Bir toplumu maddî tahribat çökertmez, manevî tahribat çökertir

Celaleddin Gül, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Son zamanlarda toplum olarak hep ekonomik kriz ve hayat pahalılığını konuşuyoruz. Ülkemizde bir ekonomik kriz ve hayat pahalılığı olduğu gerçeğini tabii ki göz ardı etmiyoruz. Hatta bu hususa yönelik Mil Diyanet Sen olarak Sayın Cumhurbaşkanımızdan kamu görevlilerine yönelik bir ek zam talebimiz olmuştu. Dolayısıyla ekonomik kriz kadar, maddi tahribat kadar manevi tahribat da çok önelidir. Eğer toplumu kasıp kavuran manevi tahribatı önlemez isek, bu durumun ortaya koyacağı zarar ekonomik krizden daha vahim olacaktır. Manevi, ilkeli ve liyakatli sendika olarak kurulduğumuz günden beri ‘önce ahlak ve maneviyat’ ilkesine dikkat çektik. Manevi kalkınma olmadan maddi kalkınmanın olmayacağını ifade ettik. Aileyi ve gençliğimizi dinamitleyen unsurlarla mücadele ettik. Bu kapsamda ahlaksız diziler ve programlara ve toplumu ifsat eden LGBT örgütlerine karşı ciddi mücadele verdik. Son zamanlarda aziz milletimizi rahatsız eden hatta infiale sebep olan ve savcılığın yayın yasağı koyduğu Müslüme Yağal'ın ölümü ile ilgili ortaya çıkan gerçekler başta olmak üzere geldiğimiz noktada manevi tahribatın zirveye ulaştığı gerçeğini göz ardı etmeden, sorumlu bir sendikacılık gereği, manevi tahribatı önlemeye yönelik çözüm önerilerimizi kamuoyu ile tekrar paylaşmak istiyoruz. Manevi tahribatı önlemeye ilişkin acil eylem planı ve çözüm önerilerimiz:

• Kur’an-ı Kerim’de açık nâslarla yasaklanan zina, yasalarda da tekrar suç kapsamına alınmalı,

• Resmi dernek statüsünde ifsat faaliyetleri yürüten Eş cinsel LGBT derneklerinin kapatılması ve tüm faaliyetlerinin yasaklanması,

• İstanbul Sözleşmesi’ni besleyen ‘Ana Damar’ diye nitelendirdiğimiz tahrip gücü yüksek olan 6284 sayılı yasanın iptali veya ivedilikle aziz milletimizin dini değerlerine, örf ve kültürüne göre yeniden güncellenmesi,

• Aile Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı iş birliğiyle Aile kurumunu korumaya yönelik tedbirler ve projelerin ivedilikle hayata geçirilmesi,

• Diyanet-RTÜK iş birliğinin sağlanması ve RTÜK 9 üyesinden birisinin Diyanet’ten seçilerek Diyanet’in RTÜK’te temsilinin sağlanması,

• Karakollarda var olan ‘Ahlak Masası’ gibi RTÜK içinde de ‘Ahlak Denetim Kurulu’ oluşturulması,

• Kadına yönelik şiddetin ana müsebbibi ve kadın cinayetlerini tetikleyen ‘Süresiz Nafaka Zulmü’ne acilen son verilerek gerekli kanuni düzenlemenin yapılması,

• Aile Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde ortak hareket edecek ‘Aileleri Uzlaştırma Kurulu’nun ivedilikle hayata geçirilmesi,

kamuoyuna saygılarımızla arz ederiz."