Biri engelli 3 çocuğuna hem annelik hem babalık yapıyor

Biri engelli 3 çocuğuna hem annelik hem babalık yapıyor
Bartın'da 43 yaşındaki Zehra Dağlı, biri zihinsel ve bedensel engelli 3 evladıyla, 10 yıldır eşinden kalan maaş ve engelli bakım ücretiyle geçinmeye çalışıyor- Anne Dağlı:"Engelli oğlumu hiçbir zaman kendime yük olarak görmedim. Ömrümün sonuna kadar onu s

BARTIN (AA) - Bartın'da 43 yaşındaki Zehra Dağlı, biri engelli 3 çocuğuna 10 yıldır hem annelik hem babalık yapıyor.

Gölbucağı Mahallesi'nde yaşayan Dağlı, 19 yaşındaki bedensel ve zihinsel engelli oğlu Muzaffer ile sağlık durumları yerinde olan 2 çocuğuyla yaşamını sürdürüyor.

Zamanının büyük bölümünü engelli oğlunun yeme, içme, temizlik gibi günlük ihtiyaçlarını gidererek geçiren Dağlı, 10 yıldır eşinden kalan maaş ve engelli bakım ücretiyle giderlerini karşılıyor.

Anne Dağlı, AA muhabirine, eşinin 2006'da kalp krizi sonucu vefat etmesiyle çocuklarına hem annelik hem babalık yaptığını söyledi.

Muzaffer'in ilk yaşlarında parmak ucuna basarak yürümeye başlaması üzerine gittikleri doktorların, "liflerinde kısalık var" dediğini anlatan Dağlı, bunun üzerine ameliyat yapıldığını ancak ameliyattan sonra çocuğunun hem konuşmasında hem hareket kabiliyetinde ciddi bir gerileme gördüklerini ifade etti.

Anne Dağlı, "Oğlum, o zamandan sonra her geçen gün yürüyemez ve konuşamaz oldu. İstanbul'da özel hastanelerdeki doktorlar 'beyincikte küçülme' var deseler de bazı doktorlar da kesin teşhis için bin 500 lira gerekli olduğunu söylediler ve durumumuz olmadığı için bu teşhisi de yaptıramadık" dedi.

- "Onlar benim her şeyim"

Yaklaşık 10 yıldır yatağa bağımlı hale gelen çocuğuyla o zamandan bu yana bebek gibi ilgilenmek zorunda kaldığını ifade eden Dağlı, şöyle konuştu:

"2004'te rehabilitasyon merkezine gitmeye başladık. Çoğu zaman dışarıya sırtımda çıkarıp, gezdiriyorum. Tekerlekli sandalyesi var ama onunla gezdirmek çok daha zor. Sandalyeden sürekli kayıyor, dengesiz durduğu için de devriliyor. Onun için sırtımda gezdirmek daha kolay geliyor. Akülü bir engelli aracı olsa hem benim hem de oğlum için çok kolaylık olacak ama onu da alacak gücümüz yok. Özellikle hastanelere giderken zorlanıyoruz.

Kimse çocuğunun engelli olmasını istemez ama Allah'tan gelen bir şey ve bu duruma da şükrediyoruz. Engelliliği dışında sağlığı yerinde, zor anlayabilsek de konuşabiliyor. Banyosunu yaptırıyorum, giysilerini giydiriyorum, dişlerini fırçalıyorum. Hayatımı ona adadım. Tabii diğer çocuklarımdan biri lise son sınıfta, diğeri de üniversite sınavlarına hazırlanıyor. Engelli oğlum ve diğer çocuklarım için eşim vefat ettiğinden bu yana onların hem annesi hem babasıyım. Maddi manevi her türlü gereksinimleriyle kendim ilgileniyorum. Onlar benim her şeyim. Hayatımı çocuklarıma adadım, onlara bakmaktan başka hayattan beklentim yok. Şu anda vefat eden eşimden bağlanan maaş ve devletimizin sağladığı engelli bakım ücreti ile geçimimizi sürdürüyoruz."

Çocuğunu zaman zaman sokağa çıkararak gezdirdiğini, onlarla oyun oynadığını ve sarılıp sevdiğini anlatan Dağlı, onun yüzü gülünce çok mutlu olduğunu, duygulandığını, gülebildiği, bir ağrısı, sızısı olmadığı için Allah'a çok şükrettiğini dile getirdi.

Dağlı, zorluklar yaşasa da hiçbir zaman isyan etmediğini söyleyerek, "En azından oğlum söyleyebildiğimi anlayabiliyor. Engelli oğlumu hiçbir zaman kendime yük olarak görmedim. Onu ömrümün sonuna kadar sırtımda taşımaya razıyım. Allahımdan tek duam onu bensiz bırakmasın, başkasına yük olmasın" diye konuştu.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.