kolaylaştırıyor.
EKMEK YARDIMIYLA SOFRALARA BEREKET TAŞINIYOR
Yüzlerce haneye ulaşan ekmek yardımı, sıcak ekmeklerin sofralara taşınmasını sağlıyor. Fırınlardan çıkan taze ekmekler, gönüllü ekipler tarafından mahalle mahalle dolaşılarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor. Bu sayede, savaşın zorlukları içinde bile Gazze’de binlerce insanın sofrasında taze ekmek kokusu yükseliyor.
YILIN HER DÖNEMİNDE ZEKÂT VE SADAKA DESTEĞİ
Beyazgül Derneği, zekât ve sadaka dağıtımlarını sadece Ramazan ve Kurban dönemleriyle sınırlamıyor. Yılın her döneminde, sahadaki ihtiyaçlara göre düzenli olarak gerçekleştirilen bu yardımlar binlerce ailenin geçimine destek sağlıyor. Nakit yardımların yanı sıra, gıda ve temel ihtiyaç destekleriyle de ailelerin yükü hafifletiliyor. Kaplan, ‘Zekât, sadece bir ibadet değil; bir hayatı onarma vesilesidir. Biz de bu bilinci yılın her günü sahaya taşıyoruz.’ diyor.
ÇADIR VE BATTANİYE YARDIMLARIYLA BARINMA DESTEĞİ
Evlerini kaybeden yüzlerce aileye yönelik çadır ve battaniye yardımları, Beyazgül Derneği’nin insani yardım faaliyetlerinin önemli bir parçasını oluşturuyor. Kış aylarında gerçekleştirilen bu yardımlar sayesinde yüzlerce aile soğuktan korunarak güvenli barınma alanlarına kavuşuyor.
YARDIMLAR ENGELLENMEDİ, AMA ZAMAN ZAMAN YAVAŞLADI
Gazze’ye yardım ulaştırmak, çoğu zaman sabır ve sebat gerektiren bir süreç. Bölgedeki geçiş noktalarının kapanması, yakıt sıkıntıları ve güvenlik kısıtlamaları zaman zaman çalışmaların hızını etkiliyor. Ancak tüm bu engellere rağmen Beyazgül Derneği’nin faaliyetleri hiç durmadı.
Dernek, yerel partnerleri ve gönüllü ekipleri aracılığıyla farklı güzergâhlar oluşturarak yardımların hedef noktalara ulaşmasını sağlıyor. Kimi zaman saatlerce süren bekleyişlerin ardından dağıtımlar gece geç saatlerde tamamlanıyor.
Yasin Kaplan, bu süreçleri şöyle özetliyor:
“Gazze’de yardım ulaştırmak bazen bir kilometrelik yolu günlerce beklemek demek. Ama biz hiçbir zaman pes etmedik. Çünkü orada bir aile su bekliyor, bir çocuk sıcak yemek bekliyor. Bu bilinçle hareket ediyoruz.”
Tüm bu zorluklara rağmen Beyazgül Derneği, Gazze’de yardımların sürekliliğini sağlayan nadir kuruluşlardan biri olmayı sürdürüyor. Her engelin ardından yeniden yola çıkılıyor, her kısıtlamanın ardından bir kapı daha aralanıyor.
GAZZE’DE BEYAZ BİR UMUT: BEYAZGÜL
Bugün Gazze sokaklarında Beyazgül logolu su tankerleri, un çuvalları, kumanya kolileri görülüyor. O logo, burada bir markadan çok daha fazlasını temsil ediyor: bir iyilik zincirini, bir ülkenin kardeşlik elini, bir insanın diğerine duyduğu vefayı.
“Her şeyin yıkıldığı yerde biz, yeniden kurmaya talibiz.” diyor Yasin Kaplan son olarak. “Gazze’ye yalnızca yardım değil, insanlığın en güzel yüzünü götürüyoruz.”

Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.