‘Glokomda Erken Tanı Görme Kaybını Engeller’

Selçuk Üniversitesi (SÜ) Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Banu Bozkurt, ‘Göz Tansiyonu’ olarak da bilinen ‘Glokom’ hastalığında erken tanının büyük önem taşıdığını belirterek, “Glokom her yaşta görülmekle beraber özellikle 40 yaş sonrası ve ailesinde glokom hikâyesi olanlarda daha fazladır. Erken tanı görme kaybını engeller.” dedi. Bozkurt, 7-13 Mart 2021 ‘Dünya Glokom Haftası’ dolayısıyla yaptığı açıklamada, glokomun dünyada ‘geri dönüşümsüz görme yetisinin kaybolmasına yol açan hastalıklar’ arasında ilk 3 sırada yer aldığını söyledi.

AĞRISIZ OLDUĞU İÇİN FARK EDİLEMİYOR

Genellikle ağrısız olduğu ve erken dönemde merkezi görmeyi etkilemediği için glokomun fark edilemediğini ifade eden Bozkurt, “Göz içi basıncının yüksek olması görme siniri hasarının gelişmesinde en önemli risk faktörüdür ve mutlaka düşürülmesi gerekmektedir. Günümüzde uzman hekime ulaşımın daha kolay olması ve gözdeki glokom hasarını tespit eden ileri teknolojik cihazların hastanelerde yaygınlaşmasıyla glokom hastalığına çok daha erken dönemde tanı konulabilmektedir. İlaç, lazer ve cerrahi seçeneklerinin artmasıyla beraber hastaların büyük kısmında görme kaybı önlenebilmektedir. Bu nedenle hastaların rutin kontrollerini aksatmaması son derece önemlidir. Glokom her yaşta görülmekle beraber özellikle 40 yaş sonrası ve ailesinde glokom hikâyesi olanlarda daha fazladır.  Erken tanı ve tedavi için herkesin düzenli olarak göz tansiyonlarını ölçtürmesi ve detaylı göz muayenesi yaptırması gerekmektedir. Zira hastalık sinsi olduğu ve geç belirti verdiği için tanı konulduğunda bazen görme sinirinde ağır bir hasar meydana gelmiş olmaktadır ve bu dönemde yapılan tedaviler de görmeyi geri getirmemektedir. Her sene olduğu gibi bu sene de sloganımız ‘Göz tansiyonunuzu mutlaka ölçtürün, glokomun dünyanızı karartmasına izin vermeyin. Erken tanı glokomda görme kaybını engeller” diye konuştu.