EN SAĞLIKLI AYAKKABI: “YEMENİ”
Bahsettiğim isim Truva, Harry Potter, 300 Spartalı gibi dünyaca ünlü dev yapımların yemenilerini yapan, Aras Kargo’nun reklamında yer almış, yemenileriyle bütün dünyada nam salmış, Yemenici Hayri Usta’nın işletme sahibi Mehmet Orhan Çakıroğlu. Unutulan el sanatlarından olan Yemeni’nin tekrar gün yüzüne çıkarılıp günümüzün vazgeçilmezleri arasına girmesinde, büyük emeği olan güzel insan, Konya’ya sergi açmak için gelmişken, kendisi ile Yemeni ’ye dair her şeyi konuştuk.
Emine Şeyma Yıldız
Yemeni nedir? Ustasından ayrıntılı olarak dinlemek isteriz…
Yemeni; üstü kırmızı ya da siyah deriden, tabanı köseleden dikilen topuksuz ve çok sıhhatli olan ayakkabıdır. Yemeni yurdumuzun diğer yörelerinde yazmaya verilen ad olmasına karşılık ayağa giyilen bir çeşit ayakkabıya verilen addır. Gaziantep'te yemeniciliğe "köşgercilik", yemenicilere "köşger", yemeni ustalarına "köşger ustası" denilmektedir. Köşger kelimesi Farsça "keşfger" kelimesinden gelişmiş olup ayakkabı yapan anlamına gelmektedir. Yemeni ilk defa yemende Yemen-i Ekber isminde bir kimse tarafından icat edilmiş ve kendi ismini vermiştir. Daha sonraları yemeni, Yemen'den Halep'e, Halep'ten de Güneydoğu Anadolu'ya intikal etmiştir. Gaziantep, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Diyarbakır, Antakya ve Adana'ya kadar yayılmış olan yemeni yapımcılığı zaman içerisinde Gaziantep ve Kilis haricindeki diğer illerde tamamen bitmiştir. Yemeni esas olarak gön ve yüz olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Gön, manda ve sığır derisinden yapılmış olup, yere gelen kısım ile bunun üzerinde dana derisinden yapılmış taban kayışı ve bezlerden ibarettir. Yüz ise sırt ile birbirine birleştirilmiş ve çirişle yaptırılmış sahtiyan ve meşinden oluşur. Yemeni yapımında beş hayvan derisi kullanılır. Yemeni imalatında kesinlikle plastik madde kullanılmaz, tüm dikişler elle yapılır. Ökçesiz olup tersinden dikilir, düz tarafı çevrilir ve asıl giyilecek durumunu alır. Düz tarafı çevrildikten sonra kalıplanır, etrafı düzgünce kesilir, kalıptan çıkarılır, kenar dikişi yapılır, satışa ve giyime hazır hale getirilir. Diğer ayakkabılarda ise bu özelliklerin çoğu bulunmaz. Yemeniler renklerine, büyüklüklerine ve şekillerine göre adlar alır. Oldukça sağlıklı bir ayakkabı olan yemeniyi, diğer ayakkabılardan ayıran özellik, taban ile yüzünün birleştiği yerin tamamı ile dikişli ve dönme olmasıdır. Yani yemeni önce dikilmekte, sonra çevrilerek içi dışına getirilmekte ve asıl giyiniş şeklini almaktadır. .Bugün tamamen unutulmaya yüz tutmuş yemeniler; altı kösele üstü ise deriden yapılmış olup, son derece kullanışlı ayakkabılardı. Bugün özellikle çevre köylerden yemeni yaptırmak için istek gelmesine rağmen, yemeni yapacak usta bulunmadığından bu talepler karşılanamamaktadır. Sadece bir yemeni ustasının kaldığı yemeniciler çarşısında, şimdi fabrikasyon ayakkabılar satılmakta; bazı eski ustalar da dükkânlarda ayakkabı tamiriyle birlikte, kundura yapmaktadırlar.
O kadar methettiniz, mükemmel bir şey. Yemeni bir mucize... Bunlara rağmen neden unutuldu?
Yemenicilik sanatının unutulmaya başlamasının en büyük sebebi, yemeni yapımının zahmetli olması ve bu işe genç kalfa ve ustaların ilgi duymamasıdır.
