Hadise: Yarışmacı olsam Gökhan'ı seçerdim

Son albümünüz Tavsiye nasıl bir Hadise’yi yansıtıyor?

Mutlu, huzurlu, ne istediğini çok iyi bilen, kendine güvenen, rahat bir Hadise’yi...

Albümdeki şarkı sözlerinin çoğu ‘Hayatını yaşa, kafana bir şey takma, mutlu ol, yaşamın keyfini çıkar’ temalı. Hayatınızda ne değişti?

Aşk Kaç Beden Giyer albümüm çıktığında, özel hayatımda çok karamsar bir dönem yaşamıştım. Sonrasında da sürekli üstüme gelindi, çok eleştirildim, hakkımda hakaret dolu sözler sarf edildi. İsim vermeyeyim şimdi ama benimle polemiğe girmeye çalışanlar oldu. Üstelik ben kimseye bulaşmıyordum. Robot değiliz, biz de insanız ve takmamaya karar verdim. İşte o dönemde bu albüm için şarkı seçerken Tavsiye, Çok Yaşa, İstisna gibi güçlülüğe vurgu yapan şarkılar dinledim. Albüme de başkalarını değil kendini mutlu etmeye çalışmanın doğru olduğunu yazdım.

Takmamayı nasıl öğrendiniz?

Çok kolay değildi, bazen hala zorlanıyorum. Çünkü ben de insanım robot değilim! Ama ‘Takmıyorum’ dediğimde gerçekten takmıyorum. Sonuçta ben bir şey yapmazken insanların üstüme gelmesinden dolayı kendimi tuhaf hissettim.

Siz kimseyle polemiğe girmezken neden insanlar sizin üzerinize geliyor? İlginç değil mi?

Bilmiyorum. Meyve veren ağaç taşlanır mı, diyelim? Hep bu cümle kullanılır ya... Ama sanırım her sanatçı dönem dönem bir şeyler yaşayabiliyor. Bir de başarılı olduğunu görünce belki de bunu çekemiyorlar. Bu herkesin başına gelmiştir, benden önceki sanatçılar Allah bilir neler yaşamıştır! Belki de bunlar, Allah’ın bize verdiği bir test, Allah bizi ‘Sen bunları atlatırsan her şeyi başarırsın’ diye bir sınava da sokuyor olabilir.

İstisna şarkınızda iki dünyanız olduğunu söylüyorsunuz. Biri olduğunuz, diğeri hayalini kurduğunuz. Hayalini kurduğunuz dünya hangisi?

Çocukların ölmediği, onların mutlu olduğu bir dünya... Mutlu ve sorunsuz çocuklar olduğunda dünya çok daha iyi bir yer olur diye düşünüyorum çünkü geleceğimiz onlar. Analı babalı büyüyen, sokakta yaşamayan, trafik ışıklarında mendil satmayan çocuklar...

Kendiniz için ne hayal ediyorsunuz?

Aslında hayal ettiğim şeyleri yaşıyorum, bununla birlikte gelen negatif şeyler olmasa tam hayalim olacak! İşimi yapayım, kimse bana bulaşmasın, istiyorum.

Bu ‘bulaşma’ meselesi ilginç hakikaten.

Ülkemizde herkes, herkese laf atmayı seviyor. Aslında dünyanın her yerinde eleştiri var ama Türkiye’de insanlar eleştirmeyi daha çok seviyor.

Albümünüzde oryantal ezgiler de ağırlıkta. Neden?

Daha kıpır kıpır, mutlu, ateşli soundlar istedim. Bu albümle beraber çok huzurlu ve mutlu bir dönem yaşadım, sanırım bunu müziğime yansıttım.

Hep gündemdesiniz. O grafiği nasıl yukarıda tutuyorsunuz?

Allah’ın gücüyle beraber... Büyük bir ekip işi aynı zamanda. Çok dikkatli yaşıyorum. Özelimi çok özel tutmayı sevdiğim için tatilde yakalanmak istemediğim yerleri tercih ediyorum. Doğru yerlerde iş yapmak, doğru kararlar almak, insanlara verdiğin sıcaklık ve samimiyet de önemli. Hepsi bir bütün yani.

