Bosnalı öğrencisi Başbakan Davutoğlu'nu anlattı

Bosnalı öğrencisi Başbakan Davutoğlu'nu anlattı
Başbakan Davutoğlu'nun perşembe günü düzenlenen "Aday Öğretmen Yetiştirme Süreci 1. Değerlendirme Toplantısı"ndaki konuşmasında bahsettiği eski Bosnalı öğrencisi Foco:- "Ailelerimiz bizden çok uzaktaydı. Ama hem Ahmet Hoca, hem de Sare Hoca ailemizin yeri

SARAYBOSNA (AA) - KAYHAN GÜL - Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Malezya Uluslararası İslam Üniversitesinden öğrencisi Bosna Hersekli Edhem Foco, "Ailelerimiz bizden çok uzaktaydı. Ama hem Ahmet Hoca, hem de Sare Hoca ailemizin yerini aldı." dedi.

Başbakan Davutoğlu'nun ATO Congresium'da perşembe günü düzenlenen "Aday Öğretmen Yetiştirme Süreci 1. Değerlendirme Toplantısı"nda yaptığı konuşmada sözünü ettiği Foco, Davutoğlu ile tanışmasını ve kendisiyle ilgili anılarını AA muhabirine anlattı.

El Cezire Balkanlar Genel Müdürlüğü görevini yürüten Foco, 1991'de Bosna Hersek'ten Malezya'ya giden ilk öğrenci grubunda yer aldığını belirterek Başbakan Davutoğlu ile Malezya'da tanıştığını söyledi.

Foco, Malezya'ya geldikleri ilk günden itibaren Davutoğlu'nun Bosnalı öğrenci grubunu kendi ailesi gibi gördüğünü ifade ederek "Bizimle futbol oynardı. Bosna Hersek ve Türkiye'den gelen öğrencilerle futbol maçı yapardık. En küçük ihtiyacımızla dahi ilgilenirdi." diye konuştu.

O dönemde Bosna Hersek'ten Malezya'ya giden öğrenci sayısının yaklaşık 10 olduğunu, Davutoğlu'nun her biriyle ayrı ayrı ilgilendiğini belirten Foco, "Ailelerimiz bizden çok uzaktaydı. Ama hem Ahmet Hoca, hem de Sare Hoca ailemizin yerini aldı." ifadesini kullandı.

Foco, Bosna'da savaşın başlamasının ardından Davutoğlu'nun hem Boşnak öğrencilere hem de Bosna Hersek meselesine ayrı önem verdiğini vurgulayarak "Kendisi bir Bosnalı değildi ama siyasilerle görüşür Bosna Hersek için lobicilik yapardı." dedi.

- Eski öğrencileri arasında büyükelçi, akademisyen ve iş adamları var

Malezya'da o dönemde öğrenim gören öğrenciler olarak birbirleriyle hala görüştüklerini anlatan Foco, birçok mezunun bugün büyükelçi, akademisyen, iş adamı ve siyasetçi olduğunu kaydetti.

Foco, Davutoğlu'nun dışişleri bakanlığı döneminden beri gittiği her ülkede eski öğrencilerini mutlaka çağırıp görüştüğünün altını çizerek "Ne zaman Saraybosna'yı ziyaret etse -eğer vakti varsa- mutlaka bizimle de görüşür. Bir keresinde gece yarısından sonra kaldığı otelde buluşmuştuk." diye konuştu.

Eski öğrencileri olarak kendisini Ankara'da da ziyaret ettiklerini anlatan Foco, "Türkiye gibi büyük bir ülkenin başbakanı olmasına rağmen bize vakit ayırıp bizi dinleyebiliyor." ifadesini kullandı.

- Kız kardeşinin ölüm haberini Davutoğlu'ndan aldı

Davutoğlu'nun perşembe günkü konuşmasında kendisiyle ilgili anlattığı anıya değinen Foco, "Bu hikayeyi sanırım ilk kez geçen ramazan ayında Saraybosna'da anlatmıştı. Bir iftar organizasyonuydu. O gün de bu olayın onun hayatında başına gelen en zor anısı olduğunu söylemişti." dedi.

Malezya'da eğitim aldığı sırada, kız kardeşinin Bosna'da devam eden savaşta öldürüldüğünü ve bu haberi kendisine Davutoğlu'nun verdiğini söyleyen Foco, o güne dair şunları kaydetti:

"1993 yılıydı. Davutoğlu Hoca, küçük kız kardeşimin öldürüldüğünü öğrenmiş, bana da en uygun şekilde söylemeye çalışıyordu. O gün tüm gün beraberdik. Evine gittik, arabayla gezdik. Beni bu acı haberi duymaya alıştırıyordu, benimse hiçbir şeyden haberim yoktu. Öğlen saatlerinde, kız kardeşimin belki yaralanmış olabileceğini söyledi. O akşam Bosna'daki ailemle irtibat kurmaya çalıştık ama başaramadık. En nihayetinde Davutoğlu Hoca, bu acı haberi bana verdi. Kız kardeşimin yaralanmadığını, hayatını kaybettiğini söyledi. Hem benim için hem de onun için ağır bir durumdu. İşte bu anı, bizi sürekli birbirimize bağlı tutacak. Görüşsek de görüşmesek de."

Foco, kardeşinin ölümüyle ilgili bu acı olayın Davutoğlu'nun hayatında da iz bıraktığını belirtti.

- "Hala Malezya'daki hocam"

Her ne kadar birçok üst düzey görevde bulunsa da Davutoğlu'nun kendisi için hala "Malezya'daki hocası" olduğunu ifade eden Foco, "Onu ilk tanıdığımız günden beri karakteri hiç değişmedi. Her zaman alçakgönüllü, doğru ve dürüsttü. Aradan yıllar geçse hala insanları, yüzlerini, isimlerini hatırlar. Bu onun hala ne kadar alçakgönüllü biri olduğunun göstergesi." diye konuştu.

Foco, Davutoğlu'nun danışmanlık yaptığı dönemde de bakanlık döneminde de insanlara karşı davranışını hiçbir zaman değiştirmediğini söyleyerek "Hiçbir zaman hiçbir öğrencisine hangi makama eriştiğini sormaz, her zaman 'Evlendin mi?', 'Çocukların var mı?', 'Kaç çocuğun var?' gibi sorular sorar. Onun için bu küçük detaylar daha önemlidir. Yardım edebileceği bir durum varsa her zaman elinden geleni yapar." dedi.

Davutoğlu'nun, Malezya'daki meslektaşıyla ilgili bir anısını da anlatan Foco, "Boşnak hoca, birkaç yıl önce kansere yakalandı. Davutoğlu Hoca bunu bir şekilde öğrenmiş. Boşnak meslektaşının tedavi için Türkiye'ye getirilmesi için talimat vermiş. En iyi imkanlarla aylar sürecek tedaviye başlanmış. Davutoğlu Hoca, tedavi boyunca ve sonrasında da sürekli onunla ilgilendi. Başınızda birçok sorun varken siz yanınızda olmayan biriyle bu kadar ilgileniyorsunuz. Bu inanılmaz bir şey." ifadesini kullandı.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.