Gecesi bile şiir gibi: Konya’nın incisi
Akdeniz Bölgesi’nin Göller Yöresi’nde yer alan Beyşehir, göl manzarası, tarihî dokusu ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. Büyük kısmı Beyşehir Gölü ile kaplı olan ilçe, verimli ova ve çukur bir alanda konumlanıyor. Yaban hayatı, adaları, kumsalları, mağaraları ve zengin bitki örtüsü ile Beyşehir, ülkemizin en özel bölgelerinden biri olarak öne çıkıyor.

Yaklaşık 10 bin yıllık tarihiyle Beyşehir, Neolitik dönemden itibaren birçok medeniyete ev sahipliği yaptı. Bölgede Hititler’in bıraktığı anıtlar, Selçukluların yazlık başkenti olan Kubadabâd Sarayı kalıntıları, Beylikler dönemine ait Eşrefoğlu Külliyesi ve Kız Kalesi gibi tarihî yapılar, ilçenin kültürel zenginliğini gözler önüne seriyor.

Beyşehir mutfağı da tarih kadar zengin. Arabaşı, Bamya, Tutmaç, Etliekmek ve Bıçakarası gibi yöresel lezzetler, özellikle balık yemekleri ile birleşince ziyaretçilere eşsiz bir tat deneyimi sunuyor.

Her yıl Temmuz-Ağustos aylarında düzenlenen Beyşehir Gölü Festivali ise ilçenin turizmine ayrı bir canlılık katıyor. Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü, 1993 yılından bu yana Millî Park olarak koruma altında bulunuyor. Ziyaretçiler burada doğa yürüyüşü, kamp, balık tutma, trekking, dağ bisikleti, jeep ve foto safari, su sporları gibi birçok aktiviteyi gerçekleştirebiliyor.

Beyşehir, tarihî değerleri, doğal güzellikleri ve kültürel zenginlikleriyle hem yerli hem de yabancı turistler için unutulmaz bir deneyim sunuyor.



Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.