DÜZELTME "Osmanlı mimarisini ABD'ye taşıyan cami" başlıklı haberimizde sehven yer alan "mimar Muharrem Hilmi Şener" ibaresi, "mimar Muharrem Hilmi Şenalp" olarak düzeltilmiştir. Haberimizi düzelterek yeniden yayımlıyoruz. Sa

DÜZELTME "Osmanlı mimarisini ABD'ye taşıyan cami" başlıklı haberimizde sehven yer alan "mimar Muharrem Hilmi Şener" ibaresi, "mimar Muharrem Hilmi Şenalp" olarak düzeltilmiştir. Haberimizi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın resmi açılışını yapacağı ABD'nin en büyük camisi, klasik Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerini taşıyor- Amerika Diyanet Merkezi'nin mimarı Şenalp:- "Osmanlı’da şehrin merkezini cami teşkil ederdi. Biz de bu anlayışa bağlı kalar

WASHINGTON (AA) - HAKAN ÇOPUR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın resmi açılışını yapacağı Amerika Diyanet Merkezi, çifte minareli camisi ve külliye hüviyetindeki yapısıyla klasik Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerini ABD'ye taşıyor.

ABD'nin Maryland eyaletindeki Amerika Diyanet Merkezi, 2 Nisan Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmi olarak açılacak.

Bünyesinde ABD'nin en büyük camisini barındıran Amerika Diyanet Merkezi, Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerini yansıtan bir külliye olarak dikkati çekiyor.

Külliyenin mimarı Muharrem Hilmi Şenalp, AA muhabirine verdiği mülakatta, hem caminin hem de külliyenin özelliklerini detaylı bir şekilde anlattı.

Külliyenin arsasının 1990'lı yıllarda Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından alındığını anlatan Şenalp, bölgenin o günlerde bataklık bir arazi yapısında olduğuna işaret etti.

Şenalp, 1990’lardan 2009’a kadar arazinin içinde sadece 100 metrekarelik küçük bir mescit ile bir cemaat binasının olduğunu belirterek "2009 yılındaki irade beyanından sonra burada hem dini hem de sivil mimariyi yansıtacak, İslam’ın alem idrakini doğru şekilde yansıtabilecek bir külliye yapılması kararlaştırıldı ve biz de proje sürecine başladık." diye konuştu.

- "Burada eski İslam ve Türk şehri anlayışıyla bir külliye yapmaya çalıştık"

Şenalp, 60 dönüm arazi içine kurulu Amerika Diyanet Merkezi için, "Burada eski İslam ve Türk şehri anlayışıyla bir külliyenin içinde ne olması gerekiyorsa onu yapmaya çalıştık." ifadesini kullandı.

Eserin mimari anlayışıyla ilgili olarak Şenalp şunları söyledi:

"Osmanlı’da şehrin merkezini cami teşkil ederdi. Biz de bu anlayışa bağlı kalarak cami etrafında bir şehir nüvesi nasıl şekillenir, onun örneğini vermeye çalıştık. Özellikle camide modernleşme öncesi, 16.-17. yüzyıl Osmanlı geleneksel dönemini yansıtan bir mimari anlayış var. Stilistik rekompozisyon tarzında yapıldı. Merkezde bir cami, ortada bir Türk-İslam bahçesi var. Hemen yanında klasik dönem ile modern dönemi harmanlayan kültür merkezi kısmı var."

Şenalp, külliye bünyesinde ayrıca erkekler ve kadınlar için ayrı hamamların, spor merkezinin, yüzme havuzlarının, çok maksatlı salonun ile kapalı spor salonunun da yer aldığını belirtti.

Bu yapıların hemen yanında birbirinden farklı 10 adet Osmanlı evinin yapıldığını kaydeden Şenalp, "Aslında biz burada bir Türk mahallesi, İslam mahallesi inşa ettik." dedi.

Cami mimarisinde klasik Osmanlı üslubunun tercih edildiğini vurgulayan Şenalp, Osmanlı’nın alem idraki ve aleme bakışını en iyi bu dönemin yansıttığını ifade etti.

