Genç Liderler Zirvesi

Genç Liderler Zirvesi
Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç:- "Ülkemizin birliğini ve beraberliğini bozmak, ayrılık ve gayrılık ortaya koymak için bir araya gelmiş bütün terör örgütlerinin karşısında da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin gücü ve kudreti açıktır. Biz bu ülkede birliğin, be

İSTANBUL (AA) - Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, "Ülkemizin birliğini ve beraberliğini bozmak, ayrılık ve gayrılık ortaya koymak için bir araya gelmiş bütün terör örgütlerinin karşısında da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin gücü ve kudreti açıktır. Biz bu ülkede birliğin, beraberliğin, kardeşliğin tesisi için her zaman aynı noktadayız." dedi.

İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu (İKGF-Dİ) tarafından Conrad Otel'de düzenlenen Genç Liderler Zirvesi, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Bakan Kılıç, zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, İstanbul'un, İslam Dünyası Gençlik Başkenti olarak 6 aydır görev yaptığını, bugün İstanbul'da ağırladıkları misafirlerin, gelecek nesiller için harekete geçecek gençliğe örnek olacağını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın her fırsatta "İslam ülkelerinin birliği ve beraberliği, birbirine olan desteği, özellikle uluslararası camiada, organizasyonlarda, kurullarda, Birleşmiş Milletler'de bir arada olması, aynı yöne doğru beraberce yönelmesinin ne kadar önemli olduğu"nu dile getirdiğini anlatan Kılıç, Erdoğan'ın, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki "Dünya beşten büyüktür" sözünü hatırlatarak, bunun altındaki düşünce ve duruşun iyi anlaşılması gerektiğini vurguladı.

- "Her türlü şiddete karşı olduğumuzu söylemek yeterli değil"

Kılıç, genç liderlerle bir araya gelmenin önemine işaret ederek, neyin desteklendiğinin, ne için birlikte olunduğunun mutlaka hatırlanması gerektiğini söyledi.

Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bizim her türlü şiddete karşı olduğumuzu söylemek yeterli değil, bunu göstermemiz lazım ve mutlaka çalışmamız lazım. Dinimizin isminin herhangi bir şekilde terörle bağdaştırılmasını kesinlikle kabul edemeyiz. Bunu inkar ediyoruz, reddediyoruz, bunu kullanan insanlara da bu alandaki diyalog alanına zarar verdiklerini ve insanların birbirini anlamasını zorlaştırdığını söylemek istiyoruz. Çünkü bu bizim dinimizin bir suçu değil. Eğer birileri, Müslüman olduğunu söylüyorsa ve masum insanlar ölüyorsa, bu bizim inancımızda çok net şekilde tanımlanmıştır.

Yüce dinimizin, bazı fanatikler tarafından kullanılması ve bizim açımızdan kabul edilemez şeyler yaratmaları belki de bizim suçumuz. Bunlar hiç kimse tarafından kabul edilemeyecek şeylerdir. İşte bu nedenle bunu açık bir şekilde göstermeliyiz. Burada hiç bir ama, eğer olmamalı. Bu çizgiyi net bir şekilde çizmeliyiz. Birçok uluslararası toplantıda bahsettiğimiz gibi mutlaka sesimizi yükseltmeliyiz ve kendimizi anlatmalıyız. Hiç bir şekilde fanatiklere, radikallere izin vermemeliyiz. Önümüzde durup, bizim temsilcimiz olduklarına ya da bu inancın temsilcisi olduklarını söylemelerine kesinlikle izin vermemeliyiz."

- "Değerlerimizi koruma hakkımız var"

Her zaman için geleceğin, gençlerde olduğunun gösterilmesi gerektiğini ifade eden Kılıç, gençlere sorumluluk verilmesi gerektiğini belirtti.

AK Parti Gençlik Kolları üyelerinin, sadece seçimlerde görev alan, poster taşıyan kişiler olmadığını, her zaman etkileşim halinde olduğunu, partinin en üst kandında temsil edildiklerini anlatan Kılıç, gençlerin bu sayede karar verme süreçlerine de dahil olduğunu söyledi.

Gençlerin, belli yaştaki kişilerden daha dinamik olduğunu, gençleri durdurmamak gerektiğini ifade eden Kılıç, "Ben 27 yaşımda Sayın Cumhurbaşkanımızla çalışmaya başladım ve çok büyük bir sorumluluk altındaydım. Şehirleri gezmek, farklı yerlere gitmek zorundaydım. 'Kişisel asistanıma verin' derdi kendisi. Bazılarında, 'bu gence mi vereceğiz' gibi algılar olabiliyordu. Belli bir yaştan sonra gençlere bazı sorumluluklar vermek, mutlaka geleceğe de ışık tutacaktır diye düşünüyorum. Ben şanslıydım ama bence paylaşmamız gerekir ve mutlaka bu fırsatları herkese vermemiz gerekir." diye konuştu.

