HDP Adana Milletvekili Beştaş:

TBMM (AA) - HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun vatandaşlara moral ve motivasyon için sokağa çıkma çağrısına ilişkin, "Bu çağrıyı Başbakan'ın yapmış olması aslında bir yönüyle mutluluk verici. Demek ki sokağa, halka ve meydanlara başvurulabiliyor, başvurulmalı." dedi.

Beştaş, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, 7 Haziran'dan sonra sivil ve demokratik siyaset üzerinde aralıksız ve gitgide artan gözaltılar yaşandığını savundu.

HDP ve DBP'ye yönelik operasyonların ise aralıksız devam ettiğini ileri süren Beştaş, KCK davalarında tahliyeler verilmesine karşın yargılamaların devam ettiğini söyledi.

Türkiye'de "muhalefet eden" herkese karşı yargı tehdididin söz konusu olduğunu iddia eden Beştaş, 5 binden fazla HDP ve DBP üyesi ile yöneticisinin gözaltına alındığını, binin üzerinde kişinin ise tutuklandığını öne sürdü.

Bunun, siyasetin yargı üzerindeki basıncını ve kararların nasıl anında yargıya yansıdığını göstermesi açısından çok vahim bir tablo olduğunu belirterek Beştaş, HDP'ye yönelik operasyonların, partilerini tasfiye etmek ve siyaset dışına atmak için yapıldığını savundu.

Beştaş, HDP üyelerine ve yöneticilerine yönelik operasyonların araştırılması için TBMM Başkanlığına önerge sunacaklarını aktardı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun vatandaşlara moral ve motivasyon için sokağa çıkma çağrısına ilişkin değerlendirmesi sorulan Beştaş, "Aslında bu çağrı bir çifte standardı da gösteriyor. Biz 'sokak, miting, yürüyüş ya da demokratik tepki' dediğimizde bize 'şiddete çağrı' diye hemen bir yafta yapıştırılıyor. Ama bu çağrıyı Başbakan'ın yapmış olması aslında bir yönüyle mutluluk verici. Demek ki sokağa, halka ve meydanlara başvurulabiliyor, başvurulmalı." ifadesini kullandı.

HDP'nin, siyasetin ve tepkilerin dört duvar ardında olamayacağını savunduğuna işaret eden Beştaş, "İktidar partisi, ne bileyim, iyi bir yola mı giriyor acaba?" değerlendirmesinde bulundu.

Beştaş, AK Parti tarafından hazırlanan anayasa taslağı konusundaki düşüncelerinin sorulması üzerine, "Anayasaya ilişkin bizim durduğumuz yer bellidir. Millet egemenliğinin sadece Meclis tarafından, seçimle işbaşına gelecekler tarafından kullanılması, yargının, diğer organların bunun dışına çıkarılması çok tehlikelidir." yanıtını verdi.