Demokrasi ve Özgürlükler Adası Açılış Töreni

Demokrasi ve Özgürlükler Adası Açılış Töreni
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy:- "Başta Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu olmak üzere vesayet odaklarının ve iş birlikçilerinin karşısında dik duran, bu yolda hayatlarını veren tüm kahramanları rahmet ve saygıyla anıyorum. Onların hayatlarına el uzatanlar karanlığın içinde yitip gitmişler, bu kahramanlar ise güçlü, tam bağımsız ve lider Türkiye'nin ufkunda birer abide olarak ölümsüzleşmiştir"- TOBB Başkan Yardımcısı Ali Kopuz:- "Bundan sonra Yassıada denilince akla hüzün değil u

İSTANBUL (AA) - Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Başta Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu olmak üzere vesayet odaklarının ve iş birlikçilerinin karşısında dik duran, bu yolda hayatlarını veren tüm kahramanları rahmet ve saygıyla anıyorum. Onların hayatlarına el uzatanlar karanlığın içinde yitip gitmişler, bu kahramanlar ise güçlü, tam bağımsız ve lider Türkiye'nin ufkunda birer abide olarak ölümsüzleşmiştir." dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın açılış töreninde, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın ülkeye ve millete hayırlı olmasını diledi.

Bakan Ersoy, 27 Mayıs 1960 gününün Türkiye Cumhuriyeti ve milletinin tarih sayfalarına "kara leke" olarak geçtiğini söyledi.

Cumhuriyetin özünü demokrasinin, demokrasinin temelini ise milli iradenin hakimiyetinin oluşturduğunu belirten Ersoy, "Kanı ve canı pahasına devletini kuran, yönetim şeklini belirleyen ve Türkiye Cumhuriyeti'nin istikbali için alın terini harç yapan aziz milletimizin iradesine yönelik her saldırı, onun kararını hiçe sayan her zihniyet, kendisini milletten üstün gören her kibirli vesayet odağı, Cumhuriyetimizin temellerine ve değerlerine yönelik açık bir tehdittir. Devletine ve milletine gönülden bağlı olan hiçkimse bunu kabul edemez ve böylesi bir anlayışın yanında yer alamaz." ifadesini kullandı.

Millete rağmen hareket eden bu kesimlerin sebep olduğu her şeyin acı, yıkım ve geri kalmışlık olduğunu vurgulayan Bakan Ersoy, Türk milletini yolundan çevirmeye, iradesine pranga vurmaya çalışanların sonunun hüsran ve hezimet olduğunu, bundan sonra da böyle olacağını kaydetti.

Tarihin asla olup bitmiş olaylar silsilesi olarak değerlendiremeyeceğine işaret eden Ersoy, tarihin etkisi ve yankısının daima sürdüğünü anlatarak, "Tarihe 'geçmişte kaldı, önümüze bakalım' diyerek yaklaşırsak çok geçmeden ufkumuzun karardığı ve bakacak bir önümüzün olmadığı gerçeğiyle yüz yüze geliriz ya da başkalarının önümüze koyduklarıyla avunur, kimliğimizi, karekterimizi, milli varlığımızı, manevi köklerimizi kaybederiz." dedi.

- "Milli hafızamızın daima güçlü ve canlı tutulması zorunludur"

Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye'nin geçirdiği değişimin net bir ifadesi olduğunu dile getiren Ersoy, şöyle devam etti:

"Yassıada ise hafızamızdan asla silinmemesi gereken bir bilinç ve farkındalığın anahtar kelimesidir. Milli hafızamızın daima güçlü ve canlı tutulması zorunludur. Çünkü bu hafıza varlığımızın somut ve soyut gerçeklerini, değerlerimizi ve deneyimlerimizi barındırır. Hepimizin malumudur ki bunları unutanlardan olursak aynı zamanda unutulanlandan da biri oluruz. İşte bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz Yassıada Demokrasi Müzesi inanıyorum ki bu noktada daima bir hatırlatıcı olacaktır."

"Başta Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu olmak üzere vesayet odaklarının ve iş birlikçilerinin karşısında dik duran, bu yolda hayatlarını veren tüm kahramanları rahmet ve saygıyla anıyorum. Onların hayatlarına el uzatanlar karanlığın içinde yitip gitmişler, bu kahramanlar ise güçlü, tam bağımsız ve lider Türkiye'nin ufkunda birer abide olarak ölümsüzleşmiştir." diyen Ersoy, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın Bizans, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin izlerini barındırdığına işaret etti.

