Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: (2)

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: (2)
"Birileri 'soykırım' iddialarıyla, yalanlarıyla Türkleri ve Ermenileri birbirine düşürmek, kendilerince siyasi husumet yaratmak isteyebilir. Ama biz buna karşı ortak acı perspektifiyle, aynı acıları paylaştığımızın altını çizmeye devam edeceğiz. Nitekim,

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Birileri 'soykırım' iddialarıyla, yalanlarıyla Türkleri ve Ermenileri birbirine düşürmek, kendilerince siyasi husumet yaratmak isteyebilir. Ama biz buna karşı ortak acı perspektifiyle, aynı acıları paylaştığımızın altını çizmeye devam edeceğiz. Nitekim, dün Erivan'da da birtakım etkinlikler yapıldı, Türk bayrağına yapılan saygısızlığa rağmen, biz vakur bir şekilde, asaletimizden ve ciddiyetimizden taviz vermeden, o dönemde yaşananları andık, anmaya da devam edeceğiz." dedi.

Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 23 Nisan'da Külliye'de hem Türkiye hem de dünyadan gelen çocukları ağırladığını, ardından da 24-25 Nisan Çanakkale Kara Savaşları'nın 101. yıl dönümü programının gerçekleştirildiğini anımsatan Kalın, bundan sonra da anma programlarının yapılmaya devam edileceğini söyledi.

Kutü'l Amare Zaferi'nin 100. yılı dolayısıyla 29 Nisan'da İstanbul'da büyük bir anma programı düzenleneceğini belirten Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın himayelerinde üst düzey katılımla Kutü'l Amare'yi anacaklarını ifade etti.

Birinci Dünya Savaşı'nın en önemli zaferlerinden birisinin Kutü'l Amare olduğunu hatırlatan Kalın, burada yazılan destanın, yakın tarihin en önemli dönüm noktalarından biri olduğunun altını çizdi.

Devletin imkansızlıklar içerisinde olduğu, Anadolu insanının büyük zorluklar yaşadığı bir dönemde Kut gibi bir yerde, böyle bir zaferin kazanılmış olmasının önemine işaret eden Kalın, bu programa Irak'ın Kut bölgesinden de katılımın olacağını dile getirdi.

Kalın, bugünlerde gerek Çanakkale gerek 23 Nisan gerekse de Kutü'l Amare ruhunun, karşı karşıya bulunulan meydan okumalar açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

Tehcir kararının dün yıl dönümü olduğunu anımsatan Kalın, bu vesileyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 2014'ten beri yaptığı gibi bir mesaj yayımlayarak, bu olaylar sırasında hayatını kaybeden Ermeniler dahil bütün Osmanlı vatandaşları için taziyelerini ilettiğini aktardı.

Erdoğan'ın, Ermeni Patrikhanesi'nin Meryem Ana Kumkapı Kilisesi'nde yaptığı ayine de bir mesaj göndererek, burada yaşananın ortak bir acı olduğuna ve adil hafıza perspektifinden ele alınması gerektiğine dikkati çekerek, "Ortak tarihleri ve benzer gelenekleri olan iki komşu halkı, nefret ve düşmanlık söylemleriyle birbirinden uzaklaştırmak isteyenlere ve tarihi siyasileştirenlere karşı dostluk ve barış hedefiyle çalışmaktan vazgeçmeyeceğiz" dediğini aktaran Kalın, şöyle konuştu:

"Bu kararlılığımız aynen devam ediyor. Birileri 'soykırım' iddialarıyla, yalanlarıyla Türkleri ve Ermenileri birbirine düşürmek, kendilerince siyasi husumet yaratmak isteyebilir. Ama biz buna karşı ortak acı perspektifiyle, aynı acıları paylaştığımızın altını çizmeye devam edeceğiz. Nitekim, dün Erivan'da da birtakım etkinlikler yapıldı, Türk bayrağına yapılan saygısızlığa rağmen, biz vakur bir şekilde, asaletimizden ve ciddiyetimizden taviz vermeden, o dönemde yaşananları andık, anmaya da devam edeceğiz. Yine çerçevede dün Washington'da, Kanada'da, Ottawa'da ve dünyanın değişik yerlerinde bu meseleyle ilgili Türk vatandaşların ve diğer milletlerden bireylerin de katılımıyla büyük destek gösterileri ve yürüyüşleri yapıldı. Bunun giderek her yıl ivme kazanıyor olması da memnuniyet vericidir."

