Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)
"Böylesine acı bir hadiseyi siyasi rant devşirme vesilesine dönüştürmeye çalışanları da milletimiz asla unutmayacak ve affetmeyecektir. İçeride ve dışarıda bugün bize bedel ödettiklerini sananlar, gerçek bedeli kendileri ödeyeceklerdir. Bunun da böyle bil

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Böylesine acı bir hadiseyi siyasi rant devşirme vesilesine dönüştürmeye çalışanları da milletimiz asla unutmayacak ve affetmeyecektir. İçeride ve dışarıda bugün bize bedel ödettiklerini sananlar, gerçek bedeli kendileri ödeyeceklerdir. Bunun da böyle bilinmesini isterim" dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Tıp Bayramı münasebetiyle doktorlarla bir araya geldiği yemekte, ülkedeki ve dünyadaki birtakım çevrelerin yol ayrımında olduğunu belirterek, "Ya bizim yanımızda olacaklar ya da teröristlerin yanında yer alacaklar. Bu işin ortası yoktur. 'Ama, fakat' ile başlayan açıklamaları, bu yöndeki tavırları 'teröristin yanında yer almanın ikrarı' olarak görüyoruz" ifadesini kullandı.

Doğu ve Güneydoğu'da terör örgütüne karşı operasyonlar yürüten güvenlik güçlerine tebrik ve teşekkürlerini ifade eden Erdoğan, Allah'ın yardımı ve milletin duasının onlarla birlikte olduğunu söyledi.

Erdoğan, dün akşam gerçekleşen "Uluslararası İyilik Ödülleri Töreni"nde ödül alan, terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonlarda yaralı silah arkadaşının üzerine yatarak siper olan Jandarma Uzman Çavuş İsmail Ertem'e de değindi.

Ertem'in ödül aldığını anımsatan Erdoğan, "İsmail 24 yaşında, 3 çocuğu var. Orada, hayatını sadece o terör mücadelesi esnasındaki ağabeyinin üzerine kapaklanarak, adeta feda-i can edecekti. Dün akşam da güzel ifadeler kullandı. 'Bir tane İsmail yok, binlerce onbinlerce İsmail var' dedi. Evelallah binlerce, onbinlerce İsmaillerle, biz geleceğe yürüyeceğiz. Türkiye'nin önünü bu noktada kimse kesemeyecektir" diye konuştu.

- "Bedel ödeme günü geldiğinde hayvandan daha aşağı bir konuma düşecekler"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet ve millet olarak el ele vererek, terör musibetinin üstesinden gelineceğine yürekten inandığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Böylesine acı bir hadiseyi siyasi rant devşirme vesilesine dönüştürmeye çalışanları da milletimiz asla unutmayacak ve affetmeyecektir. İçeride ve dışarıda bugün bize bedel ödettiklerini sananlar, gerçek bedeli kendileri ödeyeceklerdir. Bunun da böyle bilinmesini isterim. Biz, milletimizin, bayrağımızın, vatanımızın, devletimizin bekası için bin yıldır bedel ödüyoruz, ödemeye devam etmekten de çekinmeyiz. Bugün bize en alçak, en sinsi, en insanlık dışı yöntemlerle saldıranlar, inanın bana bedel ödeme günü geldiğinde hayvandan daha aşağı bir konuma düşecekler ama yine de kendilerini bekleyen akıbetten kurtulamayacaklardır."

Terör örgütleri ve eylemlerinin en başta gelen amaçlarından birisinin ülkenin ve toplumun gündemini, kendi kontrolleri altına almak olduğunu vurgulayan Erdoğan, kesinlikle buna izin vermeyeceklerinin altını çizdi.

Erdoğan, kayıpların acısının yaşanacağını, onlara karşı sorumluluklarının yerine getirileceğine, kanlarının yerde kalmamasının sağlanacağına ve bundan da hiçkimsenin şüphesinin olmaması gerektiğine dikkati çekti.

Aynı zamanda hedefleri doğrultusunda adım adım yürümeye devam edeceklerine işaret eden Erdoğan, bu vakur duruşun her şeyden önce şehitlere karşı sorumluluğun bir gereği olduğunu söyledi.

Erdoğan, bu sebeple bir yandan acı yaşarken diğer yandan da 14 Mart Tıp Bayramı'nda doktorlarla bir arada bulunduklarını ifade etti.

