Covid-19 ile karıştırılabiliniyor

Covid-19 ile karıştırılabiliniyor
Medicana Ataşehir Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Doç. Dr. Ferit Kerim Küçükler Subakut tiroidit hastalığının Covid-19 pandemisi ile arttığını ve her iki hastalığın da benzer bulgular oluşturduğunu söyledi.

Doç. Dr. Ferit Kerim Küçükler, "Covid-19 pandemisi ile birlikte görülme sıklığı artan Subakut tiroidit, her iki hastalığın da benzer bulgular oluşturması tanı sırasında karışıklığa yol açabilmektedir" dedi.

Subakut tiroidit, genellikle viral enfeksiyon sonrası gelişen, ağrılı bir tiroid hastalığıdır. Covid-19 pandemisi ile birlikte hastalığın görülme sıklığında ciddi bir artış oldu. Subakut tiroidit ile ilgili detayları Medicana Ataşehir Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Doç. Dr. Ferit Kerim Küçükler anlattı.

"Covid-19 ile karıştırılabiliniyor"

Doç. Dr. Ferit Kerim Küçükler "Covid-19 pandemisi ile birlikte görülme sıklığı artan Subakut tiroidit, her iki hastalığın da benzer bulgular oluşturması tanı sırasında karışıklığa yol açabilmektedir. Covid-19 testi negatif olan hastalarda subakut tiroidit tanısı mutlaka akılda tutulmalıdır. Bazı durumlarda ise Covid-19  geçiren veya aşı olan hastalarda subakut tiroidit gelişebilmektedir" dedi.

"Kadınlarda görülme oranı daha fazla"

Subakut tiroidit'in daha çok genç erişkin ve orta yaştaki kişilerde görüldüğünü belirten Doç. Dr. Ferit Kerim Küçükler, kadınlarda daha fazla rastlandığını ve genellikle bulgular ortaya çıkmadan 2-8 hafta önce geçirilmiş bir solunum yolu enfeksiyonu öyküsü olduğunu vurguladı. Dr. Küçükler "Viral enfeksiyonların tiroid hücre yüzeyinde birtakım değişikliklere neden olması sonucu bağışıklık hücrelerimizin kendi tiroid bezimize saldırması sonucu gelişir. Bunun dışında bağışıklık sistemini baskılayan bazı ilaçlar da neden olabilir" ifadelerini kullandı.

Subakut tiroidit hastalığının belirtileri

Tiroid hücrelerinin parçalanması sonucu içlerinde depolanmış olan tiroid hormonları kana karışır ve aşırı tiroid hormon fazlalığı oluşur. Bu da boyunda ağrı, çarpıntı, terleme, sinirlilik, sıcağa tahammülsüzlük, kilo kaybı, ellerde titreme ve ateş gibi şikayetlere neden olur. Tiroid hormonları tükendikten sonra bu bulgular düzelir ama bu kez de hormon eksikliğine bağlı kilo alma, göz kapaklarında şişme, üşüme, kabızlık ve cilt kuruluğu gibi bulgular ortaya çıkar. Tiroid bezi normale dönüp tekrar hormon üretmeye başlayınca tüm bulgular düzelir. Fakat yüzde 10 kadar hastada tiroid hormon üretimi normale dönmez ve kalıcı hipotiroidi gelişir. Bu hastalar ömür boyu ilaç desteği almak zorundadırlar.

Tanı ve tedavi

Doç. Dr. Ferit Kerim Küçükler "Tanıda tiroid bezinin elle muayenesi, tiroid ultrasonografisi, TSH, sT3, sT4, CRP ve sedimantasyon ölçümünden yararlanılır. Nadiren tiroid sintigrafisi ile tanıyı doğrulamak gerekebilir. Ağrılı dönemde nonsteroid ağrı kesiciler kullanılır. Ağrı kesici ilaçlara yanıt alınamazsa veya ağrı çok şiddetli ise kortizon tedavisi verilir. Çarpıntı ve terleme gibi hormon fazlalığı bulguları için beta blokerler kullanılır. İyot hastalık bulgularını şiddetlendirir. İyotlu tuz ve iyot içeren ilaçlar kullanılmamalı ve ilk aylarda deniz ürünlerinden uzak durulmalıdır" şeklinde konuştu.

Doç. Dr. Ferit Kerim Küçükler, "Hastaların yaptığı en önemli hata ağrılı dönem sona erdikten sonra takipleri bırakmalarıdır. Oysa bu hastalığın tam olarak düzelmesi 6 ay-1 yıl sürmektedir" dedi.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.