- Azerbaycan'da Medeniyetler İttifakı Forumu

Hiç adil olmayan, tek taraflı bir tarih perspektifinin empoze edilmeye çalışıldığına işaret eden Kalın, "Ama artık buna karşı daha adil daha büyük perspektiften bakabilen yaklaşımların yer bulduğunu, bu seslerin daha fazla duyulmaya başladığını görüyoruz. Bu da memnuniyet verici bir gelişme. 100 yıl önce yaşanan bu acıların artık geride bırakılması, geleceğe bir dostluk ve birliktelik perspektifinden bakılması noktasında da önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Azerbaycan'a bir ziyaretinin olacağını, daha önce İspanya Başbakanı ile başlattıkları Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı Forumu'nun Bakü'de yapılacağını belirten Kalın, bu yılki forumun üst başlığının "Bir sınama ve bir hedef olarak, kapsamlı toplumlarda bir arada yaşamak" olduğunu bildirdi.

Forum çerçevesinde uzmanların, akademisyenlerin, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin, resmi yetkililerin birlikte olacağını kaydeden Kalın, Bakü'de bir gençlik oturumunun da yapıldığını, bunun da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önem verdiği konulardan birisi olduğunu söyledi.

Kalın, forumun resmi açılışının yarın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile diğer yetkililerin katılımıyla gerçekleştirileceğini aktardı.

- "Hırvatistan ziyareti olacak"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Azerbaycan'dan sonra Hırvatistan'a resmi bir ziyaret gerçekleştireceğini, burada da ikili ilişkilerin, bölgesel konuların ve Türkiye'nin AB sürecinin ele alınacağını anlatan Kalın, bir dizi anlaşmanın da bu ziyaret dolayısıyla imzalanmasının planlandığını dile getirdi. Kalın, Erdoğan'ın il ziyaretlerinin de devam edeceğini belirtti.

Mardin'in Nusaybin ilçesinde bu sabah PKK'lı teröristler tarafından bırakılan bomba düzeneğinin patlaması sonucu şehit olan iki askere Allah'tan rahmet, yaralanan iki askere acil şifalar dileyen Kalın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Terörle mücadele konusundaki kararlılığımız devam ediyor. Bu alçak terör örgütü belli yerlerden çekilirken bile geriye bomba düzenekleri bırakmak suretiyle, terörün çirkin, alçak yüzünü göstermeye devam ediyor. Buna karşı bizim kararlılığımız devam edecektir. Terörün hiçbir türünün, şeklinin, biçiminin kabul edilmesi asla söz konusu değildir. Çeşitli şekillerde gündeme getirilen, 'mutabakat, müzakere, anlaşma' gibi kavramların, hiçbir karşılığının olmadığı açıkça ortadadır. Nitekim, dün de Sayın Cumhurbaşkanımız Adana'da yaptığı konuşmada, 'böyle bir mutabakatın söz konusu olmadığını ve olmayacağını' ifade etmişlerdir. Bu vesileyle, PKK terörünün ve diğer terör türlerinin şu veya bu gerekçelerle aklanmaya, temize çıkarılması yönünde yapılan bütün faaliyetleri net bir şekilde reddettiğimizi ve kınadığımızı da ayrıca ifade etmek istiyorum."

Etiyopya'da geçen hafta meydana gelen olaylarda hayatını kaybeden 182 kişi için taziyelerini ileten Kalın, bu tür olayların yaşanmaması için Afrika genelindeki girişimleri desteklediklerini söyledi.

İstanbul'da dün 52. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu'nun start aldığını anımsatan Kalın, bu turun finalinin, Efes etabıyla tamamlanacağını, burada turnuvaya katılan 16 takım ve 123 sporcudan kazananlara madalyalarının verileceğini bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu'nu her açıdan önemsediklerinin altını çizen Kalın, Türkiye'nin tanıtımı açısından da büyük önem arz eden turun, başarıyla neticelenmesini temenni etti.

Kalın, İstanbul Cup finalinde Karadağlı rakibini yenerek WTA Turnuvasını kazanan ilk Türk tenisçi Çağla Büyükakçay'ı kutladı.