Şenalp, külliyenin yapımında kullanılan malzemenin seçiminde de hassas davranıldığını, aynı hassasiyet doğrultusunda metrik sistem yerine arşın sisteminin tercih edildiğini söyleyerek "Bizim Türk sivil mimarisinde ve İslam mimarisinde bu ölçü sistemi kullanılırdı. O yüzden burada, bizim bazı camilerimizde görülen rahatsız edici unsurları göremezsiniz." diye konuştu.

Külliyenin yapımında ana inşaatta kendi kontrolörlüklerinde ABD’nin alanında köklü firmalarından biri ile çalıştıklarını söyleyen Şenalp, ince işçilik anlamında her şeyin malzemesinin Türkiye’den deniz ve havayoluyla getirildiğini aktardı.

Şenalp, ince işçiliklerin tamamen Türk usta ve işçiler tarafından yapıldığını belirterek "Bu eserin yapımı için devletimize ve milletimize teşekkür ediyoruz. Dünyanın diğer tarafında kendi kültürümüzü temsil etme sadedinde biz elimizden geleni yaptık. İnşallah daha nice böyle eserleri milletimiz yapar." dedi.

- "Özel malzemelerin kullanıldığı özel bir mimari yapı"

Projenin başından beri hem tasarım hem de uygulama aşamasında görev alan Mustafa İskender, “Burası özel malzemelerin kullanıldığı özel bir mimari yapı olduğu için birçok malzeme Türkiye’den getirildi. Hatta Türkiye’de de bu işi yapabilen az sayıda ustanın olduğunu hatırlatayım. Geleneği kaybolmaya yüz tutmuş, uygulayıcısı az kalmış birtakım sanatlar söz konusuydu.” ifadesini kullandı.

İskender, projenin atölyede uygulanma aşamasında çok titiz bir çalışmanın yapılması gerektiğine işaret ederek birçok malzemenin montaj ve uygulamasının ABD'de yapılması gerektiği için Türkiye’den ilgili ustaların getirildiğini belirtti.

Söz konusu ustaların ABD'de uygun şekilde çalıştırılması, güvenliklerinin sağlanması ve mevzuatla ilgili birçok konunun halledildiğini ifade eden İskender, külliyenin daha önce örneği bulunmayan özel bir yapı olması sebebiyle Amerikalı yetkililere kabul ettirilmesinin kolay olmadığını da anlattı.

- Amerikalı yetkililer "minbere asansör yapılsın" dedi

İskender, "Bu külliyenin ABD’de bir örneği yok. Dolayısıyla mimari anlamda hangi kategoriye gireceği hususunda da yetkililerle birçok kez konuşmamız gerekti. Bu eser bir bakıma kendi kategorisini meydana getirdi." ifadesini kullandı.

Projenin uygulanma sürecinde özellikle engellilerin camiyi kullanımı konusunda zorlu bir süreçle karşılaştıklarını kaydeden İskender, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle iskanın alınma sürecinde birçok detay gündeme geldi. Mesela engelli bir imamın minbere nasıl çıkarılacağı konusuna kadar detaylar konuşuldu. Sonuçta minber merdivenli bir yapı, neredeyse yetkililer minbere asansör gibi bir şey yapılsın noktasına geldi. Biz de yetkililere, 'Eğer engelli bir hoca görev yapacak olursa hutbeyi yerden de okuyabilir, illa minbere çıkması gerekmez' diye anlattık. İkna ettik onları."

- ABD'nin en büyük camisi

ABD'nin en büyük camisi, 16. yüzyıl geleneksel Osmanlı mimarisine uygun olarak inşa edildi. ABD'deki iki minareli tek cami olan ibadethanede, avlu da dahil aynı anda 3 bin kişi ibadet edebilecek.

Cami, bin 879 metrekare alan üzerine inşa edildi. İbadethanenin altında 300 metrekare genişliğinde İslam Eserleri Müzesi yer alıyor.

Külliye içinde Selçuklu mimarisine uygun inşa edilen kültür merkezinde ise kütüphane, konferans ve sergi salonu, toplantı salonu ile resepsiyon alanı bulunuyor. Kültür merkezi içindeki İslam Araştırmaları Merkezi'nde ise Türkiye'den ABD'ye lisans ve lisansüstü eğitim için gidecek öğrencilere danışmanlık hizmeti sunulacak.


Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.