Havzalar arası su transferi yapılmalı

Havzalar arası su transferi yapılmalı
Türkiye'de son 53 yılın en sıcak ve kurak ikinci ayı 2023 yılının Ocak ayı olarak kayıtlara geçerken, bu hububat sezonunda Konya Ovası'ndaki yağışlarda da yüzde 55'lik azalma kaydedildi.


Türkiye'de son 53 yılın en sıcak ve kurak ikinci ayı 2023 yılının Ocak ayı olarak kayıtlara geçerken, bu hububat sezonunda Konya Ovası'ndaki yağışlarda da yüzde 55'lik azalma kaydedildi. Mevcut havzalardaki su kaynaklarını doğru değerlendirilmesi gerektiğini belirten Rıfat Kavuneker, “Havzalar arası su transferini bir an önce yapılmalı” dedi.
Türkiye'nin tahıl üretiminde önemli yere sahip Konya Ovası'nda 2022 hububat üretim sezonunda 2 milyon tonun üzerinde hasat gerçekleşti. Bu yıl yağışların azalmasıyla geçen yılın aynı aylarına oranla yağışlarda bu yıl geçen yıla oranla yağışlarda yüzde 55'lik bir azalma olarak kayıtlara geçti. Son dönemlerde artan kuraklığı değerlendiren Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, kuraklığa karşı tedbirlerin hızlı bir şekilde alınması gerektiğine dikkat çekti. Baraj ve yer altı sularında azalma yaşandığını kaydeden Kavuneker, “Şu an kapımızda bir kuraklık var. Bu kuraklığı da hep birlikte atlatmamız gerekiyor. Bunun içinde tedbirleri hızlı bir şekilde alınması gerekiyor. Herkes hızlı bir şekilde yeraltından su çekmeye çalışıyor. Bu nereye kadar devam edecek? Obruklar yeraltı sularının çekilmesinden mi yoksa fay hatlarından dolayı mı oluştu? Bunları tam bilemiyoruz. Bir an önce tedbirlerini almamız ve tarımı ön plana çıkarmamız gerekiyor. Toprak, gübre ve su kullanımına dikkat etmeliyiz” diye konuştu.


TARIM ARAZİLERİ DARALIYOR
Dünyada yaşanan küresel ısınmaya vurgu yapan Kavuneker, “Küresel ısınmada en çok zarar gören tarım. Bu sorun sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın sorunu. Birlikte hareket edilerek çözülmeli. Küresel ısınmayla ilgili neler yapılabilir bunu araştırmak gerekiyor. Yaşanabilir bir doğa ve çevre nasıl bırakılabilir, araştırmamız gerekiyor. Bugünlerde doğa hıncını bizden depremlerle aldı. Nedeni ise; ağaçları kesip tarım alanlarını tahrip ettik. Doğa alanlarını bilinçsizce kullandık. Doğanın hem canlılarını hem de toprağını kötü kullandık. Bu devletlerin kabahati değil. İnsanoğlunun yanlış kullanımından kaynaklanıyor. ‘Bir musibet bin nasihatten iyidir’ diye bir atasözümüz var. Bir musibet yaşadık. Tarım arazileri her gün daralıyor, su kaynakları bilinçsiz olarak kullanılıyor. Tarım arazileri, su kaynakları ve doğa tüm insanlığın ortak alanıdır. Bu alanları kullanırken özen göstermemiz gerekiyor” dedi.


HAVZALAR ARASI SU TRANSFERİ YAPILMALI
Sanayileşme ve konut yapılırken tarım arazileri yerine verimsiz atıl durumdaki arazilere yapılması gerektiğine dikkat çeken Kavuneker, “Böylece elimizdeki tarım arazilerini korumamız gerekiyor. Türkiye’de tarım arazileri çok küçüldü ve verim arttı. Bu durumun kaliteli tohum, gübreleme sistemi ve sulama gibi unsurları var. Bu 3 unsur olursa verim artışı olur. Bu unsurlardan biri olmazsa 20 milyon ton üretimimiz bir anda düşer. İçlerinden kuraklık olanı yaşıyoruz. Devletimiz kuraklığı önlemek için çalışıyor. Ama artık çok hızlı bir şekilde mevcut havzalardaki su kaynaklarını doğru değerlendirip havzalar arası su transferini bir an önce yapmamız gerekiyor” diye konuştu.


SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM POLİTİKASI ACİLEN UYGULANMALI
Türkiye’nin bazı bölgelerinde su varlığının çok olduğunu ancak fazla toprak olmadığını bazı bölgelerinde ise toprak bütünlüğünün fazla olmasına rağmen su bulunamadığını açıklayan Kavuneker, “Yeraltından su çekilerek bu tarım ne kadar sürdürülebilir bilmiyorum. Bizim çok acil olarak sürdürülebilir tarım politikası uygulamalıyız. Bu politika masa başında değil sahayla birlikte çalışılarak çözülesi gerekiyor. Çiftçiyi dinlemeleri gerekiyor. Sahadaki istek ve şartlarını kabul etmeleri gerekiyor. Ziraat mühendisleri mühendisliklerini yapmalı. Ticaret borsaları alım-satım işlerini yapması gerekiyor. Hububat, kent konseyleri ve hayvancılık alanlarının da çalışması gerekiyor.Yoksa bu sorunları masa başında çözemezsiniz. Tarımın vazgeçilmezi gübre, ziraat mühendisi değil. Bu bir zincir halkasıdır. Bu ülkede ziraat mühendisi, gübre, su, kaliteli tohum ve verim arttırmak için toprak analizine ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.


YAĞIŞLAR LOKAL GERÇEKLEŞİYOR
Küresel ısınmadan kaynaklı yağışların artık bölgesel değil de lokal alanlara gerçekleştiğine değinen Kavuneker, “Önceden yağış tahminleri il bazlı yapılırken bu tahminler zamanla ilçe ve mahalle olarak değiştir. Küresel ısınmadan dolay lokal obruk bölgesi dediğimiz bazı yerlerin çok güzel yağışı var. Ova bölgesine geldiğimizde mahalle olarak da değişiyor. Merkeze kar yağdı. ‘İnşallah bu sene verim ve rekolte iyi olacak’ diyorlar. Oturduğunuz yerden bu işin açıklamasını yapmayın. Beni ekrandan izlediğinizde hep sahadayım. Nedeni ise arazinin içinde olan biriyim” diye konuştu.


TARIM POLİTİKASI YENİLENMELİ
Tarım politikasının yenilenmesi gerektiğini dile getiren Kavuneker, “Ülkemizde küresel ısınmadan kaynaklanan sorunlar yaşıyoruz. Bu ülkenin ihtiyacı neyse o ürünün ekimi yapılacak. Suyun çok olduğu bölgede, o bölgenin türüne uygun ürün ekimi yapılacak. Suyun az olduğu yerlerde suyu az tüketen ürünlerin ekilimi yapılacak. Aradaki gelir farkı desteklemelerle kapatılmalı. Herkes görevini düzgün bir şekilde yapmalı. Hile yapan insanlar suçu sabit görüldüğünde anında işyerleri kapatılmalı. Bir daha işyeri açmamalı. Devlet gerekli cezayı yazıyor. Ama o ürünü kullanan çiftçi ne olacak. Onun zararını kim karşılayacak. Böyle bir sistem olmamalı” dedi. •Yiğit Berkay ÇOPUR

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.