Demokrasi ve Özgürlükler Adası Açılış Töreni

Demokrasi ve Özgürlükler Adası Açılış Töreni
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (3)- "Yapılan her hizmete, ülkeye kazandırılan her esere, her yatırıma, yükselen her inşaata, elde edilen her başarıya karşı çıktılar. Menderes'e hangi inançla saldırdılarsa, rahmetli Özal'a, şimdi de Cumhur İttifakı'na aynı nefret duygularıyla yöneldiler. Hükümetlerimiz dönemlerinde bunun sayısız tezahürleriyle karşılaştık"- "Akdeniz'deki sondajlarımızdan rakip ülkelerden daha çok CHP ve şürekası rahatsız oldu. Biliyorsunuz, kaç tane sondaj gemimizin Akdeniz'de o

İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yapılan her hizmete, ülkeye kazandırılan her esere, her yatırıma, yükselen her inşaata, elde edilen her başarıya karşı çıktılar. Menderes'e hangi inançla saldırdılarsa, rahmetli Özal'a, şimdi de Cumhur İttifakı'na aynı nefret duygularıyla yöneldiler. Hükümetlerimiz dönemlerinde bunun sayısız tezahürleriyle karşılaştık." dedi.

Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın açılış töreninde konuşan Erdoğan, ülkedeki tüm darbelerin ve cunta hareketlerinin temel karekterinin, milletin değerlerine ve tarihe düşmanlık olduğunu dile getirerek, emperyalistlerin uç beyliğini yapan darbecilerin, ülkedeki bölücülük cereyanlarının değirmenine de su taşıdığını söyledi.

Erdoğan, darbecilerin her darbe öncesinde sokakları kana ve ateşe boğarak binlerce masumun acı çekmesine, her darbe sonrasında da yetişmiş kadroları tasfiye ederek, ülkenin gerilemesine yol açtıklarını belirterek, şunları ifade etti:

"Halkı hor ve hakir görerek, inancını, kılığını, kıyafetini aşağılayanların, gerçekte ne kadar ilkel, bağnaz olduklarının en çarpıcı örnekleri darbelerdir. Darbeciler ve onları yönlendirenler, hep aynı kodlarla hareket etmişlerdir. Demokrat Parti'nin ezanı aslına döndürmekten, kapalı camileri açmaya, Türkçenin bin yıllık birikimine sahip çıkmaya kadar milletin taleplerine verdiği her cevabı yüzlerine atılmış bir tokat gibi görüyorlardı. Yıllardır kendisine söz hakkı verilmeyen milletin, demokrasi ve özgürlük talebinin karşılık bulması, bunlarda başlarına inmiş birer yumruk hissi uyandırıyordu. 'Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir' ilkesinin hayata geçirilişini, hesapsız, sorumsuz bir şekilde kullandıkları iktidar gücünün ellerinden kayıp gidişi olarak değerlendiriyorlardı."

Demokrat Parti'nin milletin güçlü desteği ile iktidara gelmesinin darbecilerin oyunlarını bozduğunu hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Üstüne bir de milli iradenin desteğini almaktan ümitleri kesilince bunlar için her yol darbeye çıkmaya başladı. Sokakları karıştırmaktan, terör örgütlerinden medet ummaya, emperyalistlerin senaryolarında figüranlıktan yalana ve iftiraya kadar her yolu mübah sayan kirli bir siyaset anlayışına sarıldılar. Sırf kendi çıkarları için meclisi itibarsız hale getirmekten, provokasyonlara çanak tutmaktan, darbe çığırtkanlığı yapmaktan bile asla çekinmediler. Ülkenin ve milletin başına gelen her felaketi kendilerine iktidar alanı açacak bir fırsat olarak görerek, çoğu defa da gizleyemedikleri bir sevinçle karşıladılar. Yapılan her hizmete, ülkeye kazandırılan her esere, her yatırıma, yükselen her inşaata, elde edilen her başarıya karşı çıktılar. Menderes'e hangi inançla saldırdılarsa, rahmetli Özal'a, şimdi de Cumhur İttifakı'na aynı nefret duygularıyla yöneldiler. Hükümetlerimiz dönemlerinde bunun sayısız tezahürleriyle karşılaştık. Eğitimi güçlendirmek için okullar inşa ettik, üniversiteler kurduk, öğretmen, akademisyen istihdam ettik. Ücretsiz bilgisayar ve kitaplar dağıttık. Hepsini de eleştirdiler."

-"Attığımız her adımda önümüzü kapatmaya kalktılar"

Sağlık hizmetlerini geliştirmek için yeni hasteneler açtıklarını anlatan Erdoğan, "Şehir Hastaneleri kurduk. İçlerini en gelişmiş cihazlarla donattık. Personel eksiğini giderdik, hizmet kalitesini yükselttik. Hepsini de engellemeye çalıştılar. Adeta koronavirüs olaylarını yaşar gibi, bu şehir hastanelerini ve eğitim araştırma hastanelerini inşa ettik. Ulaştırmada ülkemizi boydan boya bölünmüş oto yollarla, hızlı tren hatlarıyla, havalimanlarıyla donattık. İstisnasız hepsinde de karşı çıktılar. Enerjide yerli ve milli imkanlara öncelik vererek, kalkınmamız için gerekli alt yapıyı kurduk. Attığımız her adımda önümüzü kapatmaya kalktılar. Hatırlarsanız, Akdeniz'deki sondajlarımızdan rakip ülkelerden daha çok CHP ve şürekası rahatsız oldu. Biliyorsunuz, kaç tane sondaj gemimizin Akdeniz'de olduğunu bilmeyecek kadar bunlar cehalet timsalidir. Biliyoruz yine rahatsız olacaklar ama şimdiden müjdesini milletimizle paylaşmak istiyorum. Fatih sondaj gemimiz 29 Mayıs'ta İstanbul Boğazından geçerek, yeni sondajlar için Karadeniz'e açılacak." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapma hedefiyle sanayiyi geliştirdiklerine vurgu yaparak şöyle konuştu:

"Ticaretimizi büyüttük, ihracatımızı artırdık, artırıyoruz. Üretime yönelik istihdamı rekor seviyelere çıkarttık. Bu zihniyet hepsine engel olmaya çalıştı. Türk Milleti 15 Temmuz darbe girişiminde sokaklarda hainlere canı pahasına mücadele verirken, tankları alkışlayan, televizyon başında sonucu bekleyenler işte yine bunlardı. AK Parti ve MHP olarak ülkemizin en büyük üretim reformunu hayata geçirirken de yine bunlar vardı. Dün ezandan, İstiklal Marşından, bayraktan, birliğimizden, beraberliğimizden rahatsızdılar bugün de rahatsızlar. Dün milli iradeye rağmen iktidar rüyası görüyorlardı, bu günde aynı rüya ile avunuyorlar. Dün darbeden, emperyalistlerin desteğinden, felaketlerden medet umuyorlardı bugün de aynı beklentiye özellikle sarıldılar."

(Sürecek)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.