Yemeni’nin sağlık açısından faydaları neler?
Yemeni sağlık açısından çok sıhhatli bir ayakkabıdır. Ayaklardaki mantar ve nasır oluşumunu, ayak parmakları arasındaki pişikleri önler. Yemeninin üst tabanı ile alt tabanı arasındaki kil insan vücudundaki elektriği toprağa verir ve insan vücudunu rahatlatır. Ayakta koku yapmaz. Çünkü gözenekli deriden içten teri dışarıya verir.
Bu mesleği kaç yıldır ve neden yapıyorsunuz?
Bizim 120 yıllık aile mesleğimiz. 30 yaşıma kadar da babam beni mesleğin içerisine sokmadı. Çünkü istikbal vaat etmeyen bir meslek gibiydi. Fakat kaderimizde varmış, 30 yaşından sonra bu mesleği öğrendik, babamızdan mesleği devraldık. Benim büyük dedemden babama aktarılan, dört kuşaktır yaptığımız aile mesleğimiz. Babamın, dedemin mesleği…
Harry Potter, Truva, 300 Spartalı 2 gibi dev yapım filmlerin ve zamanında çok ses getirmiş olan dizilerin yıldız oyuncularının ayakkabılarını yaptığınızı duyduk.
Mesleğimizin nereden nereye geldiğini size anlatayım. Bundan 25 yıl önce mesleğimiz ölmek üzereyken, bitmek üzere olan sanatlar arasında gösterilirken, büyük bir çaba sarf ederek, elimizi taşın altına koyarak, babadan kalan mesleği devam ettirdik. Şu anda gerek ulusal gerek uluslararasında birçok filmin, birçok dizinin, birçok tiyatro yapımının ayakkabılarını yapıyorum. Bunların içerisinde Türkiye’de çekilmiş çok dizi var. Yabancı Damat, Zerda, Kara Yılan, Şeyh Şamil, Şahin Bey gibi diziler… Onun haricinde Muhteşem Yüzyıl, Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam, Osmanlı da Derin Devlet… Yurtdışında da Harry Potter ile Hollywood maceramız başladı. Truva filmiyle, 300 Spartalı 2 filmiyle devam etti.
Konya’yı nasıl buldunuz?
Konya’yı çok seviyorum. Konya’nın halkını çok seviyorum. Konyalıların sanata olan düşkünlüğünü, el sanatlarına olan bağlılığını beğendim. Sağlam, bozulmamış, bakir kültürü olan bir il. Sanata, geçmişe, kültüre karşı bağları kopmamış. Bizleri çok seviyorlar. İnanın ben ihtiyacı olmadığı halde buraya gelmiş birçok kişi gördüm. Sırf ustayız diye alışveriş yapanları gördüm. Çam sakızı, çoban armağanı, küçük de olsa, büyük de olsa ufak tefek alışveriş yapanları gördüm. Bu sene üçüncüsü yapılıyor bu şölenin. Üç senedir buraya geliyoruz. İnanın ilk geldiğimiz yıldan beri müşterilerin bize yaptıkları iltifatlardan artık utanır hale geldik. Yaptığımız işler çok kaliteli ama buna herkesi inandıramıyorsunuz. Biz o yüzden giy, yaşa, dene, ondan sonra yorum yap diyoruz. Bize gelmiş olan iltifatlar bizi mutlu ediyor. Biz Konyalıları çok sevdik, Konyalılar da bizi çok sevdi. 2-3 ay öncesinden ne zaman geleceksiniz diye Konya’daki müşterilerimiz sormaya başlıyorlar. Onun dışında şehir olarak ele alırsak Konya’ya girer girmez hissedilen manevi hava insanı büyülüyor. Nihayetinde Mevlana Hazretlerinin burada yaşamış olması, Şems-i Tebriz’inin burada yaşamış olması, Anadolu’daki bir çok uygarlığa ev sahipliği yapmış olması, geçmişten beri Osmanlı ve İslam kültürünün yaşatılmış olması, manevi rüzgâr gibi yüzüne vuruyor insanın. Vurduğunda zaten büyüsüne kapılıyorsunuz. Pozitifi daha ağır basan bir il Konya. O yüzden negatiflerini göremiyorsunuz.
Kaynak:Pusula Haber

Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.