Çini: Kendini geliştirmediğin gün gerilediğin gündür

Yaklaşık 46 yıldır Konya’da faaliyet gösteren Kon-Çini, son iki yılda ağırlıklarını arpa, buğday, mısır, ay çiçeği küspesi, soya küspesi gibi yem hammaddesine vererek kendi yemini yapmak isteyen çiftliklerin en çok tercih edilen yeri oldu.  Sektörde de güzel bir yerde olmalarına rağmen bunun yeterli olmadığını belirten Mustafa Taha Çini, “Kendini geliştirmediğin gün gerilediğin gündür” dedi.

1975 yılında aile şirketi olarak kurulan Kon-Çini, yarım asırlık tecrübesiyle sektörüne öncü oluyor. Kon-Çini’nin kuruluş hikayesini anlatan Kon-Çini Yönetim Kurulu Üyesi ve Zootekni Hayvan Besleme Uzmanı Mustafa Taha Çini, “Çocukluğumuzdan beri yemcilik sektörü içerisindeyiz. Kon-Çini, 1975 yılında babam Nihat Çini, amcalarım Ramazan ve Recep Çini tarafından kuruldu. Asıl geçmişe baktığımızda dede mesleğiydi. Dedem daha eskilerden sektörde hizmet vermeye başlıyor ancak firma olarak 1975 yılında aile şirketi olarak kuruluyoruz. Bugün ise 4 erkek kardeş olarak Kon-Çini bünyesinde çalışıyoruz. Hepimiz eğitimimizi tamamladık ve tamamlamaya da devam ediyoruz. Sürekli sahada çalışarak yapılan ürünü anlatarak ve hayvan üzerinde takip ederek sonuç alıyoruz. Bu noktada da ticaretimizi sürdürülebilir hale getirdik. Bizim kurulduğumuz yıldan beri müşterilerimiz olan kişiler ve firmalar var” diye konuştu.

HAYVANCILIK SEKTÖRÜ ZARAR ETTİ

Türkiye’de eskisi gibi hayvan varlığının çok yoğun olmadığını aktaran Çini, “Hayvancılık sektörü pandemi döneminde ciddi zararlar etti. Hayvancılığın en büyük girdisi olan yem fiyatları bu yılın kurak geçmesinden dolayı girdi maliyeti aşırı arttı. Bir hayvana neyi ne kadar vermemiz gerektiğini bilmezsek, neyi kadar almamız gerektiğimizi bilmeyiz. Bunu her zaman müşterilerime söylüyorum. O yüzden neyi ne kadar vermemiz gerektiğini anlatmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

HER GEÇEN GÜN KENDİMİZİ GELİŞTİRMEMİZ LAZIM

Rasyonun birçok ince detayı olduğunu ifade eden Çini, “Rasyon, hayvanın 24 saat içinde tüm besin ihtiyaçlarını karşılayan tüm yemler ve bunlara ait karışım oranlarını ifade eder. Biz, hayvanları giderek yerinde görüyoruz. Verilen kaba yemi alıp analiz ediyoruz. Çıkan sonuçlara göre bire bir hesaplamalar yapıyoruz. O yüzden gücümüz yettiğince işimizi düzgün yapmaya çalışıyoruz. Mesleğimizde ve sektörde de çok güzel bir yerde olmamıza rağmen bu yeterli değil. Kendini geliştirmediğin gün gerilediğin gündür. Biz bu düsturla hareket ediyoruz ve her geçen gün kendimizi geliştirmemiz lazım” dedi.

AYLIK 5 BİN TON ÜRÜN TONAJIMIZ VAR

Kendi yemini yapmak isteyen çiftliklere yönelik bütün hammaddelerini bünyelerinde bulundurduklarını belirten Çini, “Sadece yem yapmakla kalmayıp bu hammaddeler noktasında teknik destek de veriyoruz. Bu teknik destekle birlikte çiftlikler girdi maliyetlerini de azaltarak iyi sonuçlar almaya başladı. Ayrıca sektöre ilk girdiğimiz yıllarda sadece hayvancılık üzerine yem ve yem maddelerinin ticaretini yaparak hizmet veriyoruz. Daha sonradan aldığımız hammaddelerin işlemesini yapmaya başladık. Bugün geldiğimiz nokta itibariyle de yaklaşık 34 bin metrekare alanda 4 farklı lokasyondaki yerlerimizde ayda 5 bin ton ürün tonajımız var. Her geçen gün ticaretin zorlaştığı günlerde tonajlarımızı koruyarak mevcut müşterimizi de koruduk” ifadelerini kullandı.

TOPRAK ANALİZİ YAPILMALI

Kon-Çini olarak tarım ve hayvancılık sektörlerinde de faaliyetleri olduğuna dikkat çeken Çini, “Tarım boyutunda zirai gübre ve bitki besleme, hayvancılık boyutunda da hayvan besleme alanlarında hizmetlerimiz var. Zirai gübre boyutunda Gübretaş ve İgsaş gübrelerini bulunduruyoruz. Bitkisini doğru ve yanlış besleyenler arasındaki ciddi tonaj kayıplarını gördük. Çiftçimizden de alanında uzman kişiler tarafından bilgi edinmelerini rica ediyoruz. Toprak analizi yaptırmadan çiftçilik yapmasınlar. Toprağın eksiklerini görerek doğru besleme ve gübreleme yapmaları daha iyi olacaktır” şeklinde konuştu.

ÖNCE KENDİMİZİ ELEŞTİRMELİYİZ

Yurtdışında hayvan başı süt ortalamalarını bakıldığında Türkiye’den daha ileride olduğunu vurgulayan Çini, “Baktığımız zaman aynı işi yapıyoruz. Hatta aynı işi daha fazla emek vererek yapıyoruz. Buna rağmen aldığımız sonuçlar bize zarar verecek ve ülkemizi geliştirmeyecek sonuçlar.  Yüz ölçümü bakımından Avrupa’daki Hollanda gibi bir ülke ciddi rakamlar üreterek pazarlayabiliyor. Dünya da rekabet edebilmek ve güçlü olmak istiyorsak her birey kendi işini düzgün yapacak. Birçok noktayı eleştiriyoruz ama önce kendimizi eleştireceğiz. Kendinde hata buluyorsan hatayı dışarıda aramana gerek yok” diyerek sözlerine son verdi. Yiğit Berkay ÇOPUR