- "Doktorlarımız dünyadaki en saygın işlerden birini yapıyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mart Tıp Bayramı'nın hayırlara vesile olmasını diledi.

Dün bazı arkadaşlarının akşam geç saatlerinde "İptal mi etsek?" diye sorduğunu, kendisinin de "Bu teröristleri mi sevindireceğiz? Biz yolumuza aynen devam edeceğiz" dediğini aktaran Erdoğan, "Ferhat Göçer'i dinleyecektik, onu bir başka zaman da dinleriz. Fakat biz, bu birlikteliğimizi bir araya gelerek sürdüreceğiz. Onları da sevindirmeyeceğiz. Yolumuza aynı kararlılıkla devam edeceğiz" diye konuştu.

Erdoğan, salonda çeşitli illerden başarılı çalışmalarıyla temayüz etmiş, kendi alanlarında dünya çapında başarılara imza atmış, ayrıca Cumhurbaşkanlığı bünyesinde hizmet veren ve kendi sağlıklarını emanet ettikleri doktorların da bulunduğunu söyledi.

Kendilerine çalışmaları ve hizmetleri için özellikle teşekkürlerini ileten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Doğrudan insan hayatına, insanın beden ve ruh sağlığına yönelik bir meslek olması, doktorluğu diğer işlerden farklı ve özel bir konuma oturtuyor. Sağlığınız yerindeyse taşı sıkar, suyunu çıkartır, hayatınızı da idame ettirirsiniz. Fakat sağlığınızı kaybetmişseniz tüm dünya sizin de olsa faydası yoktur. Doktorlarımız eğitimleriyle, birikimleriyle insanların şifa bulmalarına vesile olmanın mücadelesini vererek, dünyadaki en saygın işlerden birini yapıyorlar. Doktorlara ve sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanın her şeyden önce insanlığını sorgulamanın lazım geldiğine inanıyorum."

- "Terör örgütünün amacına ulaşmasına meydan vermemişlerdir"

Erdoğan, hekimliğin sadece insanın sağlığını değil aynı zamanda ülkenin bağımsızlığını, milletin birliği ve beraberliğini koruma konusunda çok güçlü duruş sahibi bir meslek grubu olduğunu vurguladı.

Tıp Bayramı'nın aynı zamanda 1919'da İstanbul'un işgaline karşı tıbbiyeli öğrencilerin, okullarının iki kulesi arasına astıkları Türk bayrağıyla gösterdikleri direnişin de yıl dönümü olduğunu bildiren Erdoğan, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı'nda doktorların gösterdikleri kahramanlıklara ilişkin sayısız örneğin bulunduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yılın temmuz ayından beri ülkede yaşanan terör olaylarında bir doktor, bir sağlık memuru, bir eczacı, bir ambulans şoförü ile hastanede görevli iki memurun hayatını kaybettiği bilgisini paylaştı.

Sağlık çalışanlarının hizmet kervanında olduğu gibi şehitler kervanında da en önde yerlerini aldıklarını ifade eden Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"O mermilerin, hava toplarının arasında ambulans şoförüyle, doktoruyla, hemşiresiyle yaralıyı almaya gidiyor. Bir taraftan da mermiler geliyor. Bu tabii her yiğidin karı değil, bu bir inanmak, bir azim, bir feda-i can etmek için yola çıkma işidir. Aynı dönemde hastanelerimize ve ambulanslarımıza yönelik tam 11 silahlı saldırı ile 16 taşlı, molotoflu, roketli saldırı düzenlendi. Yine ambulanslarımıza ve içindeki personele yönelik 16 ayrı alıkoyma hadisesi yaşandı. Sağlık ekiplerimiz 6 defa bu tür çatışmaların arasında kaldı.

Özellikle Cizre Devlet Hastanemiz, tarihte eşine benzerine az rastlanır bir şekilde terör örgütünün içindeki personeline ve çalışanlarıyla özelikle hedef aldığı bir hastane durumuna gelmiştir. Çeşitli saldırılarda hastane binasına atılan roket sayısı 13. Böyle bir şey olabilir mi? Fakat bunları biz yaşadık. Bütün bunlara rağmen orada görev yapan tüm personelimiz canla başla görevlerini yerine getirmişler, terör örgütünün amacına ulaşmasına meydan vermemişlerdir."

Erdoğan, o zor günlerde Cizre ve bölgedeki diğer tüm sağlık kuruluşlarında görev yapan doktorlara ve sağlık personeline şükranlarını iletti.

(Sürecek)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.