Dünyanın 260 ülkesine lojistik hizmeti veriyor

Havayolu, karayolu ve denizyolu ile firmaların kargolarını güvenli bir şekilde alıcılarına ulaştıran ASL Uluslararası Nakliyat ve Lojistik, dünyanın 260 ülkesine lojistik hizmeti veriyor. Lojistik sektöründe kargoya gelen zararı hiçbir firmanın karşılamadığına vurgu yapan Gülsüm Sezen Yıldız, ‘Kargoya gelebilecek herhangi bir zararın bedelini ödüyorum’ dedi.

Toplu iğneden CNC makinesine kadar her türlü ürünün nakliyesini yapan ASL Uluslararası Nakliyat ve Lojistik, Konya’nın lojistik alanında yükünü alıyor. İstanbul merkezli kargo firmaları ile sürekli iletişim halinde olduklarını ifade eden ASL Uluslararası Nakliyat ve Lojistik İşletme Sahibi Gülsüm Sezen Yıldız, “Firmaların yurtdışına nakliye işlerini alma konusunda anlaşma sağlıyoruz. Dünyanın 260 ülkesine nakliye yapıyoruz. Bu nakliyeyi de açacak olursak toplu iğnesinden CNC makinesine kadar her ürünün nakliyesini yapabiliyoruz. Havayolu ve karayolu parsel olurken deniz yolunda konteyner ve parsiyel olarak hizmet veriyoruz. Müşterilerimiz hangi ülkeye kargoları çıkacaksan sabahtan aramaya başlarlar. Kargonun içeriğini, ağırlığını ve boyutunu söylemek zorundalar. Ürünlerin genel özelliği belli olunca da İstanbul’daki firmalarla görüşerek fiyat tekliflerini alırız. Biz de müşterilerimize direkt uçuş aktarmalı uçuşla kaç günde gideceğini ve maliyetinin ne olduğunu müşterilerimize söyleriz. Bunları söylemek zorundasın. Çünkü rakip firmalar daha fazla kar gütmek için aktarmalı uçuşun daha ekonomik olduğunu ancak geç ulaştırdığını söylemez ve sanki direk uçuşla ürünü gönderiyormuş gibi ücretini alır. İşini ne kadar dürüst yaparsan o kadar iyi iş yaparsın” diye konuştu.

“Her ülkeye her ürün gönderilemiyor”

Kargo gönderdikleri ülkelerle yaşadıkları sorunlara değinen Yıldız, “Mesela Türkmenistan’a sadece evrak gönderebilirsiniz. Evrak dışı kargo kabul etmezler. Ülke kendini kapatmıştır. Hakeza Küba’da öyledir. Ama bazı ülkeler de var kendilerini Amerikan mallarını kabul etmez. Örneğin Küba, Suriye ve Sudan gibi ülkeler kesinlikle Amerikan menşeili ne mal girer ne de kargo şirketi girer. Oralara hep Arap menşeili kargo şirketlerini sokarsın. Bu sistemde çok fazla firma ile çalışmamızın nedeni de budur aslında. Bir tanesine bağlı kalırsan Amerikan menşeili firma ile Sudan’a kargonu gönderemezsin. Bir sürü dala ayrılarak kendine çözüm ortağı bulmalısın. Mesela savaş dönemi yaşanmadan önce Suriye,  ülkeme bir şey sokabilirsin ama içinde yüzde 1’den fazla Amerikan malı olmayacak diyordu. Şartı buydu. Kargo işi o kadar prosedürden geçen bir iş ki her zaman kendini yenilemen gerekiyor. Her ülkeye her ürünü sokamazsın” şeklinde konuştu.

“Zarar gelen kargoların bedelini ödüyorum”

Lojistik işi yapan çoğu firmanın kargo ile alakalı olumsuzluklarda mesuliyet kabul etmediğini aktaran Yıldız, “Hemen hemen lojistik işi yapan bütün firmalar kargo taşınırken yolda başına bir şey geldiğinde ya da kaybolduğunda mesuliyet kabul etmezler. Ancak ben o kargodaki ürünün bedeli neyse öderim. Benim gibi bir aracı o parayı ödemez. Kimse parasını riske atmak istemez. Ama ben ödedim ve ödüyorum. Kargo kırılsa bile yenisini hazırla hem ücretsiz göndereyim hem de o kırılanın parasını ödeyeyim diyorum. Bu konuda da iddialıyım. Hiçbir kargo firması senin kargonu paketlemez. Ama biz burada kargoları da paketleriz. Ayrıca en önemli farkımda diğer aracılık yapan firmalar aldıkları fiyatın üzerine kat be kat fark koyarlar. 300-500 dolar kar koyarlar. Müşteriye gidip ben daha uygunum aynı işi yapıyoruz kargonu bana ver dediğimiz de ise müşteri biz onlarla çalışmaya alışığız vermem diyor. İnsanları alışkanlıklarından sıyıramıyorsun. O kadar pahalıya çalışmaya alışmışlar. Ben çok pahalı değilim. Hatta bu kadar uygun olduğum için altında sebep arayanlar bile oluyor. Tek ve en büyük farkım ben işimi iyi ve dürüst yapıyorum” ifadelerini kullandı.