‘Deprem bir doğa olayı afete çeviren bizleriz’

‘Deprem bir doğa olayı afete çeviren bizleriz’
Konya ve çevresinde deprem üretebilecek 3 fay hattı olduğunu ifade eden Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan, hatların deprem üretme periyotlarının uzun olduğunu, gene de ihmalkarlık gösterilmemesi gerektiğini ifade etti.

Konya ve çevresinde deprem üretebilecek 3 fay hattı olduğunu ifade eden Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan, hatların deprem üretme periyotlarının uzun olduğunu, gene de ihmalkarlık gösterilmemesi gerektiğini ifade etti. Konya İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Süleyman Kamil Akın ise, “Deprem bir doğa olayı, bunu afete çeviren bizleriz. Binalar her 5 yılda bir denetlenmeli” dedi.

Tüm Türkiye, Kahramanmaraş’tan gelen kara haberle güne uyandı. AFAD'ın verilerine göre Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde 7,4 büyüklüğünde yerin 7 kilometre altında deprem meydana geldi. Saat 04:17'de gerçekleşen deprem ülkenin birçok noktasından hissedildi. Kahramanmaraş'ın yanısıra, Adıyaman, Kilis, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Malatya ve Hatay'da da binalar yıkıldı. Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan ve Konya İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Süleyman Kamil Akın, konu hakkında gazetemize konuştu. Kahramanmaraş merkezli 7.4 büyüklüğündeki depremin Doğu Anadolu fay zonu üzerinde gerçekleştiğini ifade eden Başkan Arslan, “Aynı fay zonu üzerinde 2020 yılında Elazığ’da 6.5 şiddetinde deprem yaşanmıştı. Kahramanmaraş Pazarcık ilçesinde gerçekleşen deprem de aynı zonda bindirme fayı dediğimiz hat üzerinde gerçekleşti. Bu fay hattının 7 ve üzeri deprem oluşturma potansiyeli yüksek. Bugün de 7.4’lük bir deprem ile karşımıza çıktı. Bir enerji birikmesinden dolayı 7 kilometre derinlikte kırılma meydana geliyor ve şiddetin büyüklüğünü artırıyor. Deprem Kahramanmaraş merkezli olsa da çevre illerde de yıkımlara sebep oldu. Bu yıkımı da biz daha önce Konya’nın depremselliğini anlatırken hep defaatlerle üzerine basmış olduğumuz bir zemin büyütme durumu vardı. Zemin büyütmesi, daha çok ovalarda yerleşim olduğu zaman yaşanan bir durum. Ovalar, zeminleri gevşek az tutturulmuş alüvyon bileşenlerden oluşur. Bu yapıdaki zeminler sarsıntı esnasında depremin şiddetini, büyüterek hissettirir. Yani Kahramanmaraş Pazarcık ilçesinde meydana gelen deprem ne yazık ki çevre ilçelerinde de zemin büyütmesi nedeniyle şiddetli şekilde hissedildi ve yıkımlara neden oldu. Bu durum aynı şekilde Konya için de geçerli. Konya’mız ovaya yerleşmiş bir şehir. Konya çevresinde de 6-7 şiddetinde deprem üretecek Ecemiş Fay zonu, Tuz Gölü Fay zonu ve Sultandağı-Akşehir Fay zonu var. Bu faylar Konya’ya yaklaşık 150-200 kilometre uzaklıkta olmasına rağmen aynı Kahramanmaraş’ta gördüğümüz gibi zemin büyütmesinden dolayı depremler daha şiddetli hissedilebilir. O yüzden Konya’da çok büyük şiddetli deprem olmayacak yanılgısı bizi büyük tehlikeye sokar. Zeminimizin özelliklerine göre hareket etmemiz, yerleşim alanlarımızı o şartlara göre hazırlamamız gerek” dedi.

kahramanmaras-ta-7-4-buyuklugunde-deprem-cok-sayida-can-kaybi-var-4-seviye-alarm-verildi-1122804-5.jpg

ESKİ YAPILAR YIKIMIN BÜYÜKLÜĞÜNÜ ARTIRDI

Eski yapıların varlığının da yıkımların etkisini artırdığını aktaran Başkan Arslan, “Deprem yönetmeliğinin olmadığı, aktif olarak işletilmediği geçmiş dönemlerde yapılan binalar daha korumasız olarak karşımıza çıkıyor. Büyük Düzce depreminden sonra yapılan yapılar, daha bilinçli ve depreme dayanıklı olarak inşa edildi. Daha sonra gerçekleşen Düzce’deki depremlerde herhangi bir yıkım olmadı. Bu örneğe bakarak bundan sonraki yapılaşmada da gereksinimleri yerine getirerek böyle acılar yaşanmaz” diye konuştu.

