Chp Grup Başkanvekili Özel:

Chp Grup Başkanvekili Özel:
"Bugün gelecekteki hangi facianın fitilinin ateşlendiğini bilmiyoruz. Bu 2 tane, lideri tarafından görevlendirilmiş, liderleri saray tarafından talimatlandırılmış ve esir alınmış 2 siyasi partinin yapacağı anayasa Türkiye'nin felaketi olabilir. Bu rejim d

TBMM (AA) - CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, bugün gelecekteki hangi facianın fitilinin ateşlendiğini bilmediklerini belirterek, "Bu 2 tane, lideri tarafından görevlendirilmiş, liderleri saray tarafından talimatlandırılmış ve esir alınmış 2 siyasi partinin yapacağı anayasa Türkiye'nin felaketi olabilir. Bu rejim değişikliğine izin vermemek için İçtüzüğün verdiği tüm hakları kullanarak, o komisyonda direnmeye, bu ülkeye bütün sorunları ve sıkıntıları dile getirmeye devam edeceğiz." dedi.

Özel, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Fırat Kalkanı Harekatı sırasında gelen birçok çelişkili haberin yer aldığını anımsatarak, Hükümet'in şeffaf, hızlı ve kamuoyunun merakını giderecek şekilde bir bilgilendirme sürecini yerine getirmediğini savundu.

Başbakan Binali Yıldırım'a, yakıldığı iddia edilen 2 Türk askeriyle ilgili soru önergesi sunduklarını, Genelkurmay Başkanlığına, Başbakanlığa ve Milli Savunma Bakanlığına da ayrıca başvuruda bulunduklarını vurgulayan Özel, ancak aradan geçen 3 günde herhangi bir açıklamanın yapılmadığını bildirdi.

Özgür, "Bir kez daha bu soruları Hükümete yöneltiyoruz. Askerlerimize ne oldu? IŞİD'in elinde kaç tane askerimiz var. Askerin yanma görüntüleri gerçek mi, değil mi? Üç askerimizin de gayri insani muamele görerek ve vahşice hayatlarının sona erdirildiğiyle ilgili iddialar doğru mu, değil mi? Bu konuda Hükümet'ten açıklama bekliyoruz." diye konuştu.

-Anayasa değişikliği görüşmeleri

Anayasa değişikliğine ilişkin komisyon görüşmelerine de değinen Özel, "Adalet ve Kalkınma Partisi, bu anayasa görüşmelerine ne kadar hazırlıksız, özensiz, parlamentoyu küçük görerek ve parlamentoyu sadece bir teferruattan, şekil şartının tamamlanmasından ibaret gördüğünü açıkça ortaya koyuyor." değerlendirmesinde bulundu.

Özel, İçtüzük uyarınca konuşmacı sayısının değil, konuşma süresinin sınırlandırılmasının öngörüldüğünü anımsatarak, anayasa değişikliğinin tümü üzerinki konuşmalar sürerken, verilen yeterlilik önergesiyle maddelere geçildiğini hatırlattı. Özel, "Oysa bu önergenin oylanması meşru bile olsaydı, iki tarafın görüşlerinin alınması gerekiyordu." dedi.

Bugün ise usul tartışmalarıyla, yapılan işin ne kadar yanlış olduğunu anlattıklarını aktaran Özel, anayasa değişikliklerinin son derece önemli değişiklikler olduğunu ve toplumun tüm kesimlerinin tartışması gerektiğini belirtti.

