İngiltere'nin AB'deki geleceği

İngiltere'nin AB'deki geleceği
İngiltere Başbakanı Cameron:- ""Bence güçlü, kararlı, sabırlı müzakere İngiltere için önemli bir başarıya imza attı" - "İngiltere’nin AB üyeliği için bu koşullar geçerli olsa bugün de kesinlikle AB’ye katılmaktan yana tavır koyarım. Çünkü bunlar iyi koşul

LONDRA (AA) - İngiltere Başbakanı David Cameron, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk'un bugün açıkladığı reform taslağıyla ilgil olarak, "Bence güçlü, kararlı, sabırlı müzakere İngiltere için önemli bir başarıya imza attı" dedi.

Cameron, İngiltere'nin batısında yer alan Siemens fabrikasını ziyaretinde, İngiltere'nin AB'de kalmak için 4 alanda talep ettiği reformlarla ilgili taslak teklife ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İngiltere’nin AB üyeliği için bu koşullar geçerli olsa bugün de kesinlikle AB’ye katılmaktan yana tavır koyarım. Çünkü bunlar iyi koşullarİngiltere'nin egemenlik, ekonomi yönetimi, rekabet ve göç başlıkları altında AB'ye ilettiği taleplere gelen yanıtla ilgili olarak Cameron, bazen kendisine "İngiltere AB içinde olmasaydı bugün katılmayı düşünür müydün?" sorusunun yöneltildiğini belirterek, "Eğer bu soru bugün sorulacak olsa, İngiltere’nin AB üyeliği için bu koşullar geçerli olsa bugün de kesinlikle AB’ye katılmaktan yana tavır koyarım. Çünkü bunlar iyi koşullar ve başka ülkelerin koşullarından farklı" diye konuştu.

AB ile müzakere sürecinde ülke içindeki muhalefetin kendisinden zaman zaman "masayı devirmesini" talep ettiğini hatırlatan Cameron, “Ben bu görüşe katılmadım. Benim görüşüm, İngiltere’nin AB'nin ikinci büyük üyesi, başat bir oyuncusu olarak bu sorunlara makul, ölçülü ve anlamlı bir plan çerçevesinde yaklaşmasıydı. Son 7 ayda da bunu yaptık. AB ülkelerine tek tek gidildi, başbakanları ve devlet başkanları ile görüşüldü, İngiltere’nin sorun olarak gördüğü konular izah edildi ve masaya konuldu" diye konuştu.

AB'nin açıkladığı taslak teklifte yer verilen unsurların beklentilerini önemli ölçüde karşıladığını anlatan Cameron, "Bence güçlü, kararlı, sabırlı müzakere İngiltere için önemli bir başarıya imza attı" dedi.

Cameron, egemenlik konusunda AB'den taleplerine verilen karşılıkta İngiltere'nin "daha fazla siyasi birlik" hedefini paylaşmak zorunda olmadığının ilk kez açık bir şekilde kabul edildiğini kaydetti.

AB üyesi ülkelerin parlamentolarının grup halinde hareket ederek Brüksel'in gündeme getireceği tasarıları bloke etmesinin yolunun da açıldığını belirten Cameron, "Brüksel çılgın bir planla çıkıp gelirse, başka ulusal parlamentolarla bir araya gelip buna kırmızı ışık yakabilir, bu düzenlemenin daha ileri gitmesini önleyebiliriz. Bu, belgede çok açık bir şekilde yer aldı" dedi.

Egemenlik alanında taslak teklifte yer alan önemli bir değişikliğin de Brüksel'in kullanmadığı yetkilerin ulusal parlamentolara iadesiyle ilgili olduğunu anlatan Cameron, taslak teklife göre, kullanılmayan yetkilerin belirlenmesi ve ulusal parlamentolara iadesi için yıllık toplantılar yapılacağını söyledi.

Dijital ekonomi, enerji ve hizmetler sektöründe tek pazarın tamamlanması hedefinin rekabet alanındaki taleplerine karşılık olarak taslak teklife girmesini olumlu bulduğunu belirten Cameron, "Avrupa Birliği ilk kez kendisine hedef olarak kilit önemdeki alanlarda bürokrasinin artırılmasını değil, azaltılmasını koydu" dedi.

Taslak teklifte ekonomi yönetimi alanındaki taleplerine verilen karşılığı da olumlu bulduklarını anlatan Cameron, "İlk kez bugünkü belgede Avrupa’nın birden çok para birimi olduğu uygun bir şekilde tanınmış oldu" ifadesini kullandı.

