Devlet Övünç Madalyası Ve Beratı Tevcih Töreni

Devlet Övünç Madalyası Ve Beratı Tevcih Töreni
Başbakan Yıldırım: (2)- "Ramallah'tan, Şam'dan, Kahire'den, Hindistan'dan, Yeni Zelanda'dan nice şehit bugün Çanakkale Şehitliği'nde yatıyor. İşte biz böyle kutlu bir medeniyetin evlatlarıyız. Devletin başı dara düştüğünde, bayrağımıza, bağımsızlığımıza e

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Ramallah'tan, Şam'dan, Kahire'den, Hindistan'dan, Yeni Zelanda'dan nice şehit bugün Çanakkale Şehitliği'nde yatıyor. İşte biz böyle kutlu bir medeniyetin evlatlarıyız. Devletin başı dara düştüğünde, bayrağımıza, bağımsızlığımıza en küçük bir küçük tehdit olduğunda aziz millet olaya el koymuştur, el koymaya devam etmektedir." dedi.

Başbakan Yıldırım, Grand Ankara Hotel'de düzenlenen Devlet Övünç Madalyası ve Beratı Tevcih Töreni'nde yaptığı konuşmada, "Ramallah'tan, Şam'dan, Kahire'den, Hindistan'dan, Yeni Zelanda'dan nice şehit bugün Çanakkale Şehitliği'nde yatıyor. İşte biz böyle kutlu bir medeniyetin evlatlarıyız. Devletin başı darı düştüğünde, bayrağımıza, bağımsızlığımıza en küçük bir tehdit olduğunda aziz millet olaya el koymuştur, el koymaya devam etmektedir." dedi.

Türk milletinin, cephelere, oğlunu "vatana kurban olsun" diye ellerine kına yakarak yollayan bir millet olduğunu belirten Yıldırım, bu anlayışla 15 Temmuz gecesi bütün dünyanın canlı olarak izlediği milli mücadele destanının yazıldığını anımsattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vatanı korumak için çağrıda bulunmasıyla bir milletin sokağa indiğini, minarelerden şehitlerin ruhuna selam yollayan ezan ve selaların yankılandığını anlatan Yıldırım, "250 vatan evladı, o Ezan-ı Muhammedi eşliğinde şehadet şerbeti içerek, inşallah inancımız odur ki Peygamberimize komşu oldular. Can verdik ama bağımsızlığımızdan, şehitlerimizin emaneti olan bu cennet vatandan, ay yıldızlı bayrağımızdan asla taviz vermedik. Ardından 29 gece sabahlara kadar nöbet tuttuk." ifadelerini kullandı.

İstiklal Marşı'ndan "Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda / Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda / Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda / Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda." dizelerini okuyan Yıldırım, Mehmet Akif Ersoy'un ifade ettiği ruhun, bu ruh olduğunu vurguladı.

Bu ruhtan aldıkları ilhamla güçlü Türkiye'yi inşa ettiklerini kaydeden Yıldırım, zaman zaman Güneydoğu'da sergilenen ayrılıkçı oyunlara bizzat şahit olduklarını aktardı.

- "Milletimiz bu oyunlara geçit vermedi"

"Kardeşi kardeşe kırdırdılar." diyen Yıldırım, 16 yaşında kurban eti dağıtan bir çocuğun vahşice katledildiğini hatırlattı.

Peygamberler ve evliyaların şereflendirdiği kadim şehirlerin, Diyarbakır'ın abluka altına alınmak istendiğini kaydeden Yıldırım, "Çukur ve hendekler kazarak, masum sivillerin hayatına kastettiler. Mabedlerimiz, bu teröristlerin elleriyle tahrip edildi. Kutsalımıza, Kuran-ı Kerim'imize bile saldırmaktan geri durmadılar. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, bu coğrafyada bin yılı aşkın süredir kardeşçe yaşayan bu aziz milletin arasına ayrılık tohumları ekemeyecekler. Geçmişinden ders alan milletimiz bu oyunlara geçit vermedi. Bu oyunları bir bir bozduk. Bundan sonra da bozmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

- "Şehitlerimize sözümüz, gazilerimize borcumuz var"

Türkiye'nin, ırklarla, mezheplerle, inançlarla kutuplaştırılacak bir ülke olmadığına işaret eden Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin artık farklılıklarıyla büyük bir zenginliğe sahip bir olduğunu belirtti.

Bugün Türkiye'ye Kudüs, Halep, Gazze, Mogadişu, Arakan ve daha nice mazlum millet selamını ve duasını gönderdiğini anlatan Yıldırım şöyle devam etti:

"Türkiye bütün terör saldırılarına rağmen, kardeşliği ve barışı büyüterek, tüm dünyaya güzel bir mesaj veriyor. Şehitlerimize sözümüz, gazilerimize borcumuz var. Türkiye'ye ve gelecek nesillere sevdamız var. Bölünmeyeceğiz, bir olacağız, iri olacağız, kardeş olacağız, birlikte Türkiye olacağız. Bayrağımızı indirmeyecek, ezanlarımızı dindirmeyecek, teröristlere ve onların ağababalarına da dünyayı dar edeceğiz. Kardeşliğimizi, hukuk ve demokrasiyi koruyarak, bütün terör örgütlerinin başını ezeceğiz. Cerablus'ta, Gabar'da, Afrin'de, Cudi'de mücadele ediyoruz."

- "Biz bu işe son verirken ahkam kesmesinler"

Mücadele etmeyi sürdüreceklerini vurgulayan Yıldırım, "Şehitlerimiz, milleti uğruna yaralanan her gazimizin kanı yerde kalmıyor, kalmayacak. Bunu yaparken de şu ülke şöyle dedi, bu ülke böyle dedi. Hiç bizi ilgilendirmez. Biz ölürken, milletçe gözyaşı dökerken, musalla taşlarından şehit cenazeleri kalkarken, taziyelerini bile ağız ucuyla iletenler, şimdi biz bu işe hukuk ve meşru müdafaa çerçevesinde son verirken ahkam kesmesinler. Ölen bizim askerimiz, polisimiz, gazi olan bizim Mehmetçiğimiz, bombaların hedefi olan bizim insanımız, asıl yıkılmak istenen şey, kardeşliğimiz ve birlikte barış içinde yaşama azmimizdir. Evelallah bunu da başaramayacaklar. Kardeşliğimizi, asla yok edemeyecekler." değerlendirmesinde bulundu.

Güney sınırlarında bazı oyunlar oynandığını kaydeden Başbakan Yıldırım, "Bazı tezgahlar planlanıyor. Düne kadar bölgenin en büyük belası DEAŞ'tı. Bütün dünya, 'DEAŞ ile mücadele için ne yapacağız, ne edeceğiz' diye konuşurken, Türkiye Fırat Kalkanı ile bölgeye gitti, DEAŞ örgütüne en büyük darbeyi vurdu." dedi.

(Sürecek)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.