Konya Çanakkale'de en fazla şehit veren 3. il

Çanakkale Savaşı’nın Türk ordusunu kendine getiren, güvenini tazeleyen bir zafer olduğunu ifade eden Çukurova Üniversitesi Öğretim Görevlisi Mehmet Yılmaz, “Bu zafer bir ve beraber olunca, vatan ve millet aşkıyla yanınca çelikten silahların iman ateşiyle nasıl eritileceğini gösterdi. Bu zafer itilaf devletlerinin silah gücüne boyun eğmeyen; iman varsa imkanda vardır ilkesi doğrultusunda söz konusu vatan olunca canını cananını furüattan sayıp ölüme kucak açan kahramanların destanıdır.  Bu zafer Çanakkale’nin din ve devlet için bir ölüm kalım mücadelesi olduğuna inanmış, gelecek nesillerin bağımsızlığı için yani yaşatmak için ölen fedakârların destanıdır.  ‘Onbeşli’ türküsüyle yandığımız ‘Çanakkale Şehitlerine’ şiirleriyle gururlandığımız, ‘Gençliğim Eyvah’ dizeleriyle hayıflandığımız yerdir Çanakkale. Milli mücadelemizin önsözü, hazırlık aşaması olmuştur. Napolyon’un ‘Türkler öldürülebilir fakat mağlup edilemezler’ sözünü bir kez daha haklı çıkaran yerdir. Ne kadar bahsedersek bahsedelim yine de gerçek manada hakkını vererek anlatamayacağımız bir yerdir Çanakkale" dedi.

GÜÇ VE KİBRE KARŞI YOKLUK VE GURUNUN SAVAŞIYDI

Çanakkale Savaşı’nın taraflarının o güne kadar görülmemiş bir güç dengesizliğine sahip olduğundan bahseden Yılmaz, “ Akif’in deyimiyle, ‘Eski dünya, yeni dünya, bütün akvam-ı beşer’ bir araya gelip, o güne kadar görülmemiş ‘Yenilmez Armada’ dedikleri bir donanma kuruyorlar. Güç ve kibre karşı yokluk ve gurunun savaşıydı bu. Çanakkale’yi diğer savaşlardan ayıran özellerden biriside esasında bölgesel savaş olmasına rağmen sadece bulunduğu coğrafyayı değil, dünya tarihini etkileyecek sonuçlar doğurmuş olmasıdır. Emperyalizm burada yara alıyor, İngiltere ve Fransa’nın sömürge topraklarında deyim yerindeyse karizması çiziliyor. Esir milletlere özgürlük ruhu aşılanıyor. Rusya’da Çarlık rejimi yıkılıyor. Yeni Zelanda ve Avustralya halklarında milli bilincin oluşmasını sağlanıyor. Söyleyiniz lütfen bana savaş tarihinde kaç zafer bu derece geniş etkiler doğurabilir” şeklinde konuştu.

KONYA EN FAZLA ŞEHİT VEREN 3. İL

Her ne kadar Çanakkale Savaşı denilse de aslında bütün Anadolu’nun orada olduğunu ve Konya’nın en çok şehit veren illerden birisi olduğunu söyleyen Yılmaz, “Söz konusu vatan olduğunda üstüne aldığı görev ve sorumluluğu yerine getirmekten kaçmamış bir şehirdir Konya. Bunu kanıtlayan örneklerden biriside Çanakkale Savaşı olmuştur. Her ne kadar sayılarda farklılık arz etse de genel kabule göre Çanakkale’de en fazla şehit veren 3. İl Konya’dır. Ayrıca yine bu dönemde mezun veremeyen okullardan birisi de Konya Lisesi’dir. Aşk ve muhabbet besleyenlere Mevlana diliyle ‘Gel’ diyen, vatan ve millete kasteden tek dişi kalmış canavarlara, ‘Dur’ diyen bir şehirdir Konya. Böyle bir iklimde olmaktan ve doğmaktan hep gurur duymuşumdur. Gurbette yaşayan bir tarih hocası olarak Konya ve tarihini öğrencilerime anlatmayı bir görev; mezun veremeyen Konya Lisesi’ne bir borç bilirim” diye konuştu.

GENÇLİĞİN İÇİNDE ÇANAKKALE RUHU HEP VAR

Yeni neslin Çanakkale’yi anlamadığını söylemenin basmakalıp bir cümle olduğunu söyleyen Yılmaz, “Gençliğin Çanakkale ruhu nedir, bilmediğini, öğrenmediğini, onlara bizler tarafından hakkıyla anlatılmadığını varsayalım. Yine de fıtratı gereği o ruhu içinde hep taze tutarlar. Yeri ve zamanı geldiğinde o ruh doğrultusunda davranmaktan da eminim çekinmezler. Söz konusu vatan olunca bizim gençliğimiz hiçbir zaman geri durmadı. Dağda terörist kovalayan da onlar, 15 Temmuz’da meydanları dolduranlarda. Sorun aslında onlarda değil bizde. Biz anlatabildik mi? Onlara bu ruhu aşılayabildik mi? Mustafa Kemal bir sözünde, ‘Türk çocuğu atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır’ dememiş mi? Gençlere bu konuda destek olmamız lazım. Öğrencilere söylediğim bir söz var. ‘Ümit sizsiniz ama ümitsizsiniz’ diye. Onlara ümit aşılamak lazım. İşte o zaman Asım’ın Nesli’ni göreceğiz. Birkaç kötü örneğe bakıp gençlikten ümidi kesmemek lazım” dedi.