Cameron, taslak teklife göre avro dışındaki para birimlerine karşı ayrımcılığın, bu para birimlerinin dezavantajlı duruma düşürülmesinin ve bu para birimlerini kullanan ülkelere Avro Bölgesi'ndeki sorunların bedelinin ödetilmesinin önüne geçileceğini de kaydetti.

- AB içi göçmenlerle ilgili değişiklikler

Cameron, özellikle Polonya ve Çek Cumhuriyeti gibi Doğu Avrupa ülkelerinin muhalefet ettiği, AB içi göçmenlerle ilgili taleplerine bugünkü taslak teklifte getirilen çözümle ilgili olarak da, "bazı çok önemli değişiklikleri elde ettik" dedi.

"İngiliz halkı göçün durmasını değil, dengeli olmasını istiyor. Benim istediğim de buydu" ifadesini kullanan Cameron, taslak teklifin, İngiltere'ye gelen AB içi göçmenlerin ülkedeki sosyal yardımlardan yararlanmasıyla ilgili getirdiği yeni koşulları olumlu bulduğunu açıkladı.

Taslak teklife göre İngiltere "acil durum freni" mekanizmasını kullandığında hayata geçecek bu yeni koşullar göçmenlerin ülkede geçirdikleri ilk 4 yıl içinde çalışanlara yönelik sosyal yardımlardan yararlanmasının engellenmesini öngörüyor.

Yeni koşullara göre, ülkeye iş aramak için gelen göçmenler işsizlik yardımından yararlanamayacak, 6 ay içinde iş bulamayanlar ülkelerine geri dönecek, göçmenlerin memleketlerinde kalan ailelerine yönelik sosyal yardımlar da İngiltere standartlarına değil, o ülkelerin yerel geçim koşullarına göre yapılacak.

Ancak Cameron, AB'nin taslak teklifindeki unsurlar üzerinde tam anlaşmanın henüz sağlanmadığını, bütün ayrıntıların tayin edilmediğini belirterek, reform taslağına son şeklinin bu ay yapılacak AB zirvesinde verileceğini vurguladı.

İngiltere’nin gerekirse AB dışında da yaşayabileceğini belirten Cameron, “Ancak sorun İngiltere’nin başarılı olup olmayacağı değil, hangi koşullarda en büyük başarıyı yakalayacağı. İstihdamı, ticareti, yatırımı nasıl en üst düzeye çıkaracağı, nasıl en güvenli olacağı" şeklinde konuştu.

- Tepkiler

Cameron'ın taslak anlaşmayla ilgili Parlamentoda açıklama yapmaması eleştirildi.

Cameron yerine konuyla ilgili parlamenterlere bilgi veren İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı David Lidington, İngiliz hükümetinin 21. yüzyılın zorluklarıyla baş edebilmek için AB'nin reforme edilmesi gerektiğine inandığını belirterek, "Yeniden müzakerelerde bugünkü taslak metinle önemli bir aşamaya gelinmiştir" dedi.

Ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Jeremy Corbyn ise, "Başbakan'ın şu anda parlamentoda olmaması oldukça garip. Cameron, AB ile yürüttüğü yeniden müzakerelerde ulusal parlamentoların bağımsız olmasını savunurken, bu parlamentonun bağımsızlığına saygı göstermemektedir" diye konuştu.

AB ve göçmen karşıtı görüşleriyle bilinen Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi'nin (UKIP) lideri Nigel Farage ise sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Bugünkü taslak anlaşma, bu kadar beklemeye değmeyen bir anlaşmadır. Acınası" diye yazdı.

İngiltere eski Savunma Bakanı Liam Fox da “Hükümetin çok sınırlı sayıdaki talebi AB tarafından sulandırılmış. Bu değişikliklerin hiçbiri kamuoyuna verilen temel değişiklik sözlerinin yakınına bile gelmiyor" görüşünü dile getirdi.

Cameron'ın yarın parlamentodaki haftalık "Başbakan'a Sorular" oturumu sonrasında taslak metinle ilgili parlamentoyu bilgilendirmesi ve milletvekillerinin sorularını yanıtlaması bekleniyor. Taslak metnin, 19 Şubat'ta Brüksel'de yapılacak AB zirvesi öncesi birlik üyesi ülkeler tarafından değerlendirilmesi öngörülüyor.

Ülkesinin 1973 yılından bu yana sürdürdüğü AB üyeliğini, 2017 yılı sonuna kadar referanduma götürme taahhüdünde bulunan Cameron, bu süre içerisinde AB'yle, egemenlik, ekonomi yönetimi, rekabet ve göç başlıkları altında yeniden müzakereler yürütüyor. Cameron'ın müzakerelerde istediğini alması durumunda, referandumun bu yıl yapılma ihtimali bulunuyor.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.