Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: (6)

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: (6)
"Kendimizi elbette doğru bir şekilde herkese anlatalım ama Avrupa'ya yaranmak gibi bir derdimiz yok bizim. O psikolojiden biz çoktan çıktık. Avrupalılardan biraz amiyane tabir olacak ama bir 'aferin' almak için 'şunu yapalım, bunu yapalım' gibi bir tavır,

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Kendimizi elbette doğru bir şekilde herkese anlatalım ama Avrupa'ya yaranmak gibi bir derdimiz yok bizim. O psikolojiden biz çoktan çıktık. Avrupalılardan biraz amiyane tabir olacak ama bir 'aferin' almak için 'şunu yapalım, bunu yapalım' gibi bir tavır, tarz bizim tavrımız değildir, bu ülkeye yakışmaz, bu ülkenin büyüklüğü ile bağdaşmaz. Biz eşit muamele istiyoruz, eşitlik ve adalet temelinde bir ilişki istiyoruz. Avrupalılarla da biz bunu istiyoruz, Araplarla da bunu istiyoruz, Amerikalılarla da herkesle de." dedi.

Kalın, CNN Türk canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

Kürt vatandaşların Türkiye topraklarına, devletine, millete ve ortak tarihe olan bağlılıklarının en az diğer vatandaşlar kadar güçlü ve sağlam olduğunu belirten Kalın, bu nedenle bin yıldır birlikte olunduğunu ve bundan sonra da beraber olmaya devam edileceğini söyledi.

Siyasi tercihi büyük ideolojik uçurumlar haline getirmenin yapılacak en büyük haksızlıklardan olduğunu dile getiren Kalın, "Örgüt tam da bunu yapmaya çalışıyor. HDP siyasetine gelince, işte bütün bu dinamikleri gözardı ederek ya da bilerek veya bilmeyerek heba eden bir siyasi partiden bahsediyoruz. HDP, PKK ile arasına net tavır koyabilseydi, mesafe koyabilseydi yani bu çukur eylemlerinde, öncesinde, saldırılarda ve diğer birçok olayda daha farklı bir yerde olabilirdi." diye konuştu.

Mevcut konjonktürde HDP içinden kiminle konuşulabileceğini soran Kalın, "Bunun zemini olsa siz Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın bu imkanı değerlendirmeyeceğini mi düşünüyorsunuz? Birçok konuda ayrı düşündüğümüz halde Sayın Başbakanımız, Sayın Kılıçdaroğlu ile oturuyor, konuşuyor, 'Bu bir milli meseledir' diyor." ifadelerini kullandı.

Başbakan Binali Yıldırım ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili gayet güzel ve verimli bir görüşme yaptıklarını ifade eden Kalın, "Bu zeminde buluşabiliyorsak bu imkanlar değerlendirilir. Birileri bu makul, meşru zeminde durmayıp başka yerde durup oradan bizi suçluyorsa onun suçu da bize ait değil, onlar yanlış yerde duruyorlar." değerlendirmesini yaptı.

- "O psikolojiden çoktan çıktık"

Kalın, "Gazeteci tutuklamalarının tutuksuz yargılama şekline dönüştürülmesi bu kadar kritik bir dönemde Türkiye'nin kendini dünyaya anlatabilmesi yönünde önemli bir adım olmaz mı? Dünya demeyelim ama Batı kamuoyuna, Avrupa Birliğine (AB), özellikle de Amerikan kamuoyuna anlatmamız açısından bir iki tane stratejik girişiminiz olacak mı?" sorusu üzerine, bunun yargı konusu olduğunu, detaylı değerlendirme yapmasının doğru olmayacağını belirtti.

Anayasa Mahkemesinin bir karar verdiğini ve ilgili mahkemeyle arasındaki müzakerenin devam ettiğini, neticelerinin görüleceğini dile getiren Kalın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kendimizi elbette doğru bir şekilde herkese anlatalım ama Avrupa'ya yaranmak gibi bir derdimiz yok bizim. O psikolojiden biz çoktan çıktık. Avrupalılardan biraz amiyane tabir olacak ama bir 'aferin' almak için 'şunu yapalım, bunu yapalım' gibi bir tavır, tarz bizim tavrımız değildir, bu ülkeye yakışmaz, bu ülkenin büyüklüğü ile bağdaşmaz. Biz eşit muamele istiyoruz, eşitlik ve adalet temelinde bir ilişki istiyoruz. Avrupalılarla da biz bunu istiyoruz, Araplarla da bunu istiyoruz, Amerikalılarla da herkesle de. Yani biz Araplara da gidip onlara tepeden bakıp 'Efendiniz geldi, hadi sıraya geçin' demiyoruz, Afrika'da bunu yapmıyoruz ama aynı muameleyi de biz Avrupalılardan, Amerikalılardan görmek istiyoruz."

