Gelinlikte Tek Adres Nisanur Moda ve Tasarım Evi

Gelinlikte Tek Adres Nisanur Moda ve Tasarım Evi
Konya’daki gelinlik sektörüne farklı bir soluk getiren Nisanur Moda ve Tasarım Evi Konya Şubesi, her sezon farklı ürünleri ile kadınların en mutlu gününü süslemeye devam ediyor.

Konya’daki gelinlik sektörüne farklı bir soluk getiren Nisanur Moda ve Tasarım Evi Konya Şubesi, her sezon farklı ürünleri ile kadınların en mutlu gününü süslemeye devam ediyor. İşletme Sahibi Sibel Gökdemir‘in ortağı ile birlikte Ankara’dan çıktığı girişimcilik yolculuğu, Konya mağazası ile kent genelinde her kadının tercihi oluyor.

Bir işletme başına geçmeye nasıl karar verdiniz?

Girişimcilik serüvenim aslında üniversiteden bile öncesine dayanıyor diyebilirim, ortaokuldan beri hep hayalim bir iş kurmaktı. İlerde bir gün işveren olacaktım, çalışanlarım olacaktı büyük işler peşinde koşacaktım. Ortaokul hayallerim bile böyleydi. Dolayısıyla üniversite bölümümü de işletme olarak tercih ettim. Daha sonra işletme yüksek lisansa başlayınca asıl duygularımın depreştiği, bir an önce ticarete atılma isteği o dönemde oluşmuştu ben de. Çünkü farklı hikayeleri dinliyorsunuz, yurt içi yurt dışı girişimcilerin hayatları paylaşılıyor size teşvik olması açısından. Bunlar beni daha çok heyecanlandırıyordu. Zaten ilk başta küçük bir bayan giyim mağazası açarak ve online satış sitesi kurarak başladım ben ticaret hayatıma. O şekilde ilerlerken ortağım Meral hanımla çok fazla ortak noktamız var. Daha büyük bir işletmeye geçmek için birisiyle beraber bu yolda yürümek gerekiyordu. Beraber bir şeyler yapmaya karar verdik, o dönemde bir proje hazırladık ,o projemizin de şuan bütün alt yapısı hazır. Fakat biraz rafa kaldırdık çünkü zamana ihtiyacı olan bir proje. Bunu düşünürken farklı bir teklif geldi gelinlik sektöründen, şubeleşen bir firma siz de şube açmak ister misiniz diye bir teklifle gelince gelinlik sektörünü araştırdık. Belli iller belirledik Türkiye’de. Bu anlamda açığı olan yaptığımız fizibilitede Antep, bursa ve Konya öncelikliydi. Biz de Ankara’da yaşıyorduk, Ankara’ya en yakın Konya olduğu için tercih ettik. Ortağım ile beraber atladık hızlı trene geldik Konya’ya dolaştık, nerelerde gelinlik mağazaları var nerelerde açılır diye araştırdık ve burayı bulduk. 

Girişimciliğe karar verdiğinizde nasıl tepkiler aldınız?

Hem benim hem de ortağımın aileleri bize destek oldular. Konya’ya gelirken çok fazla ön yargı vardı çevremizde. Konya dışarıdan gelen markayı kolay kolay kabul etmez, zorlanacaksınız gibi söylemlerde bulunuyorlardı. Konya’ya geldik bu mağazanın tadilat aşamasındayken, parkta, binada olan insanlar gelip ‘vah vah çok masraf etmişsiniz iki aya kalmaz siz de toplar gidersiniz buraya gelenler hep battı gitti’ diyorlardı. Böyle olumsuz telkinlerle karşılaştık. Ortağımla, dostluğumuza da dayanarak bunların hepsini biz önceden konuşmuştuk. Herhangi bir olumsuz düşünceye gelmeyeceğiz, kendi müşteri kitlemizi kendimiz tanıyacağız, onlara yönelik çalışmalar yapacağız diye. Zaten bütün olumsuz düşüncelere kendimizi kapatmıştık. Dolayısıyla öyle de oldu. Hep iyi insanlarla karşılaştık.

Konyadaki kadın istihdamı sizce ne durumda?

Kendi sektörüm adına değerlendirecek olursam, yetişmiş eleman problemimiz çok fazla. Çünkü çalışma hayatında Konya’da kadın çok fazla bulunmamış veya bulunan, üniversite okuyan arkadaşlar bile çalışmamışlar. Yani çalışma hayatına sadece maddiyat olarak bakılmış, aslında çalışmak sadece maddiyat değildir, duygusal bir tatmin üretmek kendini geliştirmek için de bir bayan çalışma hayatında olmalıdır. Ama tabii bizim sektörde biraz da kuaförlük ve satış elemanlığından yetişme arkadaşlar olduğu için istihdam problemi maalesef var. İlk yıl bunun zorluğunu çok çektik ama sonraki yıllarda kendi ekibimizi kendimiz yetiştirerek bu sorunu çözdük diyebilirim. Şu an hali hazırda yetiştirdiğimiz 3-4 yıldır bizimle çalışan ekibimiz var. Dolayısıyla onları temelden bütün eğitimleri, bütün bilgileri sektörel noktadaki yetişmeleri gereken konuları bizden aldılar diyebiliriz.

