"Gençler Buluşuyor Yeni Anayasayı Konuşuyor"

"Gençler Buluşuyor Yeni Anayasayı Konuşuyor"
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (2) - "Bizim derdimiz, mevcut Cumhurbaşkanlığı makamının, pozisyonunu kuvvetlendirmek değil, bizim görevimiz ve derdimiz, Türkiye'de etkin bir mekanizmanın parçası olarak başkanlık sisteminin gelmesini temin etmektir." - "Bi

İSTANBUL (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Bizim derdimiz, mevcut Cumhurbaşkanlığı makamının, pozisyonunu kuvvetlendirmek değil, bizim görevimiz ve derdimiz, Türkiye'de etkin bir mekanizmanın parçası olarak başkanlık sisteminin gelmesini temin etmektir." dedi.

Kurtulmuş, AK Parti Kağıthane Gençlik Kolları tarafından Hamidiye Gençlik Merkezi'nde düzenlenen "Gençler Buluşuyor Yeni Anayasayı Konuşuyor" etkinliğinde yaptığı konuşmada, terör örgütünün, Kürt halkının hakkını, hukukunu savunmak için mücadele etmediğini belirterek, "Eğer Kürt halkının hakkını, hukukunu savunuyorsanız, TRT Şeş'iyle, özel ve resmi televizyon kanallarıyla Kürtçe'yi, Zazaca'yı, halkın kullanımına açan, üniversitelerde araştırma merkezlerinde Kürtçe, Zazaca kültür merkezlerinin önünü açan, bu anlamda tabelalarda bile Kürtçe'nin kullanılmasının yolunu açan, bu çerçevede Kürtler'in hakkını, hukukunu, onurunu en üst düzeyde koruyan Recep Tayyip Erdoğan'ın 12 yıllık başbakanlığı ve sonrasındaki AK Parti dönemindeki hizmetleri nasıl görmezden gelirsiniz? Zaten olması gereken bu hakları veren bir hükümete karşı nasıl sanki Kürt halkının hakkını, hukukunu koruyormuş gibi davranırsınız. Sizin amacınız başka. Kürtler daha iyi Kürtçe konuşsun, Kürtler analarının, babalarının kültürünü daha iyi bilsin diye hendekler, çukurlar kazmıyorsunuz. Kürt halkı daha iyi ekonomik şartlarda olsun diye bunu yapmıyorsunuz. Eğer öyle yapsaydınız, havaalanlarının, barajların yapılmasına kadar birçok hizmetin gelmesine mani olmak için oradan mühendisleri kaçırıp, o hizmetlerin yapılmaması için gayret sarf etmezdiniz." değerlendirmesinde bulundu.

Terörün farklı amaçları olduğuna değinen Kurtulmuş, "Dolayısıyla Türkiye'deki bu oyun başka bir oyundur. Kürtlerin ekonomisini, kültürlerini geliştirmek, bölgeyi kalkındırmak için yapılan işler değildir bunlar. Bunlar, bölge halkının yoksulluğunun devam etmesini sağlamak için yapılan işlerdir. Onlar istedikleri kadar yakıp yıksınlar, tarumar etmeye çalışsınlar, onların vazifesi yıkmaktır, bizim vazifemiz, daha iyi ve daha güzel yapmaktır. Onların vazifesi, bölmeye çalışmaktır, bizim vazifemiz, bütünleştirmeye çalışmaktır. İşte yeni anayasa, böyle bir bütünleşmenin araçlarından birisi olacaktır." diye konuştu.