Salondaki gençlerin, karar verme süreçlerine dahil olma konusunda çok istekli göründüğünü dile getiren Kılıç, şöyle devam etti:

"Peki neden o zaman geçmişte kalan insanları konuşalım ki. Tabii ki bazı değerleri yansıtmak çok önemli. Ama acaba genç liderlerimiz nerede? Acaba seslerini duyurabiliyorlar mı? Acaba yeterince sesimizi duyurabiliyor muyuz? Bir ülkede eğer konuşma özgürlüğü altında Peygamberimize hakaret ediliyorsa, küfür ediliyorsa, bunun neresi demokrasi, neresi fikir özgürlüğü. Bunlar hep daha önce de tartışılan şeyler. İnşallah bunları da bir gün konuşabileceğiz. Ama demokrasi sadece İslam'la çatışma halinde olan bir şey değildir ya da konuşma ve ifade özgürlüğü, Peygamberimizin öğretilerine ve İslam'a karşı bir şey değil kesinlikle. Bizim mutlaka değerlerimizi, düşüncelerimizi korumamız lazım. Bu, bizim düşüncelerimizi başkalarına zorla kabul ettirmek değil, tabii ki ama bu konuda değerlerimizi koruma hakkımız var. Bizim değerlerimiz, Peygamberimizin değerleri altında oluşmuş değerlerdir.

Bütün bu çalışmalarımızda, sesimizi duyurmamız lazım. Bunun kesinlikle ifade özgürlüğüyle alakası yok. Çünkü bu aynı kişiler, örneğin İsa'yı ya da Musa'yı bu şekilde karakterize edecek olursa, yine bizim sesimizi çıkarmamız lazım, onlar da bizim Peygamberimizdir. Bu bizim inancımızın temelidir. Eğer bu tarz kabul edilemez şeyleri yapacak olurlarsa, bu onların meselesi ama bizim sesimizi çıkarmamız lazım. Eğer bizim Peygamberimize bu tarz yakıştırma yapacak olurlarsa, o artık bizim meselemizdir."

- "Basın özgürlüğü insanlara yalan atmak değildir"

İfade özgürlüğünün, fikirleri ifade etmek, her şekilde ya da her şey için yapılabilecek bir şey olmadığını, bunun da önünde bazı sınırların bulunduğunu dile getiren Kılıç, "Basın özgürlüğü... Evet basının özgür olması gerekir. Ne için? Haber vermek için. Basın özgürlüğü dışarı çıkıp da insanlara hakaret etmek, insanlara yalan atmak ya da onların kredisini, inandırıcılığını düşürmek değildir. Eğer hakkınız varsa, çıkın konuşun, biz sizi destekleriz. Ama çıkıp da kabul edilemez şeyler söylersiniz, yalan atarsanız ya da birilerinin arkasından bir şeyler çevirmeye çalışırlarsa, bunun doğru olmadığını söyleme hakkımız vardır." ifadelerini kullandı.

Bazı medya organlarının İslam konusunda çok farklı bir algı yaratmaya çalıştığını belirten Kılıç, "Yine size karşı duracağız. Sizin ortaya çıkıp da bizim dinimiz hakkında kötü şeyler söylemeye hakkınız yok. Müslümanlar sizin karşınıza çıkacaktır, göreceksiniz." dedi.

Suriye, Irak'ta yaşananlara değinen Kılıç, "Bütün bunlar, Müslüman coğrafyalar ve ülkeler, İslam dünyasının bir parçası. Bu bölgelerde sorunlar var. Bizim kendimizi bu noktada eleştirmemiz gerekir. Başka bir yerden birinin gelip de bu sorunları çözmesini bekleyemezsiniz. Bunu kendimiz yapmalıyız ve şu ana kadar Suriye'de 400 binden fazla masum insan öldürüldü. Arkamıza yaslanıp, 'ülke kendi kendini yok etti' diyemeyiz. Hepimizin insan olarak sorumluluklarımız var. Bu noktada bir diktatörü, bir zalimi durdurmamız gerekiyor. Bu sayede insanlara bir gelecek vermemiz gerekiyor." diye konuştu.

- "Cihat, kutsal bir şeydir"

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, konuşmasında şu görüşleri dile getirdi:

"Bizim medeniyetimiz, barışı öğreten bir medeniyettir. Herkes için barış, sadece Müslümanlar için değil, bütün insanoğlu için. Bunu anlamamız gerekir, çünkü bizim inancımızda cihat içimizdedir. Kendimizi daha iyi yapmak, daha iyi bir Müslüman yapmak, kendimizi daha iyi bir inanan yapmak içindir. Çünkü Kur'an'da da söylendiği gibi kendinize güvenmeniz, inanmanız gerekir. Cihat, bazı medya gruplarının çizmeye çalıştığı şey değildir, bazı kabul edilemez şeylerle belirtmeye çalıştıkları şey değildir. Cihat, kutsal bir şeydir. Cihat, daha iyi bir insan olma mücadelesidir. Cihat, bizim gurur duyduğumuz bir şeydir aynen dinimizden ve peygamberimizden gurur duyduğumuz gibi. Ama bunu göstermek zorundayız, göstermezsek başkaları bunu başka şekilde gösterir."

- "Karabağ'daki haklı davanızın arkasındayız"

Bakan Kılıç, zirvenin açılışına katılan Azerbaycan Gençlik ve Spor Bakanı Azad Rahimov'a yönelik şunları söyledi:

"Biz Türkiye olarak sizin Karabağ'daki haklı davanızın her zaman arkasındayız. Hem ülkemizin gençliği hem medeniyetimizin gençliği, buradaki haklı davanızın farkındadır. Rabbim, şehit olan kardeşlerimize rahmet eylesin. Ülkemizin birliğini ve beraberliğini bozmak, ayrılık ve gayrılık ortaya koymak için bir araya gelmiş olan bütün terör örgütlerinin karşısında da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin gücü ve kudreti açıktır. Biz bu ülkede birliğin, beraberliğin, kardeşliğin tesisi için her zaman aynı noktadayız. Her zaman gücümüz ve kudretimiz yerindedir."

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.