"Tartışmalar, bırakın komisyonda, kamuoyu vicdanında müzakerelerin yeterliliğine ikna olduktan sonra sonlandırılmalıdır." diyen Özel, şöyle devam etti:

"Bir darbeden, savaştan, rejim değişikliğinden, fiili bir durumdan sonra böyle asker, silah zoruyla, toprakların el değiştirmesiyle, bir devletin yıkılıp yenisinin kurulmasıyla yapılan anayasa yapmıyorsanız, mevcut anayasanın içindeki yetkileri kullanarak anayasayı değiştiriyorsanız, bırakın komisyonu, kamunun vicdanının, kifayeti müzakereye ikna olmuş olması lazım. Toplumun 'yeterince tartışıldı' demesi lazım. 146 gazeteci tutukluyken, akademisyenler attıkları imzalardan dolayı kovuşturuluyorken, tutuklanıyorken, ağzını açan FETÖ'cü ya da terörist damgası yiyip içeri atılıyorken, zaten anayasa yapmaya uygun bir atmosfer yokken Mecliste görüşmelerin sınırlandırılması tam da niyeti ortaya koyan, anayasa değişikliğinin içeriğiyle, esasıyla yapılan usulün birebir uyumlaştığı ve tamamen bir kaptı kaçtı anayasasıyla, tamamen yetkilerin gasbedildiği, Meclisin ilga edildiği, demokrasinin yok edildiği, askıya alındığı, bir diktatörlüğe evrildiği bir süreci yaşıyoruz."

Özel, AK Parti içinden de anayasa değişikliği konusunda rahatsızlıklar olduğunu iddia etti ve eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in köşe yazısına atıfta bulundu. Özel, "AKP'nin üyesinde, yöneticisinde, eski milletvekilinde, eski bakanında, eskinin en kudretlilerinde, AKP'nin kuruluşunda harcı karan, kürekleri tutanlar, 'Bugün ne iş yapıyoruz? Biz elimizdeki kürekle bir şey yapmak için yola çıkmıştık. Şimdi devletin beline beline vuruyoruz, sistemi çökertiyoruz. Biz yönetmek için geldiğimiz devleti yok ediyoruz' diyorlarsa eğer, galiba AKP'nin ve MHP'nin telaşı biraz da bundan." ifadesini kullandı.

-"Böyle anayasa olmaz"

Başbakan Binali Yıldırım ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasında bugün gerçekleşecek görüşmenin, aslında somut durumun itirafı olduğunu savunan Özel, bugünkü görüşmenin, anayasa değişikliği metni üzerindeki eleştirilerin haklılığını teyit ettiğini bildirdi.

Özel, "Anayasayı böyle yaparsanız 16 günde metin eskir. Bugünler liderler niye bir araya geliyor? 21 maddelik teklifin en az 7 ya da 8 maddesini revize etmek icap ettiği ortaya çıkmıştır. Öyle fahiş hatalar var ki içinde. Oysa Bahçeli ne demişti? 'Virgülüne bile dokundurmaya izin vermeyeceğiz.' Bırakın virgülü, anayasanın yüzde 33'ünün bugün değişmesi gündemde, bir 16 gün daha müzakere edelim yüzde 80'inin değişmesi gerekecek." dedi.

Özgür Özel, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Metne öyle şeyler yazmışlar ki Cumhurbaşkanı, bu anayasa değişikliği kabul edildikten sonra 6 ay içinde kararnameler çıkaracak, ama onu denetleyecek olan Anayasa Mahkemesi onu ancak 3 Kasım 2019'dan sonra denetleyebilecek. Denetimsiz bir dönem. 'Nasıl yaparsınız?' diyoruz, 'Atlamışız' diyorlar. MHP'nin bugün farkına vardığı veya ümit ederiz ki vardığı büyük bir tuzak çıktı ortaya. AKP anayasayı MHP ile değiştirecek, İçtüzüğü tek başına değiştirecek. Bu anayasaya uygun İçtüzük yapılacak 6 ay içinde. Anayasayı MHP ile değiştirecek, Seçim Kanunu'nu tek başına değiştirecek. 10 Ekim'de bütün Türkiye'nin gündemini değiştiren Bahçeli belki rahat uyku uyuyordur. Ama MHP'liler rahat uyku uyuyamıyorlar. Koskoca bir siyasi geleneğin bir iktidar partisinin içinde eritilmesi, yok edilmesi, sıfırlanması söz konusu."