Yurtdışında bir şeyler yapmak istiyor musunuz?

Hayalimde İngilizce şarkılarla bir şeyler yapmak var, o önemli listelere girmeyi isterim. Tabii bunlar büyük hayaller. Planladığım bir şey fakat detay vermek istemiyorum.

Hakkımda bilmediğiniz üç şey

1. Evde misafir ağırlamayı, misafirlere servis yapmayı çok seviyorum. Organizasyon yapıyorum mesela... Catering şirketinden garson istemem, kendim servis ederim.

2. Küçükken Jaws filmi çok izlediğim için, açık denizde yüzmekten çekiniyorum.

3. Prince ile tanışmak isterim. Çok büyük hayranıyım. Şarkılarındaki tüm enstrümanları aşağı yukarı kendisi çalıyor. Kıyafetleri çok iyi. Özellikle Purple Rain albümünden sonra benim için efsane.

Dokuz değil de altı çocuk isterim!

Kliplerinizi ablanız Hülya Açıkköz çekiyor.

Aşk Kaç Beden Giyer albümümden beri birlikte çalışıyoruz. Beni ekrana çok güzel yansıtıyor. Bugüne kadarki en güzel kliplerimi Hülya çekti. Yoksa niye çalışayım ki? Çok yetenekli ve vizyonu var.

Son klibiniz Prenses’te 9 kız çocuğuyla kamera karşısına geçtiniz. Gazetecilere “9 kızım olsun istiyorum” demişsiniz?!

Klipte dokuz kız var ya, gazeteciler ‘Hadise 9 çocuk ister misin?’ diye sordu ben de ‘Neden olmasın!’ dedim, başlığa sizin söylediğiniz gibi çıkarmışlar. Çocuk isterim ama dokuz çocuk biraz fazla. Biz dört kardeşiz, altı diyorum maksimum (gülüyor).

Bir gün de ‘helal olsun’ demediler

Bazıları yaşınıza göre giyinmediğinizi düşünüyor. Ne diyorsunuz?

            Ben nasıl mutluysam öyleyim. Bazen jean giyip üzerine basit bir bluz giymeyi de seviyorum, dar etek giymeyi de. Bu, içimdeki değişik Hadiselerle alakalı bir şey. Ayrıca 29 yaşındasın, yaşına göre giyinmelisin diye bir kural yok ki... O zaman kimse kusuruma bakmasın, benden 10-15 yaş büyük sanatçıların giydiği kıyafetlere yorum yapsınlar. Genç olmaya özenenler de var. Onlara bir şey demiyorlar, bana niye diyorlar? Sana ne, size ne? Bugüne kadar herhangi bir kıyafetim ‘Helal olsun’ demediler. Saçımıza maşa yaptığımızda Beyonce, sarıya boyadığımızda Lady Gaga’ya özenmiş oluyoruz!

Ben yarışmacı olsaydım Gökhan’ı seçerdim!

O Ses Türkiye’nin sizi geniş kitlelere tanıttığını düşünüyor musunuz? Birçok kişi sempatik, kendinizle barışık, samimi olduğunuzu o program sayesinde gördü.

Kesinlikle... Öncesinde beni çok iyi tanımıyorlardı. Bu yarışma sayesinde büyük bir kitleye ulaşabildim. Duygulandığım anda ağladım, egosuz oturan bir jüri üyesiyim, yarışmacılarımla samimiyim. Orada oyunculuk yapsan, halk zaten anlar.

Diyelim jüride siz yoksunuz, yarışmacı olarak programa katıldınız. Bugünkü Hadise olarak hangi jüri üyesini seçerdiniz?

Gökhan’ı seçerdim. Çünkü çok eğlenceli.

O Ses Türkiye’nin değişmeyen jüri üyesisiniz aynı zamanda. Hülya Avşar, Mustafa Sandal, Murat Boz gitti siz kaldınız. Neden?

Murat ile ilk üç yıl vardık, Murat bu yıl olmadı. Ben de aslında Acun’a benden insanların sıkılmış olabileceğini düşünerek ‘Bende mi olmasam, bir yıl ara mı versek’ teklifinde bulundum. Ama Acun olmamı istedi.