Avrupalıların Türkiye'ye, "Şunları yaparsanız şöyle olur, yapmazsanız böyle olur." dediğini söyleyen Kalın, "Biz de diyoruz ki bakın, bir, siz Türkiye'nin gerçeklerinden haberdar değilsiniz, iki, gelip Türkiye'de taraf tutuyorsunuz. Çukur eylemleri sırasında gelen Avrupalı parlamenterlerin hatta komisyon üyelerinin takındığı tavırları biz gördük. Evet-hayır kampanyasında 16 Nisan'da açıkça bir siyasi taraf olarak ne tür kampanyaların içinde olduklarını gördük. Bu onların kişisel tercihidir, ben katılmam, çok da üzerinde durmam, geçer giderim ama siz bunu siyasi kimliğinizle, resmi kimliğinizle yaptığınız zaman ona itiraz ederim çünkü bu hakkaniyet ve adalet ilkesine aykırıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Daha büyük fotoğrafta temel problemin Türkiye'nin bu eşitlik ve adalet taleplerini kabullenmekte zorlanmaları olduğunu anlatan Kalın, Nilüfer Göle'nin söylediği "Modern Batı açısından temel problem İslam'ın Batının çağdaşı haline gelmesi, bu gerçeği kabullenemiyor." ifadesini aktardı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Avrupa ülkelerinden birine Türkiye-AB göç anlaşması müzakereleri sırasında gerçekleştirdikleri ziyaretteki toplantıda yaşananları anlatan Kalın, toplantıdaki yetkililerden birinin, "Hala dünyadaki bütün mültecilerin gitmek istediği en birinci ülkeler bizim ülkeler." dediğini söyledi. Bu cümleler üzerine söz aldığını ve "Sayın Başkan, bakın bu insanlar piknik yapmaya gitmiyorlar, bu insanlar savaştan kaçıyorlar." dediğini dile getiren Kalın, bu insanların en çok gitmek istedikleri yerin kendi ülkeleri olduğunu, bunu bile anlamakta zorlandıklarını ifade ettiğini belirtti.

Dünyadaki mülteci hareketine bakıldığında eşit bir dağılımın olduğunu kaydeden Kalın, "Bu kibir, bu müstağni tavır kültürel kodlarını analiz ettiğinizde bugün küresel siyaseti de zehirleyen bir boyuta sahip, biz buna itiraz ediyoruz. Biz buna itiraz edince gerici, radikal, bağnaz olmakla suçlanıyoruz. Az çok Batı düşüncesini anlamaya çalışan birisi olarak ben de diyorum ki aydınlanmadan beri bu komplekslerinizden kurtulamadınız, aydınlanma aklıyla 'Dünyaya bir nizam vereceğiz' diye yola çıktınız, tarihin en büyük katliamlarına yol açtınız." diye konuştu.

- Türkiye-ABD ilişkilerinde yaşanan sorunlar

Türkiye-ABD ilişkilerinin geleceğine ilişkin bir soru üzerine ise Kalın, iki ülke arasında, PYD/YPG'ye desteğin devam etmesi ile FETÖ meselesinin bulunduğunu anımsattı.

Bu iki konuda adım atılmasını beklediklerini ve hukuk dışı bir iş yapılmasını istemediklerini anlatan Kalın, FETÖ konusunu eski ABD Başkanı Barack Obama döneminden bu yana defalarca gündeme getirdiklerini ve bunun darbe girişiminden önce olduğunu dile getirdi.

Darbe girişimi sonrasında ABD'nin bir adım atmasını beklediklerini, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesi meselesini gündeme getirdiklerinde yargı süreçlerinin tamamlanması gerektiği yönünde telkinler aldıklarını söyleyen Kalın, Türkiye'den dava dosyası ve delillerin de gönderildiğini ancak şu ana kadar yanıt alamadıklarını ifade etti.

ABD'de başkanın yetkisinde olan belli konuların bulunduğunu ve bunlar için mahkeme kararı ya da Kongreden onay alınması gerekmediğini vurgulayan Kalın, "Mesela Amerika'daki FETÖ yapılanmasıyla ilgili bir soruşturma talebinde bulunabilir başkan ve ilgili birimleri soruşturma yapabilir. Biz bunu beklerken New York'taki davada gördük, oraya tanık diye getirilen kişiyi FBI Türkiye'den kaçırıyor, 50 bin dolar veriyor ve o adam uydurulmuş, çalıntı delillerle kendince Türkiye'yi orada mahkum etmeye çalışıyor. Buna kamuoyunun tepki duymaması, tepki vermemesi elbette mümkün değil. Biz bunu anlattığımız zaman hiçbir ikna edici cevap alamıyoruz Amerikan tarafından." dedi.

İbrahim Kalın, Türkiye'nin ulusal çıkarları ve önceliklerini dikkate almayan, eşitlikçi olmayan bir ilişkiyi kabullenmelerinin asla mümkün olmadığına dikkati çekti.

Zeytin Dalı Harekatı'nın ismine ilişkin, "O bölgede çok zeytin ağacı olduğu için mi koydunuz, yoksa bir zeytin dalı mı uzatıyorsunuz?" sorusunu, "Zeytin dalı uzatmak için." diyerek yanıtlayan Kalın, "Kime uzatıyorsunuz?" sorusu üzerine ise "Tabii ki Afrin halkına, Suriye halkına." karşılığını verdi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Zeytin Dalı Harekatı ve terörle mücadelenin diğer cephelerinde yer alan asker, polis, istihbarat ve güvenlik birimlerine Allah'tan yardım diledi.

(Bitti)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.