Güreşte "altın" yükseliş

ANKARA (AA) - ÖMER HAKAN KİBAR - Türk Güreş Milli Takımı Dünya Şampiyonası'nda 18, Avrupa Şampiyonası'nda ise 12 yıl aradan sonra üçer altın madalya kazanarak, eski günlerine dönüş işareti verdi.

Letonya'nın başkenti Riga'da düzenlenen Avrupa Güreş Şampiyonası'nda milli sporcular 3 altın, bir gümüş ve 3 bronz madalyayla Türkiye'ye döndü.

Türkiye, daha önce 2004 yılında Ankara'da gerçekleştirilen Avrupa Şampiyonası'nda 3 altın ve bir bronz madalya elde etmişti.

Milliler bu sonuçla 12 yıl aradan sonra bir şampiyonayı ilk kez 3 altın madalyayla tamamlamayı başardı.

Riga'daki şampiyonada erkekler serbest stil 74 kiloda Soner Demirtaş, kadınlar 75 kiloda Yasemin Adar ve grekoromen stil 130 kiloda Rıza Kayaalp altın madalya getiren isimler oldu.

Ankara'daki 12 yıl önce organize edilen Avrupa Şampiyonası'nda ise erkekler serbest stil 60 kiloda Tevfik Odabaşı, 120 kiloda Aydın Polatçı ve 84 kiloda Gökhan Yavaşer altına madalya kazandı.

- Dünya Şampiyonası

Türkiye Güreş Federasyonunun son dönemdeki çalışmaları sonrasında milli takımlarda başarılar art arda geldi.

Avrupa Şampiyonası öncesinde 2015 Kasım'da ABD'nin Las Vegas kentinde düzenlenen Dünya Şampiyonası'nı milli takım 3 altın madalyayla tamamlayarak, 18 yıl önce Polonya ve Rusya'da düzenlenen şampiyonadaki aynı başarıyı yakaladı.

Las Vegas'ta mindere çıkan erkekler serbest stil 125 kiloda Taha Akgül, grekoromen stil 80 kiloda Selçuk Çebi ve grekoromen stil 130 kiloda Rıza Kayaalp altın madalyayla podyumun zirvesinde çıktı.

18 yıl önce 1997 yılında Polonya'nın Wroclaw kentinde grekoromen, Rusya'nın Krasnojarsk şehrinde de serbest stil dünya şampiyonası düzenlenmişti. Grekoromen stil 63 kiloda Şeref Eroğlu, grekoromen stil 54 kiloda Ercan Yıldız ve erkekler serbest stil 130 kiloda Zekeriya Güçlü altın madalyayı Türkiye'ye getirmişti.

- "Ekip ruhunu yakaladık"

Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Musa Aydın, son dönemde yakalanan başarıda, oluşturulan ekip ruhunun önemine dikkati çekti.

Başarıda ekip ruhunun etkili olduğunu belirten Aydın, "Camianın her kesimiyle kucaklaşıyoruz. Sinerjiyi ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Kimseyle sen ben kavgasına girmedik." dedi.

Aydın, kamplarda kondisyoner, psikolog, diyetisyen, doktor, masör ve fizyoterapistlerin bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Bu konuda kısa sürede Türk sporunun eksiği olan çalışmaları tamamladık. Antrenörlerle, teknik ekiple bir ruh oluşturduk. Olimpik kurulumuzu kurduk. İki ayda bir toplanıyoruz. Camianın her kesimiyle kucaklaşıyoruz. Sinerjiyi ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Kimseyle sen ben kavgasına girmedik. Önümüz olimpiyat. Güreş camiası olarak antrenörlerde değişikliğe gittik. Bir bütünlük içinde bu sınavdan başarıyla çıkmak istiyoruz. Sporcularla dialogumuz iyi. Sayın bakanın gerçekten büyük destekleri var. Moral ve motivasyonu sağladığımızı düşünüyorum."

- Antrenörlerin görüşleri

Grekoromen Güreş Milli Takım Teknik Direktörü Salih Bora, güreşte son zamanda elde edilen başarılarda, antrenör, sporcu ve yöneticilerin etkili olduğunu söyledi.

Bora, güreşin her zaman bir potansiyeli olduğunu belirterek, "Hamza Yerlikaya, Şeref Eroğlu, Nazmi Avluca, Ercan Yıldız ve Hakkı Başar'ın aynı dönemde gelmesi güreşin altın çağıydı. Her zaman bunu yakalamak mümkün değil. Bu sporcular sonrasında bir duraklama dönemi geçirildi. Güreş şimdi toparlanma dönemine girdi. Bugün elde edilen başarılarda sadece antrenör ve sporcuların çabaları etkili değil, yöneticilerin aldığı kararlar da rol oynamıştır." dedi.

Güreşteki başarıların genelde iyi bir neslin gelmesiyle bağlantılı olduğunu ifade eden Bora, şöyle konuştu:

"Yönetimlerin kararları da bu başarılarda etkili oldu. Sadece antrenör ve sporcu çabaları yeterli değil. Yöneticilerin hizmetleri de var. Herkes sahip çıkıyor. Madalyalarda bunların etkisi var. Bakanlık, genel müdürlük ve federasyon birbirine sahip çıkıyor. Türk güreşi dünyada ekol olmuş bir branş. Güreşin başarı ölçüsü olimpiyatlardaki madalyalarla bağlantılıdır."

Bayan Güreş Milli Takım Teknik Direktörü İsmail Kosukoğlu da güreşin şu anda iyi durumda bulunduğunu anlatarak, "Bu başarı bize ait değil. Bizden önceki arkadaşların çalışmaları da var. Yeni atanan antrenörler etkili oldu mu olmadı mı bilmiyorum. Bu bir görev değişikliğidir." değerlendirmesini yaptı.