Çağ kapatıp çağ açan Fatih Sultan Mehmet kimdir?

Çağ kapatıp çağ açan Fatih Sultan Mehmet kimdir?
Bugün ölüm yıldönümü olan, çağ kapatıp çağ açan, Fatih Sultan Mehmed, Osmanlı İmparatorluğu'nun icraatları ve askeri dehası açısından en önemli padişahlarından biridir.

Sultan II. Murad'ın ve Hümâ Hatun'un oğlu olarak 29 Mart'ı 30 Mart'a bağlayan gece, 1432'de Edirne'de doğar. Çocukluğundan itibaren hem Batı hem de Doğu kültürü eğitimi alır, devrin önemli bilginleriyle çalışır ve bu konuda kendini geliştirir. Çocukluk dönemi bir müddet Edirne'deki sarayda geçtikten sonra Bursa'da 10 yaşlarına kadar kalır. Şehzadenin bir gelenek olarak devlet yönetimini öğrenmesi ve deneyim kazanması için görevlendirilmesi adına Manisa sancakbeyliğine atanmasıyla Manisa'ya gider. Eğitimi için ise Molla Gürani görevlendirilir. Şehzade Mehmed, Osmanlı'da şehzadelere meslek edindirme geleneğinden dolayı meslek olarak top döküm işini seçmiştir. Bu seçim, İstanbul'un fethine yaklaştıran adımlardan ve mucitliğinin temellerinden biridir. 13 yaşındayken babası Sultan II. Murad tarafından tahta geçirilir. Erken yaştaki bir padişahın Osmanlı saltanatı üzerinde yetkilendirilmesini fırsat gören Macarlardan oluşan Haçlı Birliği, Osmanlı topraklarına girerek Varna'ya saldırıya geçer. Bu durum karşısında genç padişah, vezirlerin de iknasıyla birlikte tahtı tekrar babası II. Murad'a bırakır ve Manisa'ya vali olarak döner. II. Murad ise tahta döndükten sonra 9 Kasım 1444'te Varna zaferini kazanır.

ASKERİ VE İDARİ ALANDA BAŞARILIYDI

Şehzade Mehmed, babası II. Murad'ın vefatından sonra tahta tekrar çıkar. Tahta çıktığı dönemlerde iç meselelerrle uğraşmak adına Karamanoğlu İbrahim Bey Venediklilerle anlaşarak isyan etmiş, Karaman Devleti'ni kurmayı hedeflemiştir. II. Mehmed, Karaman topraklarına girerek İbrahim Bey'in af dilemesiyle affını kabul eder. Hz. Muhammed'in "Konstantiniyye (İstanbul) muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandandır; ve onu fetheden ordu ne güzel ordudur!" şeklindeki sözü Sultan II. Mehmed'in İstanbul'u fethetme arzusunun çıkış noktalarındandır. Peygamberin müjdesini gerçekleştirmek isteyen II. Mehmed, bu yolda zaferine ulaşır ve zorlu bir kuşatma sonrasında İstanbul'u fetheder. Bu zaferden sonra da Karaman, İsfendiyaroğulları ve Trabzon Rum beyliğiyle yapılan savaşlar sonunda İmparatorluğun sınırları Fırat boylarına kadar genişler. Batıda ise Sırbistan, Eflak, Boğdan, Mora, Bosna-Hersek ve Arnavut Beyleri Osmanlı'nın egemenliğini tanır. Fatih Sultan Mehmed, askeri alanda bu başarılarının yanı sıra idari alanda da başarılar göstermiştir. Devlet idaresini çağının koşullarına göre düzenleyerek bilim, teknik, mimari,güzel sanatlar ve mühendislik alanlarında Osmanlı-Türk kültürünün ilk gelişmelerini yaratacak çalışmalara zemin hazırlamıştır. Fatih'in devlet örgüt anlayışındaki ileri görüşlerini gösteren önemli girişimlerinden biri de Kanunnamesi'dir. Oldukça sade bir dille ele alınan bu kanunnamede sadrazam ve şeyhülislamden başlayarak devlet memurlarının görevleri belirlenmiştir. Bu kanunnamede taht ve devletin geleceği için kardeş katlinini meşrulaştırılmış olması tarihçiler tarafından en çok eleştirilen hususlardan biridir. Büyük kumandan ve dehasıyla adını tarihe altın harflerle yazdıran Padişah Fatih Sultan Mehmet 1481 yılında Gebze yöresinde Hünkarçayırı'nda vefat eder. Naaşı, İstanbul'da bulunan Fatih Camii avlusundaki türbede gömülüdür.