- "Egemenliğin, kayıtsız ve şartsız millete ait olduğunu tescil edeceğiz"

Kurtulmuş, devletin 1982 ve 1961 Anayasası ile bir tahakküm ve birikim aracı haline getirildiğini, devleti eline geçiren kimse, devletin imkanlarını paylaştırarak, kendi yandaşları içinde bir güç ve iktidar merkezi oluşturabileceğini anlatarak, "Örnek; en son Paralel Devlet Yapılanması. Sağdan say bin kişi, soldan say birkaç bin kişi. Gir seçime, parti kur, egemenliğin sahibi olarak millet sana parlamentoda görev versin, ülkeyi yönet millet adına. Bu yeni anayasa öyle bir sistemi ortaya koymalıdır ki devlet bir tahakküm ve birikim aracı olmasın. Vatandaşa, devleti ele geçirmek için hareket eden unsurlar yön vermesin. Çünkü devlet ele geçirilecek bir yer değil, millete hizmet edilecek bir mekanizmadan ibaret olsun." ifadelerini kullandı.

"Millet egemenliği nasıl kullanılacak?" sorusu üzerinden yeni anayasayı açıklayan Kurtulmuş, "Millet egemenliği, seçimler sonucu ortaya çıkan siyasal yapı içerisinde kim seçilmişse, çoğunluğu kim elde etmişse, milleti o yönetecek ama çoğunluk değil, çoğulculuk esas olacak" dedi.

Milletin iktidarda olmayan fertlerinin de sesinin, soluğunun çıktığı bir mekanizma kuracaklarını aktaran Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi böyle değil mi? Böyle değil. Bakmayın AK Parti'nin yüzde 50'lik iktidarına. Çok güçlü bir siyasi iktidarın olduğuna bakmayın. İnanın ki Türkiye'de yıllardır konuştuğumuz bürokratik oligarşi, anayasal güvence altındadır ve seçilmemiş bir takım kurum ve kuruluşlar, eğer imkanlarını bulsalar bugün de eski dönemlerde de yaptıklarının aynısını yapmaya devam ederler.

Parlamentodaki muhalefet partilerine diyelim ki; 'bütün anayasa olduğu gibi dursun, bir maddeyi değiştirelim' desek. Buna asla rıza göstermezler. O madde nedir biliyor musunuz? 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Millet bu egemenliği, seçilmiş kişi ve kurumları eliyle kullanır.' Bunlar, sandıktan hiç çıkmayacaklarını bildikleri için 'eyvah eyvah bizim bu eski egemenlik alanlarımız elimizden gidiyor' diye hayıflanırlar, onun için rıza göstermezler. Dolayısıyla 'egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir. Millet bu egemenliğini anayasal kurumları eliyle kullanır. Aslında millet egemen falan değildir' diyor anayasa. Türkçesi bu. Biz de diyoruz ki millet bu egemenliğini, seçilmiş kişi ve kurumları eliyle kullanır cümlesini anayasaya yazacağız. Böylece egemenliğin, kayıtsız ve şartsız millete ait olduğunu tescil edeceğiz."

- "Türkiye'nin çok hızlı bir şekilde yol alması lazım"

Kurtulmuş, "Nasıl bir sistem istiyoruz?" sorusu üzerinden yeni anayasaya ilişkin değerlendirmede bulunarak, "Biz etkin bir yürütmeye sahip olan anayasa istiyoruz. Parlamentosuyla, başkanlık sistemiyle, yargısıyla, denetleme mekanizmalarıyla, son derece etkin... Biz birinci ligdeyiz, aştık onu şimdi play oftayız ama henüz süper lige çıkmadık. Yani dünyanın 10 büyük ekonomisinden birisi henüz olamadık, 17. sıradayız. Türkiye'nin dünyanın 10 büyük ekonomisinden birisi olabilmesi için etkin bir yürütmeye ihtiyacımız var. Türkiye artık 20 bin dolarlar seviyesine çıkıp, doğusuyla, batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle gelişmiş ve kalkınmış bir ülke olacaksa, dünyanın süper liginin, süper oyuncusu olacaksa, Türkiye'nin çok hızlı bir şekilde yol alması lazım. Bunun için milletin verdiği iradeyi, hiçbir saniye bile tereddüt etmeden, hiçbir saniye bile başkalarıyla paylaşmadan icra edecek bir siyasal sisteme ihtiyaç var. Biz başkanlık sistemini bunun için istiyoruz." diye konuştu.