Özel, "Belki bu işin sonunda kendine bir bakanlık koltuğu ayarlayabilir, belki bu sürecin sonunda birileri Devlet Bahçeli'yi bir makamlarda görebilir ama MHP'nin yok olduğu açık. MHP'yi yok ediyorlar. O sürece dikkat çekmek lazım." iddiasında bulundu.

Özgür Özel, şu ifadelere yer verdi:

"Böyle anayasa olmaz. Yaptılar, 16 gün dayandı. AKP-MHP anayasasının meşruiyeti, arkasında durulan o metnin kendine güveni 16 gün. Yok oldu gitti. Şimdi bir sürü maddesini değiştirecekler. 12 Eylül 2010'u yaparken bunlar aynı bu yöntemle, 'Yanlış yapıyorsunuz. Ülkenin başını derde sokarsınız' demiştik. Bugün geldiğimiz noktada 15 Temmuz akşamı bu Meclis'i bombalayan F-16'nın mermisini 12 Eylül 2010 günü yüklemişlerdi. FETÖ'ye verdikleri yetkilerle önce adaleti, sonra silahlı kuvvetleri ele geçirdiler. Bugün gelecekteki hangi facianın fitilinin ateşlendiğini bilmiyoruz. Ama eğer ki bu anayasa değişikliği, bu 2 tane, lideri tarafından görevlendirilmiş, liderleri saray tarafından talimatlandırılmış ve esir alınmış 2 siyasi partinin yapacağı anayasa Türkiye'nin felaketi olabilir. Bu rejim değişikliğine izin vermemek için İçtüzüğün verdiği tüm hakları kullanarak, o komisyonda direnmeye, bu ülkeye bütün sorunları ve sıkıntıları dile getirmeye devam edeceğiz."

-"Bundan en çok MHP'liler rahatsız"

Bahçeli'nin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili olarak "Dün başka, bugün başka konuşmakla" ithamda bulunduğunu hatırlatan Özel, Bahçeli'nin geçmişte dile getirdiği görüşlerini okudu.

Özel, şu görüşlere yer verdi:

"Bir müfterinin, bir zihnen müflisin tutarlılığından bahsetmiyoruz. Burada bahsettiğimiz konu şu, bu kişi utanmadan, sıkılmadan, erinmeden bizim Genel Başkanımızı tutarsızlıkla, dün başka bugün başka konuşmakla suçluyor. CHP Genel Başkanının, bırakın Genel Başkan Yardımcılarının, Grup Başkanvekillerinin, tek bir milletvekilinin bugünkü gündeme ilişkin, başkanlık konusunda bir tane zikzakı, geri dönüşü, söylediklerinden birkaç derecelik açı sapması yokken, tarihin en büyük u dönüşünün mimarına sesleniyoruz. Vatandaşın aklıyla alay etme. Hangi mahkumiyetten, hangi mahcubiyetten, hangi mecburiyetten yaptığın belli değil, ama masum değilsiniz. Bu yaptığınız, tarihin en büyük u dönüşüdür. Seçmeninizden oy isterken bunu söyleseydiniz, bugün o koltuklarda oturmuyor olacaktınız. Çünkü sizin seçmeniniz başkanlığa tamamen karşı. Seçmeninizi kandırdınız, aldığınız yetkiyle kendi koltuklarınızı korumak, kendinize yeni koltuklar yaratabilmek için bugün seçmeninizin size verdiği yetkiyi saraya pazarlıyorsunuz. Bundan en çok MHP'liler rahatsız, bundan en çok teşkilatlarınız rahatsız. İnsanların yüzünün içine bakamayacak durumdasınız.

MHP'nin seçmeni hiç korkmasın, kahveye de çıksınlar, insan içine de çıksınlar, herkesin gözünün içine baksınlar. Onlar, 'Biz başkanlığa karşıyız' diyen bir partiye oy verdiler. Bunların yapmış oldukları tarihi u dönüş, MHP seçmenini bağlamaz. MHP seçmeninin başı dik durabilir, alnı açıktır. Utanacak varsa seçmene verdiği sözü yiyenler, meydanlarda saraya hakaretler edip bugün himayesine girenlerdir."

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.