Bakan Ersoy, adadaki birçok eserin, ziyaretçilerini beklediğini belirterek, "Tarihi dokunun yanında 680 kişilik konferans salonu, 500 kişilik kapalı restoran, 80 kişilik kafe, 600 kişilik cami, 328 kişi yatak kapasiteli konaklama ünitesi, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'na kazandırıldı. Yine adı ve içeriğiyle geçmişin acı deneyimlerinin bugünün ve geleceğin çağdaş ve demokratik değişimlerine bağlayan birçok eser ziyaretçileri ağırlamayı bekliyor." dedi.

- TOBB Başkan Yardımcısı Ali Kopuz'un konuşması

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı Ali Kopuz da Yassıada'nın herkes için hüznün, aynı zamanda şahadete giderken bile milletin ve vatanın selametini düşünen bir metanetin simgesi olduğunu söyledi.

Kopuz, "Miletten aldığı emaneti taşırken ailelerinden, arkadaşlarından ve tutkuyla bağlı olduğu milletinden koparılan, memleketimize büyük hizmetler vermiş üç demokrasi şehidinin hatırası burada yatıyor. Bu vesilesiyle vatana hizmet yolunda mücadele ederken en ağır bedelleri ödemek zorunda bırakılan Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ı rahmetle ve saygıyla yad ediyorum. Cenab-ı Hak hepsinin mekanlarını cennet eylesin, ruhları şad olsun." şeklinde konuştu.

Kopuz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı ve himayesinde gerçekleştirilen bu projenin üç demokrasi şehidinin hatırasının gelecek nesillerine aktarılmasında önemli rol oynayacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, "Sağolun, siz bize güvendiniz, inandınız. Bize Yassıada'ya yeniden inşa projesini üstlenme görevi ve sorumluluğunu verdiniz." diyen Kopuz, "Biz de TOBB ve 137 oda ve borsa ortaklığıyla kurulan Gümrük ve Turizm İşletmeleri A.Ş vasıtasıyla bu önemli işi üstlendik. Burası on yıllardır kimsenin uğramadığı, adeta kaderine terk edilmiş olarak bırakılmış bir adaydı. Biz burayı yerli ve yabancı misafirlerin ağırlanacağı, ziyaret edenlerin Türkiye'nin demokratikleşme mücadelesine tanıklık edecekleri dev bir esere dönüştürdük." dedi.

Projeyi başarıyla tamamlayan ekibi tebrik eden Kopuz, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

"Bundan sonra Yassıada denilince akla hüzün değil, umut gelecek. Burayı ziyaret edenler ülke olarak hangi zorlukları aşıp bu noktaya geldiğimizi hatırlayacak, Yassıada artık demokrasi ve özgürlüklerle anılmış olacak. Milli iradenin ve demokrasinin simgesi haline gelmiş olacak. Daha büyük hedeflere ulaşmamız için de bir mihenk taşı olacak. Yaklaşık 103 bin metrekare olan Yassıada'nın üzerinde 123 odaya sahip otel ve bungalov yapılarının yanı sıra 600 kişilik kongre merkezi ve 4 bin 198 metrekarelik Demokrasi Müzesi inşa ettik. Ama hepsinden önemlisi 27 Mayıs darbesinden sonra kurulan düzmece mahkemede yargılanmalarının yapılmış olduğu spor salonunu bir müzeye dönüştürdük. Böylece insanlarımız o günleri gerçek mekanlarında gezerek hissedecek. Yine yıllarca bakımsızlıktan ve terkedilmişlikten dolayı harabeye dönüşen tarihi ve kültürel miraslarımıza da sahip çıktık, onları da restore etmiş olduk. Yalnızca tarihimize ve kültürümüze sahip çıkmakla da kalmadık. 62 bin metrekareyi yapısal ve bitkisel peyzaj alanı yaparak doğaya ve çevreye duyduğumuz hassasiyeti de gösterdik. Bu kapsamda 388'i ağaç olmak üzere 20 binden fazla yeni bitki dikildi. Yaptığımız ağaçlandırma ve yeşillendirme çalışmalarıyla Yassıada daha yeşil ve estetik bir görünüme kavuşmuştur."

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.