Hadim’in dağlarında ‘firari balı’ hasadı zamanı
15
Bahar aylarında doğanın canlanmasıyla birlikte arıların da en hareketli dönemlerinden biri başlıyor. Bu dönemde bazı arı kolonileri “oğul verme” olarak bilinen doğal çoğalma sürecine giriyor. Ana arının önderliğinde kovanın bir kısmı, yeni bir yuva kurmak üzere kovanı terk ediyor. Ancak kovana alınmayan ya da doğada firari şekilde yaşamını sürdüren bu arıların, kendi başlarına ördükleri peteklerde ürettikleri ballar, sonbahara yaklaşırken arıcılar tarafından hasat ediliyor.
25
KATKISIZ, SAF VE AROMALI BAL
Hadim ve çevresindeki yaylalarda arıcılık yapan üreticilerin, firari arıların ağaç kovuklarında, kaya oyuklarında ya da uygun buldukları doğal barınaklarda yaptığı balları büyük bir emekle topladıklarını bildiren Hadim yöresi sakinlerinden Ramazan Bilgili, “Bu ballar, doğrudan doğanın sunduğu ortamlarda üretildiği için “saf ve katkısız” olarak biliniyor. Herhangi bir kovan kontrolüne tabi tutulmadan, tamamen doğal koşullarda üretilen firari balı, yörede hem şifa kaynağı olarak hem de geleneksel tüketim için oldukça değerli kabul ediliyor” dedi.
35
Bilgili, “Arıcılar, firari balın miktar olarak az ama kalite açısından çok yüksek olduğunu vurguluyor. Özellikle kekik, geven, yabani nane ve binbir çeşit yayla çiçeğinden elde edilen bu hakiki bal, kendine has aromasıyla öne çıkıyor. Ayrıca doğadaki farklı polen çeşitliliği sayesinde bağışıklık sistemini destekleyen, enerji veren ve hastalıklara karşı koruyucu özellikleriyle biliniyor” diye konuştu.
45
ARILARIN SALDIRILARINA MARUZ KALABİLİYORLAR
Firari balın toplanmasının ise çok zahmetli bir iş olduğunu kaydeden Ramazan Bilgili, “Ağaçların yüksek dallarına tırmanmak, kayalıklarda gizlenmiş peteklere ulaşmak, arıların saldırısından korunmak için dikkatli olmak gerekiyor. Yöre insanı, bu zahmetli sürecin aslında bir doğa geleneği olduğunu, dedelerinden gördükleri yöntemlerle bu işi sürdürdüklerini ifade ediyor” dedi.
55
SADECE BAL DEĞİL, BEREKETİN DE SİMGESİ
“Bugünlerde yapılan hasatla birlikte firari arıların balı sofralara ulaşırken, hem arıcılar hem de doğaseverler bu nadir ürünün değerini bir kez daha hatırlıyor” diyen Ramazan Bilgili, “Doğanın kendi döngüsünden süzülüp gelen bu bal, sadece bir gıda değil; aynı zamanda arıların özgürlüğünün ve doğanın bereketinin simgesi olarak görülüyor” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.