- "Suriye'ye insani yardım ulaştırılamıyor"

Suriye'deki durumun hassasiyetini korumaya devam ettiğini, ilan edilen çatışmasızlık haline rağmen, Esed rejiminin Rusya ile Suriye topraklarındaki ihlallerinin sürdüğünü ve onlarca insanın öldüğünü anlatan Kalın, varılan anlaşma çerçevesinde insani yardımların ulaştırılamadığını, yüz binlerce Suriyelinin insani yardımlar noktasında büyük sıkıntılar çektiğini kaydetti.

İbrahim Kalın, Suriye'de siyasi bir geçiş sürecinin sağlanması amacıyla, Cenevre'de yapılan görüşmelerin de arzu edilen hızda ilerlemediğine dikkati çekerek, bunun temel sebebinin, rejimin "siyasi geçiş sürecinin sağlanması, insani yardımların ulaştırılması konusunda ayak diremesinden" kaynaklandığını ifade etti.

Suriye'deki çatışmaların durmasının ve siyasi geçiş sürecinin sağlanmasının, ülkenin toprak bütünlüğünün korunmasının, demokratik, çoğulcu bir siyasi düzene geçmesinin büyük önem arz ettiğini vurgulayan Kalın, "Türkiye'nin pozisyonu, temelde Suriye'nin toprak bütünlüğünün muhafaza edilmesi, fiili durumların asla kabul edilmemesi noktasında aynıdır. Bu konudaki kararlılığımız diğer müttefiklerimizle beraber devam etmektedir." dedi.

Suriyelilerin Türkiye'de misafir edildiğini anımsatan Kalın, Türkiye'nin açık kapı politikasını uygulamaya devam edeceğini söyledi.

Kalın, "Ülkesinden kaçan bu insanlar, yani 2,7 milyon Suriyeli, 300 bine yakın Irak ve diğer ülkelerden gelen mülteciler de var, bu 3 milyona yakın insan macera olsun diye, meraktan ya da turistik gerekçelerle değil savaştan, ölümden, kandan kaçtıkları için ülkemize sığınıyorlar. Biz, imkanlarımız ölçüsünde bu insanları ülkemizde ağırlamaya devam edeceğiz." diye konuştu.

Bu noktada, AB ile yapılan anlaşma çerçevesinde, Türkiye-AB Eylem Planı'nın da hayata geçirildiğini belirten Kalın, Yunan adaları üzerinden Avrupa'ya geçiş yapmaya çalışan, kayıt dışı göçmenlerin sayısında ciddi bir düşüş gerçekleştiğini, bunun memnuniyet verici olduğunu dile getirdi.

- "Sorunun kaynağı Suriye'dir"

Avrupa'ya gidecek Suriyelilerin kayıt altına alınmasının önem arz ettiğinin altını çizen Kalın, insan kaçakçılarının elindeki kozların ortadan kaldırılmasının ve bunların önlenmesinin önemli olduğuna dikkati çekti.

Sahil güvenlik güçlerinin insan kaçakçılığının önlenmesi konusunda çok sıkı tedbirler aldığını vurgulayan Kalın, geçen ekim ayında günde neredeyse 7 bin 500 insan Yunan adaları üzerinden geçmeye çalışırken, bugün bu sayının adeta sıfırlandığını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı İbrahim Kalın, bunun memnuniyet verici olduğunu kaydederek şu değerlendirmeyi yaptı:

"Sorun, ne Türkiye'nin Ege sahillerinde ne Yunan adalarında. Sorunun kaynağı Suriye'dedir. Suriye'deki savaş, bu kanlı yıkım devam ettiği müddetçe mülteci krizi de maalesef derinleşerek devam edecektir. Yani mültecilerin Yunan adaları üzerinden Avrupa'ya gidişinin azalmış olması, mülteci sorununun ortadan kalktığı anlamına asla gelmez. Bu gerçeği görmemiz lazım. Bu Avrupalıları rahatlatmış, geçiş sürecindeki bir takım sıkıntıları ortadan kaldırmış olabilir ama işin özünde mülteci krizi çözülmüş değil. Çünkü Suriye'deki savaş devam ediyor ve bu insanlar, Suriyeli mülteciler nefes alabilecekleri bir merci aramaya devam ediyorlar."

(Sürecek)



Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.