İSTANBUL’UN FETHİ

Doğu Roma İmparatorluğu'nun (Bizans) başkenti Constantinopolis, 29 Mayıs 1453 tarihinde Osmanlı Padişahı II. Mehmed önderliğindeki Osmanlı Ordusu tarafından feth edilmiştir. Bu fetihle birlikte Osmanlı Devleti İmparatorluk olmuş, tarihteki en önemli devletlerden biri olan Doğu Roma İmparatorluğu sona ermiştir. İstanbul’un Fethi ile 21 yaşında olan yedinci Osmanlı Padişahı II. Mehmed, “Fatih” unvanını da alarak Fatih Sultan Mehmed olarak anılır. Erken yaşına rağmen askeri ve idari alanda büyük hamleler başaracak olgunluğa sahip askeri dehasıyla cihana hükmeden Padişah II. Mehmed, İstanbul'u almak için hazırlıklara başlar. Bunun için içeride ve dışarıda birtakım önlemler alarak stratejik hareketlerde bulunur. Bu hazırlıklardan sonra kuşatma başlatılır. Osmanlı'nın kuşatmasıyla Padişah'ın özel olarak tasarladığı devasa toplar atılmaya başlanır. Top atışları surlarda gedik açmaya başlamasıyla açılan gedikler gece vakitlerinde tamir etmeye çalışır. Sultan II. Mehmed Kaptan-ı Derya Baltaoğlu Süleyman Bey'e harekete geçme emri vererek Haliç'i kaplayan zincirleri gemilerle kesilmesini ve Papa v. Nikola'nın'nın gönderdiği Ceneviz gemilerinin durdurulmasını istedi. Ancak yoğun çabalar sonucu zincirin kesilmesi ve Cenevizlilerin gemilerinin de geçilmesi mümkün olmadı. Haliç'e girmeden İstanbul'un alınamayacağını öngeren Sultan II. Mehmed, atılan topların geliştirilmesi ve havada eğim alarak kavisli inişle hedefine fırlatılması gerektiğini düşünür ve buna göre planlar ve çizimler yapar. Hemen planladığı topu döktüren Padişah, top ateşlenir ve başarılı olur. Tarihte o dönem humbara olarak bilinen top günümüzde havan adıyla Fatih Sultan Mehmet keşfi olarak dünya silah tarihine geçmiştir. Yine de Haliç'e girmesi gerektiğini bilen Padişah, donanmayı zincirler yüzünden denizden giremediğine göre donanmayı karadan yürütüp Haliç'e indirmek gerektiğini öngörür. Dolmabahçe'den Beyoğlu’na doğru geniş bir yol açılıp yol boyunca gizlice kızaklar döşenir. Gemiler bir gecede karadan yürütülerek denize indirilir. 22 Nisan 1453 sabahı Bizans Haliç'teki gemilerin şaşkınlığını yaşar. Aynı zamanda askerlerin karşı tarafa geçmelerini sağlamak için Vezir Zağnos Paşa da 1000'i aşkın fıçının bir araya getirilerek köprü kurulma işlerini başlatır. Doğu Roma İmparatoru Sultann II. Mehmed'e kuşatmanın kaldırılması halinde padişahın belirleyeceği miktarda vergi vereceğini ve surlara kadar tüm toprakların Osmanlı'ya geçeceğini bildirir. Kuşatma tahmin edilenden uzun sürer ve Osmanlı askerleri de yorulur. Bu gelişmelerin ışında II. Mehmed, 29 Mayıs'ta büyük taarruz için emir verir ve taarruzla Ulubatlı Hasan'ın Bizans surlarına çıkarak Osmanlı sancağını dikmesi ile Osmanlı ordusuna moral olarak taarruzu güçlendirir. Constantinepolis, 29 Mayıs 1453 Salı günü II. Mehmed'in önderliğindeki Osmanlı birliklerine teslim olur. Prof Dr. Halil İnalcık'ın yorumuna göre Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u almasının en önemli sebebi, ikinci kez tahtta 1451 yılında çıktıktan sonra otoritesinin sağlanması olarak görülmektedir. Çandarlı Halil Paşa'nın da kudretli bir vezir olması dolayısıyla padişahın güçlü olması açısından fetihin ardından idam ettirilmiştir. İstanbul'un fethi ile Doğu Roma İmparatorluğu'nun sona ermesi, Orta Çağ'ın bitişi Yeni Çağ'ın başlangıcı olarak kabul edilir. 1453 Fethi ile Anadolu ve Balkanlar arasındaki Osmanlı için geçişlerde bir engel teşkil eden Bizans yıkılmış, artık ticaret yollarının Osmanlı'ların eline geçmesi Avrupalıları yeni ticaret yolları bulmaya iterek coğrafi keşifleri hızlandırmıştır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.