Darülaceze'de bir "iyilik meleği"

İSTANBUL (AA) - EMİN İLERİ - Darülaceze'de kalan yaşlı ve hasta kadınlara 11 yıldır gönüllü kuaförlük yapan ve onların yıkanmalarına yardımcı olan 56 yaşındaki Sevim Zenge, buradaki bakıma muhtaç hemcinslerinin "iyilik meleği" oldu.

"Çocuklar için ne yapabilirim" düşüncesiyle 11 yıl önce Darülaceze'ye giden Sevim Zenge, burada çocukların değil, yaşlı, bakıma muhtaç olanların kaldığını öğrendi.

Mesleğinin kuaförlük olduğunu ve bu konuda kadınlara yardımcı olabileceğini yetkililere söyleyen Zenge, 11 yıldır düzenli olarak haftanın üç gününü Darülaceze'de kalan kadınlara ayırarak destek oluyor.

Zenge, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bunu hangi motivasyonla yaptığını şu cümlelerle anlattı:

"Orası çok farklı bir şey. Burayı anlatamam zaten. Bana diyorlar ki çok yoruluyorsun. Yaşlı annem ve babam da var. Kız kardeşimin engelli çocukları da var onlara da yetişmeye çalışıyorum. Ama burayı bir şekilde bırakamıyorum. Burası öyle bir şey ki anlatırken bile gözlerim doluyor. Onları kendi çocuğum gibi seviyorum, çocuk gibiler zaten. Bilemiyorum, başlayınca bırakamıyorsunuz. Ayrı bir sevgi burası yani. Buraya çok severek ve isteyerek geliyorum."

- "Onların duası bana yetiyor"

"Buraya severek, isteyerek geldiğin zaman buradakilere bir şey verebilirsin" diyen Zenge, aldığı duaların çok önemli olduğunu söyledi.

Zenge, şunları kaydetti:

"Onların duasıyla ben umre yaptım, hacca gittim. Hiç hesapta olmazken yani bir gecede biri bana ‘sen umreye gideceksin’ dedi. Hiç namaz kılmasını bilmeyen, doğru-düzgün dua bilmeyen, yani devamlı çalıştığım için öyle bir insandım. Hemen yeğenimi aradım 'ben umreye gidiyorum' dedim. Umrenin ne olduğunu bilmeden gidiyorum yalnız... O sene ramazan umresi yaptım. O seneden beri her yıl ramazan umresine gidiyorum. Hacca da gittim. 6 senedir böyle. Onların duasıyla oldu diye düşünüyorum. Çünkü çok dua ediyorlar. Onların duası bana yetiyor. Onları gerçekten çok seviyorum, bu anlatılacak bir duygu değil. 11 senedir buraya geliyorum, kaç tane gönüllü diye bir-iki gün gelip bir daha gelmeyen insanlar var. Burası farklı bir yer. Gelmeyeyim dediğiniz zaman vicdan azabı çekiyorsunuz."

Zenge, buraya başlayınca da çok sayıda iş teklifi aldığını söyleyerek, "İyi maaşla iş teklifleri geldi bana. Eski çalıştığım yerden ortaklık teklifi geldi. Diyorum ya burası farklı bir yer. Gelmesem sanki üzüleceğim, anlatılacak bir duygu değil." dedi.

- "Onları yıkamam için sıraya diziliyorlar"

Sevim Zenge, kuaförlük hizmeti haricinde haftada iki gün de buradaki kadınların banyo yapmalarına yardımcı olduğunu belirterek, "Onları yıkamaya gittiğim zaman sıraya diziliyorlar, beni bekliyorlar, önce beni al diyerek. Her hafta yapıyorum bunu. Burada çalışıyormuşum gibi, bir hastalık olmadığı sürece üç gün geliyorum buraya. Bazı yaşlı hastalar var yemek yediriyorum onlara." diye konuştu.

- "Burada ayrı bir enerji alıyorum"

Bazen de ihtiyaçları olan şeyleri dışarıdan alıp geldiğini, ancak böyle yardım edebildiğini söyleyen Zenge, "Bazen de yaşlı ve hasta olanların el ve ayak tırnaklarını kesiyorum, saçlarını boyuyorum, saç kesiyorum. Aslında saç kesmek burada başladığım bir iş. Normalde ben manikür-pedikür yapıyorum. Ama burada hepsini yapıyorum. Burada ayrı bir enerji alıyorum. Ne kadar yorgun olursam olayım buraya girdiğim an, onlara bir iş yaptığım an sanki Allah tarafından dopingleniyorum. Farklı bir şey diyorum ya. Hiç yorgunluk hissetmeden yapıyorsun." ifadelerini kullandı.

Zenge, buradaki insanlara yardım etmenin maddiyata dayanmadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Gelsinler, buradaki insanlarla sohbet etsinler. Her şey yemek, içmek ya da hediye değil. Buradakiler sohbet etmek için de insan istiyor. Burada her şey bol zaten Allah’a çok şükür. Allah sağlık verdiği sürece de gelmeyi düşünüyorum. Burası, dışarıda kalan insanlar için 5 yıldızlı otel diye düşünüyorum. Burada sadece aile ortamı yok. Bir tek bundan çok rahatsız oluyorlar."