Sektörlere kadın eli değmeli midir?

Kadın eli değmelidir. Kadının da erkeğin de farklılıkları elbette var bunları kabul ediyoruz ama farklılıklarımıza göre istihdam edilmeliyiz bence. Kadının duygusundan, düşüncesinden, hayallerinden anneliğinden, öz verisinden bütün bu duygulardan da faydalanarak iş hayatına katkısı sağlanmalı diye düşünüyorum. Çünkü yaratılış olarak farklı yaratılmışız ve farklı düşünebiliyoruz her konuda, herkes aynı fikirde olmadığı zaman zaten ortaya yenilikler çıkıyor. Dolayısıyla ortaya yenilikler çıkabilmesi için, ülkemizin kalkınması için kadın iş hayatında kesinlikle olmalı.

Siz bir iş kadını olarak nasıl bir annesiniz?

Genelde zaten çalışan kadınların kendilerini en çok sorguladığı alan bu oluyor herhalde. Çocuklarına yeterli bir anne olamadığı konuda çok fazla vicdan azabı çeken kadınla çalışma hayatında karşılaşıyoruz. Ama ben ilk anne olmaya karar verdiğim günden beri kesinlikle çalışma hayatımdan hatta daha öncesine gidersek evlenme kararı aldığımda da çalışma hayatımdan vazgeçmeyeceğimi eşime belirterek başlamıştım. Anne olurken de çalışma hayatımdan vazgeçmedim. Dolayısıyla bunun verdiği güç ile sanıyorum çocuklarıma da iyi bir annelik yaptığımı düşünüyorum. Annelikte önemli olan verimli zaman geçirebilmektir. Bir ev hanımı 16 saat evde vakit geçiriyorsa bu 16 saati de çocuğuyla geçirmiyor veya bir televizyon karşısında tablet karşısında çocuğumuzu bıraktığımızda onunla ilgilemiş olmuyoruz zaten. Biz daha etkili ve kaliteli zaman geçiriyoruz çocuklarımızla. Dolayısıyla şu ana kadar çocuğumla pedagojik veya psikolojik bir sorun yaşamadık. Çünkü o duygusal tatmini zaten ona vermeye çalışıyorum diyebiliriz. O da annesinin çalışmasının verdiği güç ile zaten çalışma hayatına böyle bakıyor. Kadın erkek ayrımını benim çocuklarım asla yapmıyor anne de baba da çalışır böyle bir bakış açısıyla büyüyorlar.

Senenin modası nedir?

Her yıl yeni bir koleksiyon hazırlıyoruz, Ekim-Kasım aylarından itibaren bizim çalışmalarımız ortaya çıkmaya başlıyor. Koleksiyonlarımız Kasım ayında mağazamıza geliyor, sektörden biraz erken başlıyoruz bunun sebebi de artık gelinler uzun bir hazırlık aşaması geçiriyorlar, detaylı bir hazırlık yapıyorlar. Konya için söylemek gerekirse çok sade, elbise tarzında gelinlik isteyen gelinimiz de oluyor, sadece Konya’da ben giymeliyim, başka kimsede olmasın ve çok gösterişli olsun diyen gelinimiz de oluyor. Biz hem ağır kesim, hem prenses, hem Helen gibi bütün tarzlara yer veriyoruz. Çünkü tek tip gittiğimizde müşterilerimize ulaşma şansımız yok. Konya kozmopolitik bir yer. Yüzdelik olarak ışıltılı ve parıltılı modeller daha ağırlıkta diyebiliriz. Özellikle kültürel baskıdan dolayı, biraz tarzlarının dışına çıkabiliyorlar diyebiliriz. Bizde hem kiralama hem satın alma yapılabiliyor. Bin 500’den 8 bin 500 e kadar model ve fiyat aralığımız var. Her bütçeye uygun gelinlik bulabilirsiniz diyebiliriz. Tabii dışarıdan pahalı algısı oluşabiliyor marka olmamızdan kaynaklı ama kampanyalarla özellikle sezon sonu indirimlerle de artık bu algıyı da kırdığımızı düşünüyorum.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü ile ilgili ne söylemek istersiniz?

Bu özel günleri bazı konularda farkındalık oluşturmak adına önemsiyorum. Belki her gün kadını konuşuyoruz, kadına şiddeti, ölümü veya farklı haberleri konuşuyoruz. En azından 8 Mart’ta güzel şeyler paylaşıyoruz. Bu anlamda önemsiyorum. Bu farkındalığı oluşturmak kadının iş hayatındaki sorumluluğu ve iş hayatının güzel taraflarını ortaya çıkartan  bir gün olmasını diliyorum.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.