Chp Genel Başkan Yardımcısı Ve Parti Sözcüsü Koç:

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Türkiye'nin yönetilemez ülke manzarası sergilediğini öne sürerek, "Şam'da namaz kılma rüyası neye mal oldu Türkiye'ye. Şantaja, yıkıma, provokasyona, sokakta çatışmaya, sıkıyönetim tarzı uygulamalara, linçlere sebep oldu" dedi.

Koç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeni tezkere ile ilgili önerisine verdiği cevabı eleştirdi. 

AK Parti Hükümeti'ni Suriye ve Ortadoğu politikaları nedeniyle birçok kez uyardıklarını, ancak hükümet tarafından suçlandıklarını anlatan Koç, "Davutoğlu'dan olsa olsa hayalleriyle yaşayan başbakan karikatürü çıkar, Çankaya'dakinin oyuncağı olur. Gerçekten muhatap alınmak istiyorsa Başbakanlık yetkilerini kullanmalı. 23 Nisan'daki müsamere çocuğu gibi Başbakanlık koltuğuna oturmakla bu iş yapılmaz" diye konuştu. 

AK Parti Sözcüsü Beşir Atalay'ın Türkmenler'den bahsettiğini ifade eden Koç, "Kuzey Irak'ta 2003'te Telafer ve Tuzhurmatu odaklı bölgenin Türkmenler'den arındırılması sürecinde siz ne yaptınız da konuşuyorsunuz? IŞİD tarafından Irak'ta Türkmenler'in katledilmesinde ağzınızı mı açabildiniz?" dedi. 

Koç, hükümetin IŞİD gibi terör örgütlerine silah taşıdığını öne sürerek, "O silah götüren TIR'lar hayalet miydi, hastanede tedavi ettiğiniz insanlar hayalet miydi?" diye sordu. 

- "Sorumlunuz yok mu?"

Başbakan Davutoğlu'nun, Kılıçdaroğlu'nun yeni tezkere önerisi için "komik" dediğini anlatan Koç, "Kendisi komik bile değil, acınacak halde" dedi. 

Haluk Koç, son 3 günde 2 emniyet görevlisinin aralarında olduğu 35 kişinin hayatını kaybettiğini, binlerce özel ve kamu binasının kundaklandığını belirterek, Atatürk heykellerini yıkan, Türk bayraklarını yakan bir tek kişinin bile "sorumlu budur" diye milletin önüne çıkarılmadığını söyledi. Koç, provokasyonu kimin yaptığının belli olmadığını ifade etti. 

Sokakların kaynadığını dile getiren Koç, milletin büyük bir tedirginlik yaşadığını vurgulayarak, "Sorumlunuz yok mu sizin? Bu nasıl bir basiretsizlik, nasıl bir aymazlık, nasıl bir yüzsüzlük?" diye konuştu.

 Başbakan Davutoğlu'nun Kılıçdaroğlu'nu ihanetle suçladığını anımsatan Koç, "Küstahlığa bakın. Asıl ihanet, gözlemci edasıyla, 'gruplar arası çatışmada çok sayıda vatandaş öldü' diyecek kadar gaflet ve delalet içinde olan İçişleri Bakanı müsveddesini görevde tutmaktır. İçişleri Bakanı Ala, bu açıklamayı 2 emniyet görevlisinin şehit olmasından sonra yaptı. Davutoğlu bunu yapamaz çünkü onu başbakanlık koltuğuna 23 Nisan çocuğu gibi oturtan iradeyle İçişleri Bakanı'nı kendi özel yolsuzluk dosyalarının kapatılması göreviyle bu makama getiren irade aynıdır da onun için" dedi. 

Başbakan Davutoğlu'nun, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun aklına ihtiyacımız yok" dediğini de anımsatan Koç, istişarenin önemli bir müessese olduğunu ve akıllı insanların akıl danıştığını ifade etti. 

- "Hedef saptırıyor"

Yaşananların baş sorumlusunun Davutoğlu olduğunu savunan Koç, şunları söyledi:  

"Stratejik derinlik nidalarıyla Başbakanlık koltuğuna oturtuldun, daha 40'ını çıkarmadan ülkeyi stratejik kaosun içine soktun. Bunun hazırlayıcısı da Dışişleri Bakanlığı'ndaki politikalarınla yine sendin. Stratejik derinlik diye gittiği yol, Türkiye'yi stratejik kaosa götürmüştür. Selefi kim? Şimdi suflörlük yapıyor, Erdoğan. Şam'da namaz kılma rüyası neye mal oldu Türkiye'ye. Hala aynı rüyayı görüyorlar. Şantaja, yıkıma, provokasyona, sokakta çatışmaya, sıkıyönetim tarzı uygulamalara, linçlere sebep oldu." 

Koç, iktidarın CHP'nin dünkü yeni tezkere önerisini hedef saptırarak değerlendirdiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

"Hala Esad ile yatıp Esad ile kalkıyorlar. Tampon bölgeden ne amaçlıyorsun? IŞİD'e karşıymış gibi gözükerek, uluslararası koalisyonda Suriye'ye dönük hareketin meşruiyetini kazanmak istiyorsun. Bunu görmeyecek kadar saf mıyız? Türkiye'yi büyük bir maceraya sürüklemek istiyorlar. Siz sarayda yaşayın, milletin çocuğu hayallerinize dayalı dış politikanız sayesinde Suriye rejimiyle savaşacak. Başka kapıya.

Türkiye kan gölüne dönüyor, onlar hala 'Esad'ı nasıl deviririz' peşinde. Bu nasıl bir kin ve nefret? İhvan kardeşliğinden gelen temel politikaları var. Yeni yayılmacı politikayla bütün coğrafyanın siyasi ve dini lideri olmak istiyor. Heves, amaç bu. Türkiye yanmış, kavrulmuş hiç önemli değil. Türkiye'nin milli birliği sarsılıyor, Türkiye'nin çimentosu gevşetiliyor, önemli değil. Faiz lobisi bitti, kaos lobisi çıktı. Bütün lobiler Türkiye'deki her süreçle ilgili suçlanacaklar herhalde. Sokaklarda yaşanan kargaşa, kaos kimin eseri? Büyük devletler küçük adamlarla yönetilemez, yönetilemediği de ortada. 

Herkesi bir kez daha sağduyuya, itidalli davranmaya çağırıyoruz. Bu coğrafya da bu ortak tarih de bizi bir arada yaşamaya mecbur ediyor. Hep beraber bütün sorunlarımızı aşmak için meşru zeminde, meşru aktörlerle bu çabayı göstermek zorundayız. Terör örgütlerinin oyuncağı haline gelen bu iktidar basiretsizliğiyle Türkiye'yi sürekli kanatmaktadır. Türkiye yönetilemeyen bir ülke manzarası sergiliyor. Sorumlusu herhalde CHP ve Sayın Kılıçdaroğlu değil. Sorumlusu 12 yıldır kupon arazi ve rant peşinde koşan, hayalleri için Türkiye'yi her türlü belanın içine sokan bu kadrodur."