Çocuk istismarı iddiaları

İSTANBUL (AA) - Çocuk ve Haklarını Koruma Platformu Başkanı Figen Özbek, çocuğa karşı istismarların ortadan kaldırılması için devlet kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte ve müteselsil sorumlu olarak çalışmalarının önemli olduğunu belirtti.

Özbek, yaptığı yazılı açıklamada, Avrupa Konseyi'nin "Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması" kampanyasını Türkiye'de yürüten Uluslararası Çocuk Merkezi'nin yayınladığı raporun, 152 binden fazla çocuğun cinsel sömürü ve istismar riskine açık grup içinde olduğunu ortaya koyduğunu anlattı.

Çocuklara karşı sömürü ve istismarın, aile içinde bile denetlenemediğini ve çocukların korunamadığını kaydeden Özbek, yoksulluk, aile içi eğitimsizlik, devlet kurumlarına güvensizlik, adaletin gerçekleşmeyeceği düşüncesi, toplum baskısı gibi sebeplerin bu sorunların üstünün kapatılması neticesini doğurduğunu aktardı.

Bu durumun da çocuklar üzerinden yapılan sömürünün sürekliliğini sağladığını ve bunu acımasızca yapan, akrabalar da dahil birçok kişiyi cesaretlendirdiğini dileg getiren Özbek, şunları kaydetti:

"Bir insanlık suçu olan cinsel istismar, çocuklarımızı geri dönüşü çok zor olan bir ateş çemberinin içine sokmakta ve onların, gelecek nesillere de aktarılacak bir kısır döngüyü yaşamalarını kaçınılmaz kılmaktadır. Hal böyle olunca, devleti yönetenlere ve toplumda çocukları korumaya yönelik görev yapan sivil toplum kuruluşlarına çok büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Bu sorumluluğu üstlenen vakıf ve dernekler çok önemli ve kutsal bir görev için çaba sarf etmektedir. Buradaki en kritik nokta; bu görevi yapan her kuruluşun, devletin uzman kişi ve kuruluşları tarafından, hiçbir siyasi kaygı ve düşünce olmadan, tamamen objektif kriterler içinde denetlenebilmesidir. Aile içinde bile gerçekleşen bu tür acı ve korkunç olayların, kurumlar içinde gerçekleşmemesi için sıkı denetim şarttır. Ancak bu tür denetimlerin devlet içindeki uzmanlaşmış kişilerin yanında, sivil toplum kuruluşlarında yetişip tecrübe kazanmış kişileri de kapsar şekilde yapılması ve bu konuda çalışan platformlar dahil olmak üzere, uzman gönüllü ekiplerden de yararlanılarak gerçekleştirilmesi en sağlıklı yöntem olarak görünmektedir. Gözden kaçırılan ve üstü örtülen her olayın ortaya çıkarılması bu şekilde daha kolay ve hakkaniyetli olacaktır."

Figen Özbek, çocuğa karşı istismarların ortadan kaldırılması için devlet kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte ve müteselsil sorumlu olarak çalışmalarının önemine işaret ederek, "Ancak, bu konuda bakanlık düzeyinde yeni kanun teklifleri hazırlanarak, devlet denetimini güçlendirecek ve bu konuda uluslararası çocuk hakları sözleşmesindeki kıstasları öncelik alacak çalışmaların yapılmasının da zorunlu olduğuna inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

Hataların ve meydana gelen vahim olayların, çocuk açısından büyük travmalara sebep olmadan önlenmesi için, bir sivil toplum kuruluşunu tek başına suçlamak yerine sorumluluğu paylaşarak çözüm üretmek gerektiğini aktaran Özbek, bu gibi olayların tekerrür etmemesi için evrensel hukuk ve uluslararası çocuk hakları sözleşmesinin kural ve ilkeleri doğrultusunda çocuklar için başlatılan çalışmalara, sivil toplum kuruluşlarının da katılımının sağlanmasını istedi.

Özbek, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'nun bu konuda hassasiyetini bildiklerini ve acil tedbirleri alacağına inandıklarını belirterek, "Toplumumuzun çocuklar ve onların istismarıyla sömürülmesi konusundaki duyarlılığı arttıkça, bu konunun daha ciddi olarak ele alınacağına inancımız ve umudumuz artmaktadır. TBMM'de 4 partinin birleşerek bu konuda bir araştırma komisyonu kurma kararı alması umudumuzu artırmıştır. Bu kararı çok olumlu ve önemli buluyor, destek vermeye hazır olduğumuzu hatırlatmak istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.