İnsan her yönüyle muhteşem bir varlık

Konya Aydınlar Ocağı’nın Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, “Siz muhteşemsiniz!” başlığı altında insanın beş duyu organından biri olan kulak, içindeki parçaları ve faydaları konuşuldu.

Konuşmasına “En sevdiğiniz organ hangisi?” sorusuyla başlayan ve ardından “İşine geleni duyup işine gelmeyeni duymayana ne denir?” sorusunu yönelterek dinleyicilerden “İsmet İnönü” cevabını alan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ahmet Nihat Baysal, “İnsanın kalbi günde 100.000 kere atıyor. Bir insan günde 50.000 defa nefes alıp veriyor. İnsanlar organ deyince göz, kalp ve beyni ön sırada tutuyor. Ama velakin kulak kimsenin umurunda değil. Hep kulak ardı ediliyor.” dedi.

İNSAN MUHTEŞEM BİR VARLIK

“Biz hayatı ezbere mi yoksa farkında olarak mı yaşıyoruz?” sorusunu da soran Dr. A. Nihat Baysal, buna daha çok “farkında olarak” cevabının geldiğini belirterek “Kalbimiz atmazsa ölürüz. Nefes alıp veremezsek yine ölürüz. Şadî Şirâzî diyor ki, “Bir nefeste bir insana iki şükür vaciptir” der. Kulak deyip geçmeyelim. Vücudumuzun en küçük üç parçası buradadır. Bunlardan bir tanesi de dengemizi sağlamaktadır. O da muhteşem bir organdır. 3,5 cm. uzunluğundaki salyangozda her bir toplu iğne ucundaki noktada 32.000 bin çeşit hücre var. Kulak zarı ise saniyede 20.000 farklı titreşimi algılamaktadır. Salyangozun şekil olarak dikkat edilirse ortaya Allah lafzı da çıkar. Aslında her yerde Allah yazıyor. Muhteşem bir mekanizmayla ve muhteşem bir organizasyonla karşı karşıyayız. Anlaşabilmenin yolu kulaktan geçiyor. Duymadığınız zaman kendinizi kötü hissedersiniz.. İnsan göz, kalp, beyin, kulak ve diğer uzuvları dahil her yönüyle muhteşem bir varlık” diye konuştu.

NİMETLERE ŞÜKRETMEK GEREKİR

Kulağın küçük frekanslı sesleri, tiz ve basları duymadığını ve bunun da insanlar açısından son derece şükretmeleri gereken büyük bir nimet olmasına rağmen şükretmediğini hatırlatan Baysal, “Kulak her daim duyar. Ama işine geleni duyar, işine gelmeyeni duymaz. Demek ki hepimiz vurdumduymazmışız!” dedikten sonra Kur’an-ı Kerim’de pek çok yerde göz, kalp ve kulağın hatırlatıldığını belirterek İsra suresi 46.ayete dikkati çekti. İnsanın kulaktan işiterek dinlediğini ve kulaktan dinlendiğine işaret eden Baysal, Hz. Peygamber’in “Şükreden bir kul olmayayım mı” sözünü hatırlatarak fecr suresinin son dört ayetiyle sohbetine son verdi:

“Ey gönlü vahiyle, Allah’a kullukla huzura ermiş kişi!

Rabb’ine dön; O’ndan razı olmuş ve O’nun rızasını kazanmış olarak! Sen O’ndan hoşnut, O da senden hoşnut bir hâlde!

Haydi, sen de katıl seçkin kullarımın arasına!

Haydi, gir cennetime!.”

İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen “Dinleyin-Dinlenin” tadında sohbetin sonunda Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Op. Dr. Ahmet Nihat Baysal’a “Büyük Selçuklu Mirası” adlı kitabı hediye verdi.