Bu filmler 'Göç'ü anlatıyor

Bu filmler 'Göç'ü anlatıyor
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öncülüğünde hayata geçen “Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali”, bu yıl da 6-13 Kasım tarihleri arasında Göç’ kavramını masaya yatırıyor

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin “Herkes için adalet” fikriyle başlattığı, akademi ve sinema dünyasını ortak bir platformda buluşturmayı hedefleyen Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali, “Göç” temasıyla bu yıl 4. kez düzenleniyor. Festival, bu yıl mülteciler için adalet arayacak. Açılış töreninde 1920’li yıllarda Polonya’dan New York’a göç eden 2 kız kardeşin hikâyesinin anlatıldığı ‘The Immigrant’ (Göçmen)filminin Türkiye galasının yapılacağı festival kapsamında, Rex ve Atlas sinemalarında 30 yeni filmsinemaseverlerle buluşacak. Film gösterimlerinin yanı sıra paneller ve açık oturumlarla akademik çevrede göçsorunlarına farklı çözüm yolları aranacak. Festivalin Akademik ve Film Programı Koordinatörü Prof. Dr. Bengi Semerci bu yılın teması ‘Göç’ü anlattı.

Şu sıralar göçün yarattığı travmaları yakından gözlemliyoruz. Suriye’den gelen göçmenlerin buradaki tutunma süreçlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Devam eden, zor bir süreç. Mülteci demek, kendi evinin, kendi ülkesinin dışına hapsedilmiş kişi demektir. Yaşadığı, bildiği yerden başka yerde yaşamaya mahkûm olmak, yeni yaşam kurmak zordur. Mülteci kabul eden ülkeler ve orada yaşayanlar için de zor bir süreçtir. Süreç tamamlanana ve uluslararası çözümler bulunana kadar bu zorluklar devam edecektir. Festivali ve festivalin akademik bölümünü yapma amacımız bu zaten. Bu sorularınıza yanıt aramak, çözümler bulmak. Bu amaçla 30 farklı ülkeden hukuk, sosyoloji, psikiyatri, psikoloji gibi değişik alanlardan akademisyenler, uluslararası ve yerel sivil toplum örgütleri,mültecilerin temsilcileri hep birlikte tartışacaklar. 

Bir anda yerinden yurdundan olan bu insanların rehabilitesi bu şartlarda mümkün mü?

Müllteci olmak, hele bir savaşın içinden çıkıp gelmek her yaş için bir travmadır. Travma sonrası stres bozukluğu hemen tedavi olan bir süreç değildir. Tedavinin ilk adımı travmayı durdurmaktır. Dolayısıyla bu insanlara uygun yaşam koşulları, evlerine güvenli dönme şansı tanınmaya çalışılırken, bir yandan da tıbbi müdahaleler sürecektir.

Festival vesilesiyle Türkiye’deki mülteciler konusunda nasıl bir farkındalık oluşmasını hedefliyorsunuz?

Festivalin amacı sorunlara çözüm bulmak ve sinema aracılığıyla insanların adalet ve göç kavramlarının yaşama yansımasını izlettirmek. Akademik tartışmalar sonrası çıkacak bilgileri herkesle paylaşacağız. Göç kavramı, mültecilik hukuku ve tüm bunların sosyal boyutu ve psikolojik etkilerini tartışan panel oturumlar da olacak. İstanbul Üniversitesi Kültür Merkezi’nde ‘Altın Terazi’ kısa film yarışmasına katılan filmler ve belgesellerin gösterimi de olacak.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.