- "Anayasa konuşması bir fantezi değildir"

Başkanlık sistemiyle Türkiye'nin etkin bir yürütmeye sahip olmasının ve başkanın attığı adımların da hesabını vererek, çok hızlı bir şekilde yoluna devam etmesini istediklerini söyleyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Biz 'başkanlık sistemi' dedikçe birileri 'Siz bunu Tayyip Erdoğan ve AK Parti için istiyorsunuz' diyorlar. Tayyip Erdoğan eğer yetkilerini arttırmak istiyorsa, şu andaki mevcut Anayasa'nın 104. maddesi Cumhurbaşkanına çok büyük yetkiler vermiş durumdadır. Tayyip Erdoğan siyaseti iyi bilen birisi. Biz şahıslarla ilgili bunu asla konuşmuyoruz. Kendisinin de bizlerin de her vesileyle söylediğimiz, nihayetinde şu anda siyasette var olanların belki hiçbirisi 30-40 sene sonra hayatta olmayacağız. Biz baki olan bir milletin meselesini, fani olan şahıslar üzerinden konuşmayız. Biz bir sistem meselesini konuşuyoruz. Türkiye hızlı ve etkin bir yönetim içerisinde olsun diyoruz. Yoksa herhangi bir şekilde Sayın Cumhurbaşkanımız yetkilerle donatılmayı istese, zaten 104. madde hiçbir sorumluluğu olmayan yetkiler veriyor. Bizim derdimiz, mevcut Cumhurbaşkanlığı makamının, pozisyonunu kuvvetlendirmek değil, bizim görevimiz ve derdimiz, Türkiye'de etkin bir mekanizmanın parçası olarak başkanlık sisteminin gelmesini temin etmektir."

Kurtulmuş, yeni anayasa metninin, Türkiye'nin 2071'inin de ihtiyaçlarını karşılayacak bir anayasa metni olacağını vurgulayarak, "İnşallah demokratik, çağdaş, çoğulcu, sivil Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ilk anayasasını, AK Parti grubu olarak teklif edip, parlamentoya göndereceğiz. Anayasa konuşması bir fantezi değildir. Anayasa bizim milletimiz için su, ekmek gibi zaruri ihtiyaç maddelerinden birisidir ve en başında gelendir. Anayasa ekmeğimizdir, aşımızdır. Yeni bir anayasa Türkiye'de özgürlüğümüzdür, varlığımızın teminatıdır. Yeni bir anayasa, Türkiye'de devlet-millet bütünleşmesinin çimentosudur. Bunu yapmak AK Parti kadrolarının boynunun borcudur." diye konuştu.

Konuşmasının ardından gençlerin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, bir soru üzerine, sistemi eleştirmek yerine, 'biz seçilemeyiz' duygusuyla bu sistemi kategorik olarak reddetmenin doğru olmadığını söyledi.

Milletin bu süreçleri iyi görmesinin sağlanması gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, başkanlık sisteminin demokrasiyi güçlendireceğini dile getirdi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, terör örgütlerinin 40 senedir var olduğunu anlatarak, "Bundan evvel ASALA diye bir şey vardı. Şimdi karşımıza DAEŞ, PKK diye bir şey çıkardılar. Bunların hiçbirisi yarın olmayacak. Hepsi kullanılma tarihi bittiği anda, sahipleri tarafından çöp tenekesine atılacak. Bunları niye yapıyorlar, Türkiye daha ileri, daha hızlı bir şekilde koşmasın diye. Bütün bunlara rağmen, Allah'a şükür, Türkiye hala bölgenin en istikrar sahibi ülkesi ise bunun en temel koşulu ortada sandığın olmasıdır." şeklinde konuştu.

(Bitti)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.