2.jpg

FAY HATTININ KONYA İLE BİR BAĞI YOK

Kahramanmaraş’ta gerçekleşen 7.4 şiddetindeki depremin Konya çevresinde yer alan fay zonlarına etkisinin olmayacağını da belirten Arslan şu şekilde konuştu: “Bir nebze Ecemiş Fay zonu ile ilişkilendirme ihtimali olsa da doğrudan bir bağlantıları yok. Her hattın kendine göre deprem üretme periyodu vardır. Özellikle Kahramanmaraş bölgesinde yer alan fay hattının deprem üretme periyot aralığı çok sık. Konya’da bulunan fay hatlarının deprem üretme periyotları onlara göre çok çok geniş aralıkta. Örnek verecek olursak İzmir’de bulunan fay hattının üretme periyodu 60 yılken, Güneydoğu’da 20-30 yılken, Konya’daki fay hattımızda ölçülmeye başladığı dönemden günümüze kadar büyük potansiyelde birikmiş enerji bulunmamakta. Periyot aralığı ise yapılan bilimsel çalışmalara göre çok uzun olduğu düşünülmekte. Bu içimizi rahatlatan bir husus ama en son ne zaman büyük bir depremin yaşandığı bilinmediği için bu periyodun sonunda mıyız, neresindeyiz bilmiyoruz. Bu nedenle tedbirli olmakta fayda var. Bu dönem birlik olma günü. Tüm milletimizin başı sağ olsun.”

‘KENTSEL DÖNÜŞÜM KANUNU’ ÖZÜMSENMELİ

‘İnşaat Mühendisleri Odası olarak yıllardır her platformda dile getirdiğimiz ve üzerinde durduğumuz bazı değerler var.’ diyen Akın ise, “Binalar her 5 yılda bir denetlenmeli. Bunu da akredite inşaat mühendisleri başta olmak üzere mimar, elektrik ve makine mühendisleri tarafından yapılmasını da ön şart koyalım ve atama sistemi ile gerçekleşsin. Önümüzdeki günlerde yıkılan binalarla alakalı birçok söylenti ile karşılaşılacak. Bu denetimler yapılmış olsaydı böyle söylentiler söz konusu olamayacaktı ve denetimleri gerçekleştirildiği için de önlem alma imkanımız olacaktı. Deprem bir doğa olayı, bunu afete çeviren bizleriz. 6306 sayılı ‘Kentsel Dönüşüm Kanunu’nun gerçekten özümsenerek uygulamaya alınmalı ve daha etkin hale getirilmeli. Bunu yapmadığımız müddetçe ne dönüşümü gerçekleştirebileceğiz ne de güvenli yapılara kavuşabileceğiz. Konya’da 6.5 şiddetinde uzun süren bir deprem yaşansa çok ciddi sonuçlar ortaya çıkabilir. Birçok mahallede büyük yıkımlar gerçekleşir” ifadelerini kullandı.

whatsapp-image-2023-02-06-at-12-18-02-1.jpeg

İMAR AFFINDA 3’ÜNCÜ SIRADAYIZ

İmar barışının riskleri beraberinde getirdiğini ifade eden Başkan Akın, “İmar barışıyla riskli yapıların sayısı arttı. Konya imar barışı başvurularında 3’üncü sırada. Şuan içimizi acıtan bu durumdan herkesin bir ders çıkarması lazım. İmar barışı ülkemizde kesinlikle yasaklanmalı. 5 yılda bir akredite inşaat mühendisleri, mimarlar, elektrik ve makine mühendisleri tarafından kontrol edilmeli. Tüm yapılar mutlaka yerinde kontrol edilmeli ve taklit edilemeyen parmak izi, yüz tanıma gibi özelliklerle binanın doğru yapıldığına kanaat getirmemiz lazım. Yani yapı denetim firmalarında çalışan tüm bireylerin akredite olması, şantiye şeflerinin akredite edilmesi, yapı denetime tabi olmayan yerlerde fenni mesüliyetin mutlaka akredite edilmesi ve belgelenmesi gerekiyor” dedi. Mehmet Günnar

chdajinn8ewd269mmerpxq.webp

Güncel gelişmelerden anında haberdar olmak için bağlantıya tıklayarak PUSULA WhatsApp grubumuza katılabilirsiniz: https://chat.whatsapp.com/EMhe2A1A0esChU9ySiRiYR

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.